Etiket: sosyal medya

Siyaset Meydanı’nda sosyal medya konuşulmadı

Dün geceki Siyaset Meydanı’nın konusu sosyal medyaydı. Haliyle bugünün muhtemel başlığı “Siyaset Meydanı’nda sosyal medya konuşuldu” olacaktı ancak durum aksi bir cümleyi gerektirdi. Programda sıkça sosyal medyanın 2 ögesi Facebook ve Twitter konuşulsa da gerisi boştu.

Doğrudan sosyal medya ilgisi olmadığı halde programın yarısında gazetecilerin yayınladığı deklerasyon (el cevap) konuşuldu ama konuklar “yurtdaş gazeteciği” dedikçe, Ali Kırca “onu sonra konuşuruz” dedi. Vel hasılı kelam siyaset Meydanı’nda sosyal medya konuşulmadı.  (görsel kaynağı)

Peki ben şimdi sosyal medyayı mı anlatacağım? Hayır! Daha çok sanıldığı gibi bir şey olmadığından bahsedeceğim. Daha önce Ercüment Büyükşener “Sosyal Medya İletişimi ne değildir“i anlattı. Ben de onun yolundan gidip, biraz sosyal medyanın  ne olmadığından bahsedeceğim, biraz da Siyaset Meydanı’nı eleştireceğim. Devamını oku →

Ekim 19 / 2012
Yazar Simto ALEV
Yorumlar 2 Yorum

İlk canlı yayınım: Sosyal Kafa

Geçtiğimiz Salı akşamı BJK TV‘de yayınlanan Sosyal Kafa programına blog yazarı kimliğimle konuk oldum. Programın sunucusu Erkan Saka (hocam) ile birlikte bloglar üzerine bolca sohbet ettik. Blogun ne olduğundan nasıl açılacağına, yazma eyleminden para kazanmaya oldukça detaylı bir sohbetti bu.

Daha önce bir kez televizyona (mobilya olan) ve birkaç kez de internet televizyonlarına konuk olup röpörtaj vermiş, sohbet etmiştim ancak bu ilk canlı yayınımdı. Muhtemelen de farklı bir deneyim yaşayacaktım. Ne kadar farklıydı, ne kadar değildi kestiremiyorum ancak bu yazıda o süreci özetleyip sizi yayının kaydıyla yalnız bırakacağım. Olur da merak ederseniz, bu yazının sonunda 2 parça halindeki Youtube video’larından izleyebilirsiniz. (fotoğraf:Ozan Eicher – ve diğer fotoğraflar.) Devamını oku →

Mart 01 / 2012
Yazar Simto ALEV
Yorumlar 6 Yorum

Twitter ve başarılı Türk ünlüler

Bir sosyal medya ahkam keseni olarak daha önce Sosyal Medya’da Ünlüler başlıklı yazımda Sertab Erener ve Demir Demirkan’ın sosyal medyaya sert ve başarılı girişini yazmıştım. Twitter, Friendfeed gibi araçları diğerlerinin aksine ajansa bırakmak yerine kendileri yazarak gerçek bir iletişim içindeydiler. Şimdilerde bu tavırdan vazgeçmiş görünüyorlar. Ancak artık birçok şarkıcı, oyuncu, televizyoncu, siyasetçi, gazeteci vs. kendi kimlikleriyle kendi hesaplarını yönetebilir ve bir duyuru makinesi olmak yerine birey olarak Twitter’ı kullanır oldular. (Henüz diğer platformlarda var olduklarını söyleyemeyiz.)

Tabii hala pek çok kişi de hesabını ajanslara bırakıyor. Kimisi konser, oyun vs. duyurusu yapıyor sadece, kimisi de tek bir tweet yazmadan “yumurta”dan 1.5 milyon takipçi topluyor. Ben kendi kimliği ile yazanlardan bahsedeceğim. Daha doğrusu takip ettiğim ve Twitter’ı hayranlarına aşk hayatını anlatmak ya da “ayy bende szi chok seviorum canlarm :))” yazmak için kullanmayan birkaç kişi hakkında yazacağım. Zaten başka türlü örnekler üzerine birkaç yazım var: [1] [2] [3] [4]

Bu yazı bir araştırma konusu değil, tamamen benim kişisel takip, gözlem ve diyaloglarımdan oluşan bir görüş derlemesidir. Sakın ola ciddiye almayınız.  Sıralama da rastgeledir. Haydi, başlayalım… Devamını oku →

Aralık 29 / 2011
Yazar Simto ALEV
Yorumlar 6 Yorum

Sosyal Medya’ya başlarken

Son birkaç aylık dönemde, bazı arkadaşlarım elindeki iş için “sosyal medya”ya girme kararından bahsedip, benden fikir almaya çalıştı. Her birine de bilgim yettiğince, “social media for beginners” tadında anlatmaya çalıştım. “Nasıl daha çok takipçi kazanırım” sorularını yanıtladım. Şimdi “sosyal medya nedir” sorusunu pas geçerek ve o saçma “sosyal medya uzmanı” etiketine sahip olmadan, arkadaşlarıma ilettiklerimi burada da yazacağım.

