Blogda yaşadığım farklı deneyimleri anlatırken çeşitli markalardan, işletmelerden vs. bahsetmemek olmuyor. Bazılarından övgüyle söz ederken, bazılarını ise kantarın topuzunu kaçırmadan eleştirip şikayet etmeye çalışıyorum. Bu yazıda ise Zorlu Center PSM’nin hem gönüllü reklamcısı olacağım, hem de engelli kategorisinden bir bilet almak için yaşadığım iletişim problemlerinden söz edeceğim.
Açıkçası AVM, rezidans, ofis, otel bileşenlerini birarada tutan Zorlu Center hiçbir şekilde ilgimi çekmiyordu. 3 Hafta kadar önce Ludovico Einaudi’nin 23 Ekim’de Zorlu Center PSM’de konser vereceğini öğrendiğimde işler değişti. Peşine düştüğümde gördüm ki bu açılış konseriymiş. Devamında Cats gibi dev müzikaller, Fındıkkıran gibi mühim baleler, 2 Cellos, Piano Guys gibi müzisyenler ve çok daha fazlası Türkiye’ye gelecekmiş. Bazılarını insanın ömründe ancak bir defa görebileceği gösterilere salya akıtmadan takip etmek mümkün değil.
Ancak bir sorun var. Ben bir engelliyim ve Türkiye’de neredeyse hiçbir konser ve tiyatro salonu, sergi salonları, festival alanları, konser verilen barlar -ve daha birçok alan- engelliler için hiç de uygun değil. Bazıları “sen gel, hallederiz” der, bazılarında o bile mümkün olmaz. Haliyle ilk heyecanı atlattıktan sonra “umarım izleyebilirim” endişesi başladı bende.
Neyse ki Zorlu Center PSM bu konuyu da düşünmüş. Web sitelerinde Engelli Misafirlerimiz başlıklı bir sayfa var. Yurtdışındaki etkinlik mekanlarının sitelerinde genellikle yer alan bu sayfayı Türkiye’de ilk kez gördüm. Giriş, salon, otopark, vestiyer vs. engelliler için uygun. Salonlarda tekerlekli sandalye için ayrılmış alanlar da var. Ama geçmiş tecrübelerim, bu bilgileri okumakla yetinmemem gerektiğini söylüyor.
Hemen ertesi günü telefon ediyorum ama telefonda aldığım bilgi, sitede yazandan çok daha kısıtlı. Etkinlikten evvel bir tarihte ziyaret etmek istediğimi söylüyorum ama mümkün olmadığı cevabını alıyorum. Zaten biletlerin satılacağı tarih bile belirsizken üstelemiyorum. Biletlerin satış tarihi (5 Eylül) belli olduğunda, bu defa Facebook sayfalarında bir yorumla ziyaret etmek istediğimi yazdım ama tatmin etmeyen, çok yuvarlak cevaplar aldım. Yine beklemeye devam ettim.
4 Eylül günü bir sürpriz gerçekleşti. Siteye üye olanlara bilet ön satışları açılmıştı. Ben henüz üye değildim. Arkadaşım Ozan Eicher sabah, benim uyuduğum saatlerde benim için ilgilendi. Engelliler için ayrılmış koltukları satın almak mümkün değildi. Bu yüzden 2 kez telefon etti. Üye olduktan sonra koltukların hesabıma tanımlanacağı bilgisini alıp bana iletti.
Öğlene doğru üye olmayı denedim ama sitede ilk günün deneyimsizliğiyle sürekli hata veriyordu. Hata sunucu taraflı olmasına rağmen telefon ettiğimde tarayıcı değiştirmemi önerdiler. Bu arada benim odak konum tekerlekli sandalye girişiydi ama telefondaki kişi konuyu teknik problemlerin odağına taşıyınca vazgeçtim, kapattım telefonu.
