Son birkaç günün popüler sosyal medya lakırdıları arasında Hilal Cebeci‘nin reklam ajansı açması vardı. hilalcebecireklam.com adresinde kendini gösteren ajans Hilal Cebeci tarafından duyruldu ancak pek de sevgi ile karşılanmadı biz ajans çalışanları arasında. Biz yıllardır bu iş için ter döker, eğitimlere, seminerlere katılır, kitaplar okur, müşteri ile birebir muhattap olup yeri geldiğinde krizler yönetip çözümlerken, bugün ünlü olmaktan başka hiçbir vasfı olmayan ve Twitter’daki şöhreti, yüksek takipçi sayısı gösterir gibi yaptığı memelerine (bkz: meme üzerine) borçlu olan bir kadın nasıl olur da bizim işimize göz dikerdi? Hangi hakla?

Eleştirileri genel olarak haklı bulmaktayım. Bugün bir çok insan “sosyal medya” kavramını Twitter’la öğrenirken ben 10 yıl evvel sosyal medyada içerik üretiyor ve o zamanın şartlarında dijital pazarlamanın ilkel örnekleriyle hoşbeş ediyordum. Dolayısı ile bugün iş bilmeyen birinin “baba çok para var bu işte” diye bir ajans kurmasını açık tabiri ile yediremiyorum.

Ancak “eğri oturup doğru konuşalım” denir ya; bugün vardığımız noktada ben bu girişiminden ötürü Hilal Cebeci’yi takdir ediyorum. Neden mi? Her şeyden önce ajansın sitesinden edindiğim bilgilere göre bize rakip değiller. Ne hesap yönetimi yapıyorlar, ne proje üretiyor ya da yürütüyorlar, ne mikro site, ne Facebook uygulaması ne de başka bir şey. Sadece Twitter’daki takipçi sayısı 1 milyonu geçen Hilal Cebeci, bir tweet atıyor, Twitter arkaplanını değiştiriyor ya da fotoğraf paylaşıyor. Hepsi bu.

Üstelik, kimseyi kandırmanın alemi yok. Bugün 50 bin, 100 bin, 300 bin takipçili, fenomen dediğimiz “twitter ünlüleri” ajanslarla bu işi biraz da üstünü örterek yapıyor. Takipçi sayısına göre bazı userlar para karşılığı (2 yüz lira da oluyor, 2 bin lira da) tweet atıyor. Biz de sırf o attı diye “retweet” edip daha büyük kitlelere ulaştırıyoruz. Sırf bu yola girebilmek için de takipçi satın alanlar, “retweet” satın alanlar da dikkatli gözlerden kaçmıyor. Hayır, tabii ki bu işleri takipçi satın alarak yaptıklarını söylemiyorum. Yalnızca bu yolla şansını denemeye çalışanlar var.

Hilal Cebeci ise gözlemlediğim kadarı ile büyük oranda organik takipçiye sahip (günlük 300-500 takipçi kazanırken 21 Haziran günü 100 bin kazanmış, yine satın alma) ve açık sözlülükle “ver parasını, senin için tweet de atarım, takla da atarım” diyor. Bu yüzden de takdirimi kazanıyor.

Bu yazıyı da bir gün tüm ajans ve fenomenlerden aynı samimiyeti görmek dileğiyle bitirmiş olayım.