Simto Alev

Blog yazarken nelere dikkat ettiğimi yazarken olayları hikayeleştirmeye ve çok kısa yazmamayarak doyurucu olmaya çalıştığımı anlatmıştım. Fakat bu yazının ise nasıl hikayeleşeceğine emin değilim. Olay çok net çünkü. O yüzden doğrudan konuya girip, fazla uzatmadan yazıyı bitireceğim.

T.B.M.M. Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu aynı zamanda Anayasa Profesörü unvanına sahip. Yani okumuş, adam olmuş. Ancak tüm bu unvanlara sahip olması, onun basit Türkçe dilbilgisi kurallarına hakim olması için yeterli değilmiş. Öyle ki; Türkçe konusundaki eksikliği başına tatsız bir iş gelmesine sebep olabilirdi. Neyse ki bu noktada ben araya girip kendisini olası bir tatsızlıktan kurtardım.

Bazılarınız olup bitene Twitter’da şahitlik etti. Belki bazılarınız da bu vesileyle bloguma ulaştınız ama şimdi herkes için neler olduğunu anlatıp, bazı istatistiki sonuçları paylaşacağım.

Burhan Kuzu 15 Mayıs’ın ilk saati içinde aşağıda ekran görüntüsünü de görebileceğiniz “CHP+MHP+HDP @ Parelel.Com” içerikli bir tweet attı.

Ben kendisini takip etmiyorum. Yanılmıyorsam Deniz Atam‘ın bir tweet’i ile gördüm (şu an o tweet’e ulaşamadım). “Link açılmıyor” diyordu özetle. Tıkladım, sahiden açılmıyordu. Böyle bir domain’i (alan adı) kimse boş bırakmazdı oysa. O an farkettim Burhan Kuzu’nun hatasını: paralel değil, parelel yazmış ve parelel.com’u da kimse almamış.

Hemen GoDaddy’ye girdim. Parelel.com’u kampanyadan satın alıp, kendi bloguma yönlendirdim. Toplam ödediğim meblağ 2 lira 65 kuruş. Toplam harcadığım zaman vasati 10 dakika (“vasati” sözcüğünü özlediniz, di mi). Artık Burhan Kuzu’nun tweet’ine tıklayanlar benim bloguma gelecekti. Diğer bir deyişle 2 lira 65 kuruş karşılığında Burhan Kuzu’ya reklam verdim.

Ben bu işi yaptıktan birkaç dakika sonra Barış Ünver (beyn.org) bir URL kısaltma servisi kullanıp kaç kişi geldiğini saymamı önerdi. Ben de goo.gl kullanmaya başladım. Takribi ilk yarım saat hariç gelen tüm ziyaretçileri kayıt altında tuttum (“takribi” daha güzel ama).

Biraz istatistik paylaşacağım tabii ki ama önce bir iki açıklama yapayım.

Anayasa Profesörü Burhan Kuzu’nun Türkçe dilbilgisinin yetersiz olduğunu yazdım. “Belki bir anlık hatadır” diyebilirsiniz. Tweet’lerini biraz inceledim. Genel olarak birçok hata barındırdığı gibi, kendisi “paralel” yazmayı kesinlikle bilmiyor. Açıkçası bu kadar eğitimli birinin, yeni bir Türkiye’den de bahsederken o ülkenin resmi diline yeterince hakim olmaması beni biraz üzüyor. Maalesef bu hataları yazarlar dahi yapıyor. Yapmayın.

Tekrar hatırlayım, benim Türkçem de “çok iyi” değil. Ancak en azından temel kuralları biliyorum ve sıkça sözlük ve yazım kılavuzu kullanıyorum.

Bu soru size de komik gelmiş olabilir. Cevap tabii ki “hayır”. Domain (alan adı) satın alma konusunda neredeyse hiçbir kural, kanun yok. İsteyen herkes, istediği domain’i -eğer boştaysa- anında satın alabilir ve dilediği gibi kullanabilir. .com.tr gibi ulusal domain’ler özel şartlara tabi olabiliyor. İstisna yaratacak koşullar da yok değil ama genel olarak durum budur.

İnternet tarihinde örnekleri boldur. Domain’ini almadan ya da .com’u alıp .net, .org’u almayan markalar daha sonra çok üzülmüştür. Çeşitli kampanyalar, yeni ürünler, projeler de buna dahil tabii. Farazi bir örnek vereyim: hepsiburada.com eğer hepsiburda.com‘u da almasaydı ve başkasına kaptırsaydı ne olurdu?

