Etiket: Oyun

Peak Games 1.8 Milyar Dolara Zynga’ya Satıldı. Peki Bu Bir Başarı Mı?

Geçtiğimiz haftanın en büyük teknoloji gündemlerinden biri Zynga’nın, yerli oyun şirketi Peak Games’i 1.8 milyar dolara satın almasıydı. Bunun değerini bilenler Peak Games’i tebrik ederken, hiçbir şey anlamadan, yerli yersiz eleştirenler ya da olmadık hayallerle hırdavat dükkanını kapatıp oyun şirketi kurmayı düşünenler de oldu. Ben Peak Games’in bu satışını ve gelen tuhaf yorumları referans alıp bir şeyler anlatmaya çalışacağım. Esas konumuz Peak Games’i Zynga’nın satın alması değil.

Bu girişimciler aileden zengin diye mi başarılı oluyor?

Bu sık gördüğüm yorumlardan biri. Peki gerçekten öyle mi? Doğrusu ben pek çok girişimcinin ailesini, önceki maddi durumunu bilmiyorum. Yine de önceden bir zenginlikleri olduğu varsayımı ile yazacağım. Para, mutlaka bir şeyleri hızlandırmaya, kolaylaştırmaya yardımcı oluyordur. Bunu inkar edemeyiz. Ancak iyi bir fikriniz, vizyonunuz, cesaretiniz yoksa asla milyar dolarlara satılacak bir şirketiniz olamaz. Devamını oku →

Haziran 07 / 2020
Yazar Simto ALEV
Kategori Yorumsal
Yorumlar 1 Yorum

Medeniyet Tiyatrosu

medeniyet_tiyatrosu.jpgÇarşamba akşamı Profilo AVM’nin düzenlediği Liseler Arası Tiyatro yarışması kapsamında Özel Kadıköy Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi‘nin oyununu izledim; Medeniyet Tiyatrosu. Aslında oyuna sadece arkadaşımı (simin tahaoğlu) izlemek için gitmiştim. Fakat oyunla birlikte fikirlerim başka yana kaydı ve oyunu “mutlaka izlenmeli” diye mimledim. Oyunu Yiğit Sertdemir yazıp yönetmiş. İlk kez sahnelenen oyunda, aşağıda adı yazan birbirinden yetenekli gençler de oynadı.

Didem Poyraz, Simin Tahaoğlu, Gülşah Bayar, Damla Gerçeker, Cemre Ün, Bora Küp, Ecesu Sevindik, Aktuğ Karabay, Ayşegül Taşdemir,Burcu Hocaoğlu, Doğa Uğurel, Bengü Yılmaz, Gizem Akkuş, Can Hacıkadiroğlu, Nedim Suri

Bir ülke düşünün, tiyartolar yasaklanmış. Yasaklanmakla kalmamış, yıkılmış.. Ve bu ülkede 2 çocuk düşünün; tiyatro nedir bilmiyor. Tüm bu düşünceler ne kadar ütopik görünse de ülkemizde tiyatrolar yıkılmadı, kapanmadı değil. Bu ütopik ülke belki bir şeyler değişmezse Türkiye adıyla gerçek olacak. İşte Medeniyet Tiyatrosu da bu fikre baş kaldırıp, tiyatroların önemini anlatıyor.

Eh, sıradan mesaj kaygılı; sıkıcı, sanatçı boşgevezeliklerinden biri gibi görünüyor belki yukarıdaki paragrafla ama, Medeniyet Tiyatrosu derdini gevezelik yapmadan, nasihatlar vermeden, tiyatro içinde tiyatro oynayarak anlatıyor. Anlatırken de günümüzden bir çok noktaya ince ince dokunduruyor. Belki aslında ortada tek bir oyunun da olmadığını söyleyebiliriz… Tüm bunları yaparken de kahkahalarla güldürüyor.

Oyun hakkında güzel yorumlarım ve eleştirilerim ve var tabi ama; asıl eleştiri izleyiciye geliyor.. Tiyatroların önemini anlatıyor, anlatırken dokunduruyor dedim ya. Eh, tiyatro kadar tiyatro seyircisi olmak da önemlidir. Ki asıl vurgu da budur belki. Fakat salonda bir kişi horlaya horlaya uyuyordu. Hiç beğenmesen, sıkılsan saygıdan bir doğru durman lazım. Arkamda da salon çalışanları kola içiyordu. Hem de öyle böyle değil, 2.5lt’lik pet şişe.. Oyun boyunca salona girip çıkanlar da cabası.. Gerçi onları tepkiler de ilgilendirmiyor. Gülmesinler, eğlenmesinler hatta sıkılsınlar. Yeter ki anlasınlar

Eğer siz bir tiyatro izleyicisi olduğunuzu düşünüyorsanız ve oyunu izlemek istiyorsanız, 30 Mayıs Cuma günü saat 20.00‘de Barış Manço Kültür Merkezi‘nde olmalısınız..