Peşinen söylüyorum, bu yazıyı okuduktan sonra markanızın takipçi sayısı pik noktasına erişmeyecek. Burada kampanya kurguları önermeyeceğim. O zaten markaya özel tasarlanması gereken bir meseledir. Yalnızca, bugünün en popüler sosyal medya araçlarının birer aktif kullanıcısı olmadan “benim markam neden takip edilmiyor” deyinlere, başlangıç bilgileri vermeye çalışacağım. Fazlası hiç değil… Aşağıda yer alan bilgiler yalnızca benim tecrübe ve gözlemlerimin bir yansımasıdır. Rahatlıkla “Olmaz o öyle!” diye haykırabilirsiniz.

Öncelikle kabul edilmesi gereken şey, sosyal medya denen olgunun, Facebook ve Twitter’a eşit olmadığıdır. “Bookmarking”, video paylaşım siteleri, bloglar, slayt paylaşım siteleri, forumlar, soru-yanıt siteleri, hayat akışları (life streaming) derken onlarca kola ayrılıyor ve en nihayetinde internete eşitleniyor. Yine de hiçbir mecrada şu an için Facebook ve Twitter’da olduğu kadar ekmek yiyemeyeceğiniz açık. Sadece bilin ki; Twitter kullanarak sosyal medyada var olamazsınız. Devamını oku →

Şubat 28 / 2011
Yazar Simto ALEV
Kategori sosyal medya
Yorumlar 3 Yorum

Çok sosyal hareketler bunlar!

Sinema gündemini meşgul eden güncel mevzulardan biri de Çok Güzel Hareketler Bunlar kadrosunun olduğu Çok Filim Hareketler Bunlar filmi. BKM Mutfak ekibi de ürettiklerini tanıtmak için yakın dönemdeki pek çok filim gibi sosyal medya kanallarını ve blog yazarlarını hedef almış. İyi de yapmış. Yapmış yapmasına da… Ben kocaman bir olmamış diyeceğim.

Daha önce bazı yazılarımda [1][2][3] sosyal medya etkinliklerinin bir kısmını kendimce eleştirmiştim. Bu da onlardan biri olacak. ÇFHB sosyal medya ekibi her şeyden önce ortama adapte olamama, kültürü tanımama hatasına düştü. FriendFeed’de çeşitli yarışmalar düzenledi. Bazıları hoş bilgi yarışmaları iken, bazıları forum oyunu ya da ince bulgurdan ÇFHB yazma maymunluğu gibi Friendfeed ve dahi benzer sosyal ağlardaki kültüre yakışmayan atraksyonlar oldu.

“Önce kullanıcı olun” diyorum, benim gibi, oradaki Ahmet veya Mehmet gibi. Biz nasılsak benzeri olun diyorum, olmuyor. Benzerini denememiş değil. Ama ayarı tutturamamış. Direkt alıntılarla göstereyim:

Şu feed‘de, “ÇokFilimHareketlerBunlar” adı ile yazılmış;

Sevgili Onur bahsedilen uygulama zaten yapılacak. Bir önceki turda yapılan yarışma da bloggerlerin sitelerinin tanıtımına yönelikti dikkat edersen.

Samimi ve senli-benli.
Aynı feed‘de başka bir ifade ise şu;

Sevgili Mehmet, film ile ilgili soru sorup çekiliş ile bunu vermememizin nedeni daha fazla blogun tanıtılması idi. … İsterseniz inceleyebilirsiniz.

(mesajı kırptım, tamamı feed’de.)
Bakın, bir anda siz-biz oldu. Müdafa da tuz-biber..  Profili incelerseniz bir samimi bir ciddi pek çok mesaj görebilirsiniz.
Tüm bunları bir markanın sosyal medyada, bloglarla tanıtımı için aciz bilgimle hata olarak görürüm aslında. Fakat yukarıda alıntıladığım mesaj dikkatimi çekiyor bir anda. “film ile ilgili soru sorup çekiliş ile bunu vermememizin nedeni daha fazla blogun tanıtılması idi” diyor.

Bugüne kadar alışılagelmiş tüm kampanyalarda markaların bloglarla ilişkisi kendini tanıtmaktı. Marka blog yazarına paket gönderir, onu lansmana, galaya vs. davet eder. Blog yazarı doğası gereği bundan sözeder ve marka bundan kazanç elde eder.(eğer blog yazarına müspet yazdıracak kadar iyi ise). One Dergisi Söyleşisi‘nde de sözettim. Bunun sebebi blogların içten, gerçek ve güvenilir olmasıdır. Eğer bloglar sizin için iyi diyorsa, kralsınız…

Burada ise bir marka, benim blogumu tanıtmayı misyon edinmiş. Çok ilginç.. Peki nerede yapıyor bunu? FriendFeed’de.. Kime tanıtıyor beni? Sınırlı sayıda takipçisine. Peki ama benim blogum bir sosyal mecrası olup, en iyi sosyal medya mecralarında tanınırken sen nasıl beni orada tanıtırsın? Müsade et de ben seni tanıtayım orada. Niyetliysen sen de beni başka platformlarda tanıt. Bu şey gibi. Bir bisküvi firmasının ürün temsilcisinin büyük bir süpermarkette, o marketin devamlı müşterilerine “bu marketin et reyonu çok kaliteli” deyip, et reyonunun reklamını yaptığını iddia etmektir. Komik. Ben zaten etimi oradan alıyorum..

