Kategori Müzik

Konser dinleme adabı

Konser dinlemeyi biliyor muyuz?

Fotoğraf Kaynağı: Concert Etiquette

Yakın zamanda müzik dünyasının popüler konularından biriydi bu. Ceylan Ertem’in bir grup seyirciden -haklı- şikayetini sosyal medya üzerinden aktarmasıyla daha  önceleri fısıltılarla konuşulan konser dinleme adabı, sesli olarak tartışılır oldu. Ben her ne kadar yazmakta biraz geciksem de konu hâlâ güncel, hâlâ diri. Ben de geciktiğim sürede bolca görüş okuma, duyma fırsatı buldum. Meseleyi daha çok müzisyenlerin ağzından dinlesem de, ben bugün seyirci açısından yazacağım. Zaten müzik dünyasında -henüz- başka bir vasfım da yok.

Ben kendi rahatsızlıklarımı ve önerilerimi yazmaya başlamadan önce, bilmeyenler için konuyu toparlayıcı bir iki cümle yazıp, ilgili linkleri paylaşayım. Ceylan Ertem, Aralık 2015’teki Sinop konserini dinlemeye gelen seyircilerin bir kısmından şikayetini dile getirince neredeyse linç ediliyordu. Açıklama yapmak zorunda kaldı.

Nedir Ceylan’ın şikayeti? Biz iyi birer konser dinleyicisi değiliz. Ceylan Sinop konserinde ufak bir grup olduğunu, tüm seyirciye mal etmediğinin altını çiziyor ama ben tam aksine, konser adabını bilen seyircinin azınlık olduğunu düşünüyorum. Ceylan Ertem konser sonunda gözünün dibinde flaşlı fotoğraf çeken bir seyircinin elini indirmiş (iyi sabretmiş o ana kadar). “Elime vurdu” olarak geri dönmüş. “Ya benim gibi bir insan dinleyicisinin eline vurabilir mi?” yazmış Ceylan. Ben vursan hakkındır diyorum. Devamını oku →

Ocak 20 / 2016
Yazar Simto ALEV
Kategori Müzik, Yorumsal
Yorumlar 4 Yorum

Müziği değil terörü susturun

Müziği değil terörü susturun

Bir süredir yazsam mı, yazmasam mı diye düşündüğüm bir konu bu. Ülkenin gündemi yine gün içinde 24 kez değişecek kadar yoğun, oldukça gergin ve bu aralar maalesef çok acılı. Birileri de müzik üretmeyi, sahnede icra etmeyi acılarımıza; kaybettiğimiz asker, polis ve sivillerimize saygısızlık olarak görüp tüm organizasyonları iptal ettirmeye çalışıyor; hatta başarıyor, müzisyenlere adeta savaş açıyor.

Ben müzisyen değilim. Ancak müzik piyasasını mümkün olduğunca içeriden takip etmeye çalışan bir dinleyici olarak, ülkedeki her sıkıntıdan nasibini fazlasıyla alan bir vatandaş olarak ve düşen her ateşten yanmasa da  kavrulan bir insan olarak bir iki laf etmeyi de kendimde hak gördüm. Bu ülkede herkes olmadığı şeyin uzmanı olup her konuda gazetelere demeç verirken, benim kendi alanımda yazacağım birkaç yorum fazla olmaz herhalde. Devamını oku →

Ağustos 24 / 2015
Yazar Simto ALEV
Kategori Müzik, Yorumsal
Yorumlar Yorum Yok

Ludovico Einaudi İstanbul’daydı

Ludovico Einaudi

Ludovico Einaudi, çok geç farkettiğim ve kısa süre içinde hayranlık duyduğum bir besteci. Onun için “modern çağın Mozart’ı” diyorlar. Rock, caz, elektronik gibi farklı türlerden bileşelenlerle bestelediği klasik müzik eserlerine bakınca Mozart’dan çok farklı bir yerde bana göre. Ancak bundan yüz yıl sonra Mozart, Beethoven, Chopin gibi klasik müzik dinleyicisi olmayanların dahi bildiği isimler gibi adının anılır, bestelerinin dinlenir olacağı öngörüsündeyim.

Bu büyük adam, orkestrasıyla (Ludovico Einaudi & Ensemble) dün gece ilk kez İstanbul’da, Zorlu Center PSM’de bir konser verdi. Alışılagelmiş bir medya jargonudur belki ama, doğrusu da bu: Unutulmaz bir konserdi. Devamını oku →

Ekim 24 / 2013
Yazar Simto ALEV
Yorumlar 1 Yorum

Caz Kanyon’da Melis Sökmen vardı

_MG_8679Üç gün önce Aylin Aslım’ın Zümrüdüanka lansmanını anlatıp benim için yoğun bir haftasonu olduğunu ve devamının ikinci bir yazıya kalacağını yazmıştım. Bu yazının çerçevesi de çok fazla değişmeyecek aslında. Biraz Caz Kanyon’da etkinliğinden, biraz da yine bir tekerlekli sandalyeye sahip olup da konser izlemenin tuhaflığından bahsedeceğim. Böylece son yazılarımda hep benzer konulardan sözettiğim için kendimden de sıkılabilirim. (Fotoğraf: Nur Aydoğan)

