Geçtiğimiz perşembe günü Huawei, yeni cep telefonu Ascent P7’yi bloglar ve basın için düzenlenen ortak bir lansmanla tanıtıp, satışa sundu. Ben bu yazıyı vakitlice tamamlayıp yayına alamadığım için siz muhtemelen cihaz hakkında ihtiyacınız olabilecek tüm bilgiyi diğer kaynaklardan toparladınız ama ben yine de biraz etkinlikten, biraz da P7’den bahsetmeyi ihmal etmeyeceğim.
Lansmanı desiBel Ajans düzenledi. Blog yazarlarıyla basına ortak lansman yapma fikri de onlarınmış. Kimi zaman basınla blog yazarları arasında oluşan husumeti ve çoğu zaman markaların blog yazarlarını ciddiye almadığını, yeterince önem vermediğini düşünürsek bu cesur bir hareket olmuş. Markaya bunu kabul ettirmek de bir başarıdır. Ancak yine de Huawei bu konuda sınıfı geçemiyor. Neyse ki Ascend P7 dikkat çekici bir telefon olmuş.
Aslında lansmandan hiç bahsetmeyip, cihazı doya doya test ettiğim bir inceleme yazısı yazmak isterdim ama maalesef gecenin sonunda bana “hangi şirkettensiniz” diye soran Murat Bey hariç Huawei’den hiç kimseyle muhattap olamadığım ve test cihazı edinme sözü alamadığım için bu geceden kalanlarla yazımı dolduracağım. Kusura bakmayınız. Murat Bey’e de kim olduğumu ve blogumu anlatmak güç oldu. “Ben shift delete’i biliyorum” cevabını alınca pes ettim zaten.
Eğer olur da Huawei sürpriz yapıp bir test cihazı gönderirse, ayrıca yazarım artık.
Çırağan’da yapılacak etkinliğe sağanak yağmurda yetişebilmek için bir saat evvelden yola çıkıp tam vaktinde orada oldum. Canlı çalınan klasik müzik eşliğinde bir saatten biraz uzun süren koktelyin ardından basın toplantısına geçildi. Basın toplantısında P7 hakkında aşağıda sıralayacağım bilgileri edindik. Ancak şunu söylemeliyim, “değerli basın mensupları” gibi hitaplar ve klasik bir PR’cının kaleminden çıkmış afili laflardan oluşan sunumlar blog yazarlarını konunun tamamen dışına ittiği fikrindeyim.
Şimdi sunumdan edindiğim bilgilerle ve flaş bellek ile verdikleri basın kitinden kopya çekerek biraz Ascend P7’nin özelliklerinden bahsedeyim.
Aşağıda lansmanda çektiğim fotoğraflarını görebileceğiniz Huawei Ascend P7 HiSilicon Kirin 910T chipset’li, 4 çekirdek, 1.8 GHz Cortex A9 işlemci ve 2 GB RAM ile geliyor. 16 GB dahili hafızası ise microSD kart ile 64 GB‘a kadar yükseltilebiliyor. Muhtemelen daha yüksek kapasiteli kartlarda da sorun çıkarmayacaktır. P7 ile birlikte gelen işletim sistemi ise Android 4.4.2 Kitkat.
5 İnçlik FHD (1080p) çözünürlüklü dokunmatik ekrana sahip P7’nin lansmanında en çok üzerinde durulan konulardan biri 4G LTE desteğiydi. Çok yüksek hızlarda internete bağlanmanızı sağlayan bu teknoloji bildiğiniz gibi maalesef ülkemizde yok ve son 200 yıldır “önümüzdeki sene gelecek” deniyor. Eğer her yıl telefon değiştirenlerden değilseniz, P7 ile 4G hızında internete bağlanmayı umabilirsiniz.
4G LTE desteğini bir kenara bırakırsak, P7’nin en dikkat çekici yanı tasarımı diyebiliriz. Yakın zamanda çıkan birçok telefonun birbirine benzediği gibi ilk bakışta P7 bana da biraz iPhone’u, biraz da Sony Xperia’ları anımsatsa da “su damlasından ilham aldık” dedikleri tasarım detaylarıyla da aralarından sıyrılmayı başarıyor. 139.82 mm yükseklik ve 68.8 mm genişliğe sahip Ascend P7’nin kalınlığı sadece 6.5 mm, ağırlığı ise 124 gr. Cihazı tuttuğunuz ilk anda bu hafifliği ve inceliği hissediyorsunuz. Tabii bu inceliğin de bir sonucu olarak P7’nin Gorilla Glass 3 kaplanarak güçlendirilmiş arka tarafı açılamıyor, dolayısıyla 2500 mAh gücündeki pili değiştirilemiyor.