• Diğer domain’i alan kişi (Ddak), hepsiburada’ya (HB) rakip sitesine yönlendirebilirdi.
• Ddak, HB’ye çok benzer bir sahte site açıp, birilerini dolandırabilirdi.
• Ddak hiçbir şey yapmasa dahi, HB o domain’e giren potansiyel müşterilerini kaybedebilirdi.
• Ve en önemlisi, Ddak bu domain vermek için HB’den çok yüksek meblağlar isteyebilirdi.

Sanırım bu noktadan sonra, daha önce hiçbir fikriniz yoksa dahi, Burhan Kuzu’nun başına gelebilecek nahoşluklar için hayal gücünüz çalışmaya başlamış olabilir.

Bu domain’i başka biri alıp,

• Burhan Kuzu’nun şahsını ya da partisini kötüleyen bir site kurabilir ya da halihazırda bir siteye yönlendirebilirdi.
• Bir muhalefet partisinin sitesine yönlendirebilirdi.
• İntette dolaşan ses kayıtlarına (gerçek ya da değil) yönlendirebilirdi.
• Pornografik bir siteye de yönlendirebilirdi.
• Hükümet ve “paralel” denen yapının arası bozukken, “paralel”i öven bir adrese yönlendirebilirdi.
• Ve sizin aklınıza gelen diğer olasılıklar…

Böyle bir olay yaşanması durumunda her şey kısa sürede netliğe kavuşurdu tabii. Hatta akıl vermek gibi olmasın ama bu tweet silinerek o şok önemli ölçüde zayıflatılırdı da. Ancak ne olursa olsun, bu adresi Burhan Kuzu paylaştığı için ihale ona kalırdı ve tweet silinse dahi ne internetin sonsuz boşluğundan ne de hafızalardan silinirdi.

Aslında yazıya başlarken planım konuyu özetleyip, bu alışveriş sonucunda ne kazandığımı yazmaktı ama yazmaya başlayınca biraz fazlası oldu sanırım. Her neyse…

Yönlendirmeyi yaptığım yaklaşık ilk yarım saatin bilgisi elimde yok. Onun davamında geçen 4.5 günde bloguma Burhan Kuzu’dan tam 943 kişi geldi. Bunun 673’ü ilk gün, devamı kalan zamanda geldi. İlk yarım saatin en ateşli zaman olduğunu düşünürerek bir 150 kişi daha eklersek toplam 1100 kişi geldi diyebiliriz.

Görünen o ki Twitter’da 268 bin takipçisi olan Burhan Kuzu’nun paylaşacağı bir link, çok uç bir şey değilse en fazla 1500 kişi diyebiliriz. Ayrıca şunu eklemem lazım, gelen ziyaretçi sayısı 17-18 Mayıs’ta oldukça düşmüşken, dün (19 Mayıs) bu tweet’i tekrar retweet etmemle 163 kişi geldi. Bu 163 kişi benim takipçim mi yoksa Burhan Kuzu’nun mu tartışılır. Benim takipçi sayım şu an itibariyle sadece 9477.

Bu girişlerin 444’ü Twitter’dan, 336’sı Facebook’tan ve geri kalanı diğer kaynaklardan geldi. Olayı ilk anda Facebook’ta paylaştığımı düşünürsek, bu 336’nın belki tamamı aslında benden geldi diyebiliriz.

Son olarak bazı istatistikler şöyle:
Parelel.com’dan gelen ziyaretçilerin 597’si Google Chrome kullanıyor. 98’i mobil, 77’si Firefox kullanıyor ve Internet Explorer’a hiç yer yok. Bu ziyaretçilerin 445’i Windows, 165’i Android ve 150’si iPhone kullanıcısı.

Coğrafi istatistiklerse bence biraz ilginç. Elbette en büyük ziyaretçi girişi Türkiye’den ama Amerika’dan 71, Almanya’dan 19, Fransa’dan 12, İngiltere’den 14, Hindistan’dan 4 ve Yunanistan’dan 3 kişi bu vesileyle bloguma girmiş.

Ayrıca Kelime Oyunu performansımı ve deneyimimi anlattığım yazıma, bloguma Burhan Kuzu vesilesiyle geldiğini belirten bir yorum aldım.

Pratikte 2 lira 65 kuruş karşılığında, 268 bin takipçisi olan Anayasa Profesörü Burhan Kuzu’ya reklam verip, 5 gün içinde 1100 kadar ziyaretçi aldım. Muhtemeldir ki bu ziyaretçilerin yarısının kaynağı yine benim. Kazandığım bir okur bile çok değerli elbette ama sayısal olarak beklediğim karşılığı bulamadım. Belki bu yazı vesilesiyle başkaları bir şeyler kazanır.

Demem o ki; takipçi sayınıza fazla güvenmeyin ve Burhan Kuzu’ya reklam vermeyin. Paranız boşa gidiyor.

Parelel.com domain’i (alan adı) 65.000 dolara satılıktır. Pazarlık payı vardır.