9 Kişiyle sahneye  çıkan Melis Sökmen konseri ayrı bir lezzetti. Çok bilindik şarkılardan yeni şarkılarına birçok eseri çaldılar, söylediler. Enstrümanların her bir solo çıkışı da farklı tatlardaydı. Melis Sökmen konserin sonuna yakın sahneden inip seyircilerin arasına karışınca da herkesi iyice ateşlendirdi. Her zaman olduğu gibi bir grup seyirci de pasif dinleyici olmayı tercih etti. Devamını oku →

Nisan 18 / 2013
Yazar Simto ALEV
Kategori Benden.., Müzik, Yorumsal
Yorumlar Yorum Yok

Aylin Aslım Zümrüdüanka’yı Salon İKSV’de tanıttı

2013-04-13 23.41.11Geçtiğimiz Cumartesi akşamı Aylin Aslım yeni albümü Zümrüdüanka‘yı tanıtmak için Salon IKSV‘de bir konser verdi. Elbette ben de oradaydım ama bu yazı konserden başka şeylerden de etraflıca söz edecek. Salon’la tanışmam, Tekerlekli sandalyede konser izlemek ve benim için limitüstü bir yoğunlukta geçen haftasonu. (Aslında bir kısmı ikinci bir yazıda olacak.) Bahsettiğim yoğunluk tamamen keyfi ve mutluluk verici bir yorgunluk ama ne var ki şu satırları yazmaya başladığım Pazartesi günü öğleden sonrası hala gözümü açamamış bir haldeyim.

Blogumda bir iki yazımı okuyanlar zaten benim ağzımdan çok duydu ama ilk olarak şunu tekrar edeyim, İstanbul’da -neredeyse- hiçbir mekan, salon tekerlekli sandalye ile konser, tiyatro, dans vb. performanslar izlemeye kesinlikle  uygun değil. İki ay önce, bir grup tweet‘leşme sırasında Salon’un benim için uygun olduğunu öğrendim. Devamında Salon’dan Aslıhan hanımla yazışarak detaylı bilgi aldım. İkna olduktan sonra keyifle izleyebileceğim bir konser avlamam gerekiyordu.

Salon’un web sitesinde konserleri düzenli takip ederken, bugünden bir ay kadar önce de bir radyo programında Aylin’in Salon konserini öğrendim. Yalnız gidebilsem bile dönemeyeceğim için Ozan Eicher‘e benimle gelip gelemeyeceğini sordum. Ozan’ın kabul etmesiyle, üstüme düşen son görev olan Salon’u teftişe çıktım. Aslıhan hanımla sözleşip, bir Cumartesi akşam üzeri Salon’u ve kendisini Salon’un gerçekten ne kadar bana uygun olduğunu görmek için ziyaret ettim.

Sadece mekan değil, metrodan çıkıp o taş yoldan Salon’a nasıl ulaşacağım bile önemliydi. Salon’un etrafındaki kaldırımdan, içerideki her köşeye kadar inceledim. Bu sırada Aslıhan hanımda benimle oldukça ilgilenip detaylı bilgi verdi. Salon bir engelli için tamamen kusursuz değildi ama eksikleri küçük detaylarda olduğu ve kendi başına bir istisna yarattığı için “mükemmel” sözünü de hakediyordu. Devamını oku →

Nisan 15 / 2013
Yazar Simto ALEV
Yorumlar Yorum Yok

İlk bestem: Rayni

Başlıkta “beste” demiş olmama aldırmayınız; ürünüm teknik olarak “beste” diye adlandırılıyor. Yoksa cahilliğimi ukalalığa çevirmek gibi bir meziyetim yok.

Müzik üretebiliyor olmak, enstrüman çalmak hep bir köşede hayalim olarak durdu. Gerek fiziksel durumum izin vermediğinden, gerekse bu konuda hiçbir yeteneğim olmamasından her denememde başarısız oldum. Nihayetinde, bir midi klavye (m-audio keystation mini 32) alıp çalamadığım enstrümanları klavyenin tuşlarına basarak çalmaya, bilmediklerimi de denerken öğrenmeye karar verdim.

İstediğim sonucu aldığım söylenemez. Müzisyen birçok arkadaşımın da desteği ile bu 1 yıllık süreçte ancak kısacık bir piyano dinletisi çıkarabildim: Rayni.

Rayni‘yi geliştirmek ve çok sesli hale getirmek için epey uğraştım. Çok fazla da zaman tanıdım kendime ama olmayınca, “bitti” dedim. Çünkü yeni bir şeyler deneyebilmek için, bunu bitirmem gerekiyordu. Eğer denemelerim başarılı olursa, onları da paylaşacağım. Siz şimdilik bunu dinleyin:

Ocak 03 / 2013
Yazar Simto ALEV
Kategori Benden.., Müzik
Yorumlar 12 Yorum