Yeni bir cep telefonları alacakların en çok merak ettiği şeyler arasında kamera yer alıyor. Diğer donanım özellikleri kağıt üzerinde az çok fikir verse de, kamera performansı test etmeden söylenecek bir şey değil. Ben de sağlıklı bir test imkanı bulamadığım için, ancak kağıt üzerindeki verileri size aktarabilirim.
P7’nin arka yüzünde f/2.0 diyaframa sahip 13 megapixel çözünürlükte küresel olmayan 5P lense sahip bir kamera var. Bu kamera aynı zamanda Sony 4. Nesil BSI algılayıcıya sahip. Karanlıkta, mor ve kırmızılı oynak spot ışıkları altında çektiğim fotoğraflar kendi ekranında fena durmuyordu. Seri çekimde ise 20 karelik bir limitimiz olduğunu gözlemledim.
Ön kamerasına baktığımızda ise Huawei’nin, diğer markaların da yaptığı gibi selfie’cileri düşünerek P7’ye bir şeyler kattığını görüyoruz. Yine küresel olmayan 5P lense sahip ön kamera 8 megapixel çözünürlüğünde ve geniş açılı selfie ve groufie (grup selfie) çekmek isteyenler için panoramik çekim imkanı sunuyor. Bu özelliği denediğimde yüzümün patlak top gibi ezildiği bir sonuç gördüm. Biraz özenli kullanmak gerekiyor. Ön kameranın ayrıca 10 kademeli yüz iyileştirme özelliği var. Bu özelliği denemedim.
Her cihaz için mutlaka sorulacak tek soru bellidir: Peki fiyatı ne kadar? Ascend P7 için Huawei’nin belirlediği “tavsiye edilen satış fiyatı” 1299 TL. Şu an Vodafone bayilerinde 24 ya da 36 aylık tarife kontratlarıyla satılan cihaz, eylül ayı itibariyle ise teknoloji marketlerde, e-ticaret sitelerinde bulunabilecekmiş. Kontratlı alımlar aslından pahalıya geldiği için ben her yerde bulunur olmasını beklemenizi önerebilirim. Kısa süre içinde az da olsa daha düşük fiyat etiketli satışlar da görme ihtimalimiz var.
Huawei Ascend P7 rakip markaların amiral gemilerinin biraz gerisinde kalsa da, orta-üst seviyede cihazlar arasında yüksek performans-düşük fiyat sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Eğer bu eşikte bir bütçeniz varsa mutlaka bir göz atmanızı öneririm.
Basını muhattap alan sunumun ardından, Ascend P7’yi deneyip, yemeğimizi yiyebileceğimiz diğer salona geçtik. Açık büfe servisin olduğu etkinliğin sürprizi ise yine canlı müzikti. Benim tanımadığım bir müzik grubu pop-rock-caz tarzda muhtelif şarkılar çalıp söylüyordu.
Aslında canlı müzik gerçekten çok güzel fikir olabilir ancak kimse oraya konser dinleme beklentisiyle gitmediği için, pek çok kişi sahneyle ciddiyetle ilgilenmedi. Ses düzeyinin yüksekliği ise iletişim kurmayı oldukça güçleştiriyordu.
Ascend P7’yi deneyebileceğimiz alanda ise sadece 4 stant ve 5-6 tane cihaz vardı. Ben denemek için ortamın biraz sakinleşmesini bekledim. Her standın başındaki kişiler belki bilgi vermek için oradaydılar ama o gürültüde anlaşmak çok kolay olmadığı gibi, ben telefonla oynarken bana bakan gözleri tedirgin edici geldi. Bu yüzden fazla oyalanmadan telefonu yerine bıraktım.
Gecenin sonlarında, salonda neredeyse kimse kalmamış, konser devam ederken ben de mekandan ayrıldım.
Huawei, orta-üst seviye telefon arayanlar için uygun fiyatlı, son derece şık ve zarif bir telefon üretmeyi başarmış. Ancak blog yazarlarıyla iletişim kurmakta, ürününü gerçek manasıyla tanıtabilmekte ise büyük sıkıntılar yaşıyor. Olsun; Huawei markası uzun süredir hayatımızda olsa da, Ascend P7 ile bir manada yeni bir başlangıç yaptı. Yolumuz uzun. Daha iyi günlerde yeniden karşılaşacağızdır.