Yine Ozan’ın yardımıyla (mobil operatörle site açılıyordu) üye olmayı başardım. Hemen ardından Zorlu’ya tekrar telefon açtım. Bu kez da çıkan kişi bir mail adresine engelli kimliğimi göndermemi istedi. Yok bende öyle bir şey. Anlattım. “Engelli kimliğimin olmadan alamayacağınızı düşünüyorum” dedi. Sordum: “Düşünüyor musunuz, biliyor musunuz?” Cevap yok. Ancak mail atarak cevap alabilirmişim.
Anlıyorum, sistemin kötüye kullanılması, engelli olmayan birinin engelli koltuğu satın alması gibi bir olasılık sözkonusu. Ama bu 2-3 saat içinde 4. telefon görüşmesiydi. Hangi manyak aynı fiyata, koltuk bile olmayan yerden bilet almak için bu kadar çaba harcar? Neden ben bir konsere bilet almak, tekerlekli sandalyede izleyebilmek için bu kadar çaba harcıyorum. “Valla engelliyim” diye yemin mi edeyim?
Ozan, “fotoğrafını gönder” dedi ama ben engelli olduğumu kanıtlamak zorunda hissetmediğim için bilet almaktan üzülerek vazgeçme noktasına geldim. Bu defa Ozan telefon etti. Günün 5. telefonu. Durumu anlatıp geri aramalarını beklemeye koyuldu.
Bir süre sonra enteresan bir hanım beni aradı. Zaman zaman “şimdiye kadar cevap veren en samimi ve bilgili insan” diye düşündürdü, kimi zamansa o kadar ezbere cümlelerle konuştu ki; gerçekliğinden şüphe ettim. Üyelik ve bilet alma sisteminin kısa süre sonra düzeleceğini söyledi. Engelli biletlerinin suistimal edilmemesi için kapalı olduğunu söyledi. Ben de “en azından hesabıma engelli olduğum tanımlanmalı ve ben o koltukları satın alabilmeliyim” dedim. “Sistem zaten öyle ama şu an çalışmıyor” cevabını aldım.
Çözüm olarak alışveriş sepetime benim için bir koltuk eklemişler. Koltuk numarasını öğrendim ve o koltuğu satın almak zorunda kaldım. Yakın bir tarihte ziyaret etmek istediğimi söyledim. Gerekli kişilere iletecekmiş. Açılıştan (23 Ekim) 1-2 gün önce salonu görme şansım olabilir.
Salonda sahne önünde, biraz uzağında, balkonlarda olmak üzere birkaç bölgede engelliler için ayrılmış koltuklar var. Bu harika. Ama hangi koltuğu alacağımı seçemedim. Belki sahne önünde olmak istiyordum. Ya da belki bütçem yok, 3. balkondaki en ucuz yere yerleşeceğim. Seçemedim. Bir konser için 185 TL bilet parası verdim (30 yıllık ömrümde ilk kez) onda da nereye oturacağımı seçemedim.
Muhakkak rica etsem, başka bir yer istesem değiştirirlerdi. Ama ben nereyi seçeceğimden bile emin değilim. Bileti satın aldığımda salonun tek bir fotoğrafı bile yoktu. Daha sonra çıkan fotoğrafta (yazının başındaki fotoğraf) koltukları görebildim. Benim oturacağım yerin önünde bir duvar var. Şüphesiz ortalama bir insanın görüşünü engellemeyecek yükseklikte ama benim bedenim farklı. Tekerlekli sandalyemin yüksekliği farklı. Şimdi endişeliyim, konser boyunca bir duvarı mı izleyeceğim, sahneyi mi?
Fotoğrafta görülen o ki; salon ziyaret edebileceğim ölçüde tamamlanmış. Neden bu mahremiyet? Neden o kadar ricama rağmen bilet almadan önce salonu göremedim, anlamıyorum.
