Geçen ay yaşadığım bir problemin ardından TTnet’in fiber bağlantısı kapıma kadar getirebileceğini öğrenip bunu yazmıştım: Ben istersem TTnet fiberi kapıma kadar getirirmiş. Sorunu ve çözüm sürecini yazmaya ise hiç fırsatım olmadı. Sorun bağlantımın sürekli kopması. Sorunun kaynağı benmişim. Sorunu aylarca belirleyemeyen ve beni fazladan masrafa sokansa TTnet. Bu işin kesin bir “haklı”sı yok diyebilirim. Varsa da ben süreci anlatayım, siz o haklıyı seçin.

Yaklaşık üç aydır süren rutinsiz bağlantı kopmalarım vardı. Kopmalar başladığında bazen bir dakika içinde 5 kez, bazen on dakikada 3 kez, bazen bir saatte 50 kez yaşanıyordu. (sayılar her zaman değişkendi.) Bazen bir saat içinde düzeliyor, bazen gün boyu düzelmiyordu. Bu kopmalar sırasında telefonda da yüksek bir parazit sesi oluşuyor. Benim şüphelerim de bunun üzerine kuruluydu.

TTnet’i ilk aradığımda, rutin sorular barajını (paralel hat var mı, splitter var mı vb.) aştığımda gerekli kontroller yapıldı ve TTnet “sorun bende değil sende” dedi. Eyvallah! Ben de evde imkan bulduğum her olasılığı denedim. Telefon hattını direkt modeme takıp bağlantıyı kontrol ettim, hattı direkt telefona takıp paraziti dinledim, ikinci bir telefon cihazı denedim, telefonu hattın başlangıç noktasında denedim vs. Her şekilde sorun yaşamama rağmen, iki ayı çok da ses etmeden geçirdim. Zaten arada uzun süreli düzelmeler de oluyordu.

Son bir ay ise hayat benim için kısmen çekilmez olmuştu. Benim işim gücüm internette. İnternet yoksa para yok. Gazeteleri internetten takip ediyor, televizyonu internetten seyrediyorum. Dahası bir şey yapmaya çalışırken sürekli engellenmek, 2-3 dakikada bir sil baştan yapmak oldukça sinir bozucu. Bu defa uzun süreli düzelmeler de yoktu. Bu bir aylık süreci neredeyse her gün, bazen günde 2-3 kez TTnet’i (444  375) arayıp arıza kaydı bırakmakla geçirdim.

Her defasında önce rutin sorular barajını aştım, sonra derdimi anlattım. Arıza kayıtları alındı. Ertesi gün “arızanız giderilmiştir” mesajıyla karşılandım ama her şey devam ediyordu. Bazen “bizde sorun yok” dediler, bazen “çalışma var” dediler, bazen de “hat değerleriniz normal değil. Sıfırlıyorum” dediler. Eğer bu sıfırlama yapılmışsa bir gün boyunca rahat ediyordum (tesadüfmüş). Ayrıca her görüşmede telefondaki parazitten bahsediyordum. Hatta birkaç kez “telefon arıza”ya da ayrıca kayıt bıraktım.

Bu bir ayın sonunda ise neredeyse kavga eder tona eriştim. Aynı sorular sorulurken, lafını kesip yaptığım her şeyi soluksuz anlattım. Buna rağmen “splitter”ı yeniden sormayı tercih etti. Üstelik bir aptala sorar gibi: “Telefonunuz ile modeminiz arasında kibrit kutusu kadar bir şey var mı?” Biraz bağırarak cevapladım: “Evet, splitter kullanıyorum ama benimki daha büyük!” (gerçekten öyle) Bu cevabım üzerine nihayet o can alıcı soruyu sordu: “Peki evinize gelen elemanlar ne dedi?” Kimse gelmedi ki! 3 aydır arıyorum, çoğunlukla “arıza giderildi” diyor ama ne arıza gideriliyor ne de gelip giden var. Nasıl olduysa birini yönlendirmeye karar verdiler.

Ertesi gün (Perşembe) TTnet’ten bir teknik personel evime geldi. Geldiğinde modem yönetim panelim zaten açıktı. Ekranı gösterdim. “Bak margin değerlerim bu” dedim. (hattın durumunu gösteren ve 22-23 sabit kalması gereken değer 3-4-7 gibi değişiyordu.) Sorunu benim bu kadar bilgili olmama şaşırarak anladı. Bense şaşırmasına anlam veremedim. Alt tarafı bir modem paneli açık ve 2 tane sayıya bakıyorum. Ortada bilgili olmayı gerektirecek bir durum yok.

Bir yandan soruna bakarken, bir yandan sohbet ediyoruz. Adam örnek veriyor yukarıda bahsettiğim “splitter” için; müşteri ile telefonda konuşup tarif ediyorlarmış. “Üzerinde line, phone, modem yazan ufak bir kutu” diye. Müşteri ısrarla “yok” diyormuş. Gittiklerinde ise var olduğunu görüyorlar. Müşterinin aşırı bilgisizliği personel için sorun olmaya başlıyor ve iki tip kullanıcıyı birbirinden ayıramıyorlar. Yani TTnet de oldukça dertli. Ha, bana “müşteri teknik bilgi sahibi olmalı mı” diye sorarsanız, “Tabii ki hayır” derim.