Belki kaba olacak ama sosyal medyada senin değil, benim borum öter. Bunu anonim bir kullanıcı olarak söylüyorum..

Çok Filim Hareketler Bunlar’ı FriendFeed’de incelemeye devam ederken kırptığım yorumdan bir başka bölüm göze batıyor:
Feeddeki atışmaların ekmeğimize yağ sürmesi konusuna gelince, ucuz düşünen bir marka değiliz.Her hafta prime time’da program yayınlayan bir marka böylesi bir metodu aklının kenarından bile geçirmez.

Haklı mı değil mi tartışılır elbet. Fakat haklı dahi olsa…  Prime Time’da yayınlanmasının tek sebebi benim izliyor olmam. Sen bir televizyon kanalında, bir gazetede değil de benimle direkt etkileşimli olduğun ortamda böyle yazarsan, prime time’dan hiç mi pay kaybetmezsin? Daha bugün Onur Cengiz’in bir feed’ini gördüm. “Bu sene mevzu sosyal medyada markanın itibarını yönetmek galiba hacılar” diyor. Ben bu yazıyı yazarken aklıma gelen ve anlamlanan bir yorum oldu…

Bu işin devamında ise, ÇFHB ekibinin başka interaktif mecralarda yaptıklarına bakmak istedim. FriendFeed profillerinde hiçbir yere link olmayınca Google’a sordum. Çıkan ilk link Çok Güzel Hareketler’in blogu olunca es geçtim. Sonraki iki link resmi olmayan bloglardı. Ve ancak bilmem kaçıncı sayfadaki forum sitesi  beni http://www.cokfilimhareketlerbunlar.com adresine ulaştırdı. Komik, url beni daha ilk link olan ÇGHB blog‘una yönlendirdi.  Custom CMS olarak kodlanmış ÇGHB altındaki ÇGHB öğelerini taşıyan bu blog meğer filminmiş. Filmin başka site altında bir blogu var ama profesyonel bir sitesi de yok. Oysa olsa tanıtırdık blog yazarları olarak..

Resmi site arayışı maceram son bulunca, bir yandan siteye bakıp, bir yandan Facebook’da filmi aradım. Arama sonuçlarında hangisinin resmi olduğu belli olmayan ve hiçbirinin etkileşimde olmadığı birkaç Fan Page ve grup buldum. Bundan da vaz geçtim… (bu arada sitelerinde asıl  link varmış.)

Bu yazıya başlamadan önce (bu arada 1 saat 47 dakikadır yazıyorum) baktığım son şey ÇFHB’in Twitter hesabı oldu. Orada da “test yayınındaki sitemiz” diye verilip açılmayan link‘den, “blog sitemiz burda” deyip bizi “yarkın” başlıklı içeriksiz blog‘a kadar çok filim twit’lere ulaştım..

Demem o ki sevgili okur, sahiden de çok filim hareketler bunlar…

Mart 13 / 2010
Yazar Simto ALEV
Yorumlar 7 Yorum

Sosyal Medya’da ünlüler

sertab_erenerBiraz tesadüfle yazı dizisi kıvamında oldu. Daha önce sosyal medyada siyasetten bahsetmiştim. Bu defa olan bitenler ise bence daha güzel, daha heyecan verici.

Bugün FriendFeed Sertab Erener ve Demir Demirkan‘ın Twitter girdileri ile şenlendi. Hala tartışılıyor olsa da, özellikle Özgür Alaz’ın yorumundan, Demir’in fotoğrafından sonra ben emin oldum ki, bu profiller gerçek. Arkalarında Siyasetçiler ya da markalar gibi adlarına yazan bir ajans, gönüllü birileri yok. Bu işi güzel yapan da bu.

İlk gün heyecanından olacak, Sertab özellikle ortalığı kirli gösterecek kadar fazla girdi yazdı Twitter’ına. Ve acemiliğinden olacak, yalnızca Twitter üzerinden aldığı mesajları yine Twitter üzerinden yanıtladı. FriendFeed yansımaları cevapsız kaldı. Bir yanda kirlilik tartışmaları sürdü, bir yanda “gerçekten kendisi mi” tartışması. Ben, gerçekten kendileri olduğunu farz ederek yazıyorum. Kendileri değilse, onların kusuru olsun. Elbet bu yazı bir gün birileriyle örtüşür. Devamını oku →

Nisan 20 / 2009
Yazar Simto ALEV
Yorumlar 1 Yorum