Ha; bir de bugün ortaya çıkan bir ulaşım problemi var. 5 Gün önce Gayrettepe metrosu, Zincirlikuyu metrobüs durağı ve Zorlu Center’ı bağlayan altgeçit açıldı. Her ne kadar belediyeye ait bir alan olsa da, altgeçidi Zorlu yaptırdı, parasını ödedi. Planım da metro ile Zorlu Center’a ulaşmaktı. Bugün bir deneyeyim istedim; Gayrettepe metrosunda indikten sonra, altgeçide ulaşmak için merdiven çıkmak gerekiyormuş. Asansör yok. Tekerlekli sandalye ile nasıl çıkayım?
Özetle; İstanbul engellileri de düşünen, görmenin her zaman mümkün olmayacağı gösterileri de sergileyecek çok önemli bir sanat merkezine kavuştu. Ama hep bir şeyler eksik, hep bir şeyler zorlu.
Tek istediğim herkes gibi 2 tıkla bir bilet alıp, hiçbir şey düşünmek zorunda kalmadan ve hiçbir engele takılmadan huzur içinde bir konser izlemek.
Çok mu zor?
Güncelleme: 09. Eylül’de Zorlu Center PSM’den arandım. (İzin istemeyi unuttuğum için adını paylaşmıyorum.) Engelli erişimi, mevcut durum, gelecek planlar, yapılan düzenlemeler üzerine gerekli bilgileri aldım. Ben de yaşadığım sıkıntıları, neler beklediğimi, gördüğüm eksikleri, neden ziyaret etmek istediğimi anlattım. Hepsi ilgiliyle dinlendi ve not alındı. Güzel şeyler olacak diye bekliyorum. İstanbul’da engelliler için kusursuz bir sanat merkezi olacak.
Merhaba,
Ayazağa’da üyuk bir kongre ve konser nerkezi inşa ediyoruz. Sızlerin engellilerle ilgili yorumlarınızı almak isteriz.
“İletişim” bölümünden bana yazabilirsiniz.
Simto Bey, bende bir bedensel engelli olarak Ludovico etkinliği için Performans Sanatları Merkezi’nden bilet almak istedim. Çağrı merkezlerini arayıp bilgi almak istediğimde çok sıcak kanlı davranışları ile yakından ilgilenmeleri çok hoşuma gitti. Yardım etmek için ellerinden geleni gösterdiklerini gözardı edemem. Engelliler için birde refakatçi olayı var adamlarda. Yani bir bilet alıyorsun bir bilette senin refakatçına hediye ediyorlar. Ayrıca ayırdıkları koltuklar orkestra katında ve sahneyi net gören bir kısım. Keşke bunlardan da bahsetseydiniz.
Kadir Bey merhaba.
Yazının başında da belirttiğim gibi, bu yazı hem sitem hem de gönüllü reklamcılık için. Gerek Türkiye’ye getirecekleri performanslar, gerekse engelliler için olan bu çabaları kesinlikle muhteşem. Gözardı edilemez.
Ancak bilet alma deneyimim sizinki gibi olmadı malesef. Evet, çağrı merkezi çalışanları nazik ve iyi eğitimli. Ama ben bilet almak için toplamda 7 farklı telefon görüşmesi yapmak zorunda kaldım.
Refakatçi konusunu bilerek, tereddütle yazmadım çünkü bunu sitede ilgili sayfada belirtmemişler. Ben ancak bileti aldıktan sonra öğrendim. Hiçbir yerde yazmıyor. Gizli bilgi gibi.
Ayrılmış koltuklarsa yalnızca orkestra katında değil. Mesela benim koltuğum orta bölümde, sağ tarafta. Balkonlarda da engelliler için ayrılmış koltuklar var.
Ama ben koltuk seçimi yapamadım. Yazımda da belirttiğim gibi, hiç şüphem yok ki değiştirmek isteseydim yardımcı olurlardı. Ama yani.. Bir şeyler eksik. Benim yaşadığım deneyim bu.