Medeniyet Tiyatrosu taş devrinden günümüze oynanan oyunları, tiyatronun evrimini sergiliyor. Özellikle tiyatro’un yıkılışını anlatan oyun müthişti. Ben sırf o 3-4 dakikalık bölüm için bile izlemenizi tavsiye edebilirim. Basit figürlerle, kendini tekrar eden bir sesle, dialogsuz bir anlar dizisi ancak bu kadar ürpertici olabilirdi..

Yazacak çok şey var daha ama, bu kadar uzun yazdım mı da okuyan sayısı 5’i geçmiyor. Son sözümü söyleyeyim bari; bu oyunu izleyemeseniz bile gidin tiyatro izleyin. Tiyatroların yıkımının sürmesine, kültür yoksunu nesiller yetiştirilmesine izin vermeyin. Bu gençler siz onları izlemeseniz bile amaçlarına ulaşmış olacak…

Mayıs 24 / 2008
Yazar Simto ALEV
Kategori Tiyatro
Yorumlar Yorum Yok

Albay Kuş

Oyunu bugünden tam bir hafta önce izledim aslında. Ancak şimdi yazabiliyorum üç-beş cümle. Bulgar yazar Hristo Boytchev‘inmiş oyun. Bir kaç yıldır farklı ülkelerde kapalı gişe oynamış. Şimdi de Ninal Geyran Koldaş‘ın çevirisi ile Tiyatro Adam Türkiye’de sahneye koyuyor.

albay_kus.jpg

Albay Kuş, hemen ilk dakikasında gelen espiri ile insanı kahkahalarla güldürüyor. Beni güldürdü en azından..
Ve hüzne doğru ilerleyen bir “duygu degradesi” ile oyun sürüyor. Her anını keyifle izletiyor.

Tabii oyunun güzelliği bir yana, oyuncuların  -gerçekten- üstün performansı muhteşşem. Her oyuncu (ve her karakter) belli ki müthiş bir özenle hazırlanmış. Bu yüzdendir ki izlerken kendinizi izlediğiniz sahnede yani savaşın ortasında delilerle dolu o mananstırın içinde hissedebiliyorsunuz…

Albay Kuş 28 Mart 2008‘de Megaplex Tiyatro‘da tekrar sahneye taşınacak. Biletleri de Biletix‘ten almak mümkün… Ayrıca 22 Mart Cumartesi günü de Kadıköy Anadolu Lisesi Duru Tiyatro‘da oynanacakmış.

Savaş sırasında, balkan dağlarında geçiyor oyun. Eski bir manastır…. Fakat psikiyatri kliniği olarak kullanılıyor. Klinikte biri kadın, hepsi birbirinden ilkginç 6 deli var. Doktorsa, yok… Yani o gün, oyunun başladığı gün yeni bir doktor geliyor. Ama onun da pek akıllı olduğu söylenemez… İşte bu 6+1 deli, bir psikiyatri kliniğinde olabillecek en normal hallerini sürerken; bir gün kliniğin bahçesinde orarada olmaması gereken bir sandık buluyorlar. Tüm hayatlarını değiştirecek bir sandık. Sizin hayatınızı böyle değiştirmeyecektir belki o sandık. Ama oyun bittiğinde belki sizin de hayata bakışınız bir parça olsun değişecektir. Gidin, izleyin, beğenin, alkışlayın, gelin, öpüşelim…

Copy/Paste bilgiler:
Yazan: Hristo Boytchev
Çeviren: Nihal Geyran Koldaş
Yöneten: Murat Karasu
Süpervizör: Serdar Akar
Sahne Tasarımı: Başak Özdoğan Pirim
Işık Tasarımı: Cem Yılmazer
Yönetmen Yardımcısı: Gizem Tugan
Işık Kumanda: Erkan Pekbay
Dekor Uygulama: Sırrı Toprak, Demet Sever, Metin Gümüşoğlu, Gökhan Kaymak
Afiş Broşür Tasarımı: Özlem Gündüz
Oynayanlar: Ali Kil, Deniz Özmen, Burak Dur, Aşkın Şenol, Ayça Aykut, Sarp Akkaya, Fatih Koyunoğlu, Ferit Kaya

Mart 21 / 2008
Yazar Simto ALEV
Kategori Tiyatro
Yorumlar 8 Yorum

Super Mario FPS Oyunu Olsaydı?

Hemen hemen böyle olurdu.