Adam hattı modemden çıkartıp kendi ölçüm cihazına taktı. Benim modemde 3-4 görülen değer, ölçüm cihazında 22’ydi. Bana da gösterip ikna etti. Dedi ki “hattın normal. Modeminde arıza var. Gelen sinyali bozuyor.” Biraz mahçubiyet, biraz da alalı birkaç ay olmuş modemin arızalanmasına şaşırarak teşekkür ettim. Modemi servise vermek beni tamamen internetsiz bırakacağı için aynı akşam önemli bir meblağ para karşılığında yeni bir modem aldım.

Eyvah! Sorun devam ediyor… Hem modeme verdiğim para havaya gitti, ziyan oldu. Hem sorunum devam ediyor, hem de ne yapacağımı bilmiyorum. Yeniden telefon arıza kaydı bıraktım, yeniden TTnet’e arıza kaydı bıraktım, yeniden Twitter’dan çemkirdim ve beklemeye başladım.

Cumartesi günü bir başka teknik personel geldi. “Sen tamam demeden gitmeyeceğim” dedi. Evde dolaşan kabloları adım adım  inceledi. Önceki kiracı(lar)dan kalan, bilmediğimiz kablo uçları dahi varmış. Her adında telefonu yeniden kontrol ederek sorunlu bölgeyi buldu. Telefondaki parazit kesildi ancak o işine tüm kablo yolunu tamamlayana kadar devam etti. Kabloların yenilenmesi gerektiği kesin olarak ortaya çıktı.

Turk Telekom ve TTnet ancak apartman kapısına kadar hizmet verdiği, bina ve daire içi tesisata bakmadığı için hiçbir şey yapmadan gitti. En azından sorun tespit edildi. Aynı gün yeni kablo satın alıp evdeki tesisatı yenileyerek tüm sorundan kurtulmuş oldum.

Şimdi, burada kusurlu olan benim. Bunu peşin olarak kabul ederim. O kadar zaman “ben evde test yaptım, sorun yok” diyerek hata etmişim! Ancak benim teknik bilgimin de bir sınırı var. Hatta bu yüzden ben sadece müşteriyim ve TTnet teknik personel çalıştırıyor. TTnet ve Turk Telekom’un sadece kapıya kadar hizmet vermesini de anlıyorum. Ama en azından arıza tespiti için vakitlice evime gelin! Eğer vaktiyle gelselerdi, ne 3 ay boyunca eksik aldığım hizmete para verecektim, ne boş yere modeme para verecektim, ne sinir krizi geçirecektim, ne de bu yazıyı yazacaktım.

Sadece 20 liralık bir kablo masrafı ile 1-2 gün içinde sorundan kurtulabilir ve yüzlerce lira boşa saçmamış olurdum. Sorun bu kadar basitken diğer personelin yaptığı ölçüm ve cihazı gösterek beni ikna etmesi ise ayrı bir sorun. Çünkü sorun kablodayken o cihaz da hatalı veri göstermeliydi. Nasıl bir oyun bu anlamıyorum… Sorun çözülse de hikaye burada bitmedi tabii.

Pazartesi günü TTnet’ten sorunun çözüldüğünü teyit etmek için aradılar. Bu kez özel ilgisi olan, daha kibar biriyle görüşüyordum. Süreç boyunca ilk kez. Meğer sosyal medya ekibiymiş. Twitter’daki serzenişim üzerine Cumartesi gelen kişiyi onlar yollamış. Sorunu çözmeleri konusunda özellikle talimat verilmiş. Sosyal medya şikayetlerinde böyle bir yol izleniyormuş. (gözlemlerim bu yönde değil.)

Teşekkür ettimve hatalı olduklarını anlattım. Hem vaktinde gelselerdi işlerin böyle uzamayacağını, hem de Twitter’a yazmasaydım çaresiz kalacağımı tüm süreçle birlikte anlattım. “Bakın” diyorum, “önünüzde duruyor zaten. Geçmiş 3 aydaki şikayetlerime bakın.” Bazılarını okudu. Hak da verdi ama tüm bu söylediklerimi de ancak bir şikayet olarak kaydetti. Hepsi bu.

Eğer TTnet ile bir sorun yaşarsanız tavsiyem, önce özel bir teknik kişi bulun. Evdeki her şeyi test edip, parasını verin. Gerekirse kabloyu, modemi, bilgisayarınızı değiştirin. Olmadı taşının! Sorun hala devam ediyorsa Twitter’a giriş #TTnetDestek hashtag’i ve @TTnetDestek mention’u ile nazikçe küfredin. Sorununuz çözülecektir…