[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=1p0Yap5iG6o[/youtube]

Mart 06 / 2008
Yazar Simto ALEV
Kategori Oyun, video
Yorumlar 2 Yorum
Etiketler , ,

Logitech Momo Ödüllü Kaptıkaçtı Oyunu Başlıyor

kaptikacti_logo.jpgEfenim PC World‘ün ödüllü Kaptıkaçtı Oyunu 3 Mart Pazartesi sabahı 09.00’da başlıyor. Oyunu ben kodladım. Dolayısıyla bu girdide (entry ulan?) PC World‘ün değil kendimin reklamını yapıyorum. (NaturelGS! PHP‘de öncü, kodlamada lider…(yalan)). Bu ödüllü oyunda benim için mühim bir diğer husussa, oyun sırasında çıkacak en ufak bir arızada sevgili yayın müdürümün kudretli gazabına (bi arkadaşa bakma bahanesiyle) uğrayacak olmam..

 Şakası bir yana oyunda çok değerli iki ödül var hakikaten. Bunlardan biri 150 lira değerinde Logitech Momo (bu aletin adına hastayım). Diğer ödülse 100 lira değerinde Logitech x240 2.1 Ses Sistemi (Valla evde 5+1 sistemim var, yine de bunu isterdim. Çok sağlam bir şey. Kaçırmayın bence)

İki ödül için farklı zamanlarda yarışılıyor. Onu da siteden kopi/peys habercilikle aktarayım hemencecik..

Oyunun Adresi
Kaptıkaçtı Haberi

momo_thumb.jpgSabah 9 ile gece 12 arası ödül Logitech Momo
Her gün saat 09:00 ile gece 00:00 saatleri arasında Logitech Momo Racing Force Direksiyon Seti için yarışacaksınız. 150 YTL değerindeki Logitech Momo’yu kazanmak için toplam 25 hakkınız olacak.

x240_thumb800.jpgGece 12 ile sabah 9 arasında ödül Logitech X240 ses sistemi
03 Mart Pazartesi gecesi saatler 00:00’ı gösterdiğinde ise Logitech x240 2.1 ses sistemi için yarış başlayacak. Cuma gününe kadar her gün gece yarısından sabah 09:00’a kadar arasında Logitech x240 2.1 ses sistemi için yarış devam edecek. 100 YTL değerindeki x240’ı kazanmak içinse toplam 20 hakkınız olacak.

Vesile ile kodlama sürecim boyunca bolca kafalarını sevdiğim iki herife teşekkür ederim. Selimcim ve Muzaffer Akyıl

Mart 02 / 2008
Yazar Simto ALEV
Kategori Benden..
Yorumlar 2 Yorum

Her Şeyi Beyninizle Kontrol Edin!..

PC World‘de Sinan Ödeş‘in haberine göre Emotiv Systems beyin gücü ile çalışan bir oyun sistemi yapmış. Yani bu oyun setiyle bilgisayar oyunlarını joystick, mouse, klavye vs. kullanmadan oynayabileceksibiz. Üstelik kablosuz çalışan bu set heyecan, şaşkınlık vs. durumunuzu da algılıyor. Tansiyonunuzu takip ediyor. Ve hatta göz kırpma, gülümseme gibi mimiklerinizi de anlıyor. Bu yıl sonunca çıkacak cihazın fiyatıysa yalnızca 299 dolar olacakmış.

brainpower.jpg


Oyun dünyası için heyecan verici bir olay tabii ki. Daha çok hareket kontrolü, daha kabilieyli oyun karakterleri demek bu. Bilgisayar karşısında son hızla koşup topu doksana gönderirken veya silahlı, büyük bir çatışmanın içindeyken aynı anda kahvenizi keyifle yudumlayabileceksiniz. İyi, çok güzel de, nereye gidecek bunun sonu?

Sahip olduğumuz bir cep telefonundan ya da billgisayarımızdan daha ucuz bir alet, bizim duygularımızı ve hatta (yön tayini gibi) bazı düşüncelerimizi okuyabilecek. Duygusal kısmına takılıyorum ben daha çok. Şu an alet yanılmıyorsam bir kask ama diğer cihazlar gibi cebimize girecek boyuta da inecektir. Sonra..

Mesela sevgilinizle buluştunuz.. Birbirinize şöyle bir bakıp sarılmayı düşüneceksiniz.. Sevgilinizdeki cihazın alıcı nanesi de bunu algılayacak. Sevgilinizin gülümsemesi size iletilecek. Hatta kablosuz bu aletin çekim mesafesi arttıkça ya da Wi-Fi eklenince buluşmanıza bile gerek kalmayacak. Çok acayip olacak hakikaten..

Şubat 27 / 2008
Yazar Simto ALEV
Kategori Oyun, Teknoloji, Yorumsal
Yorumlar Yorum Yok