Şu günlerde Türk blog dünyasında çok keyifli bir kampanya var. Bizler için pek değerli olan bloglarımızı 23 Nisan (Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı) günü tıpkı başbakanlık, cumhurbaşkanlığı gibi bir çocuğa devrediyoruz. Hem de bakanlarımıza fark atıp, kullanım hakkı veriyoruz. Bu blogda 23 Nisan’da kardeşimin. Kendisine yazmasını teklif ettim ve kabul etti. (: 23 Nisan cumhurbaşkanı hiçbir karar alamayacak olsa da, kardeşim burada dilediği her şeyi yazabilecek. Bu ayrıca onun da ilk blog deneyimi olacak.
Çözdüm ben bu blog işini
Zaman zaman, hatta belki sık sık bahsediyorum yazmaya olan ilgimden. Blogumu da genellikle yazmak için kullanıyor, dolu dolu yazacak bir şeylerim olmadıkça yazmayı erteleyebiliyorum.
Önceki akşam uzun uzun yazı yazmadığım, küçük paylaşımlarından birini yaptım. Daha cumhuriyet öncesi bir zamana dayanan Galatasaray Fenerbahçe maçı biletini paylaştım. Beraberinde de tarihten bir iki bilgi paylaştım tabi. Ancak Google’da bulunması 30 saniyeyi aşmadan bulunan bilgileri basitçe, kendi dilimde yazdım. Birkaç dakikada da tüm girdiyi tamamladım.
Bu girdi sayesinde blogum kendi rekorunu kırdı. Bugüne kadarki en yüksek ziyaretçi rakamına dün ulaştım. Üstelik ilgili girdi tek başına bu rekoru kırmaya yetti.
Tabii ki blogumun daha çok insana ulaşması, daha çok ziyaretçi gelmesi beni mutlu ediyor. Mutlaka bilet için gelenlerin 1/100’ünü olsun okur olarak kazanabiliyorumdur. Bu anlamda mutluyum. Fakat bu tür içerikler bana gereksiz geliyor bir blog için. Tamam, o bilet benim için özel bir içerikti bu konuda yazmasam da. Ancak genel olarak kolayca bulunan içerik kopyalarını gereksiz buluyorum. Blogumdaysa asıl ziyaretçi kaynağımın okur kitlesi olmasını umuyordum. Ama benim kötü bir yazar olmam dışında kalan ihtimal, ziyaretçi kazanmak için Futbol, kadın, erotizm gibi konularda içerikler oluşturmak gerekiyormuş. Çözdüm bu işi ben…
Blog Ödülleri’nde oylama zamanı
Bu yıl ikincisi düzenlenen BlogÖdülleri ile ilgili bir duyuru girdisi yazmıştım. Bugün (11 Nisan) oylamalar başladı. 1 Mayıs 2009 tarihine kadar 14 kategoride, 1000’in üzerinde bloga oy verip seçme yapabilirsiniz. Her kategoride sadece bir bloga oy verebileceğiniz Letoonia Resorts Kişisel Bloglar kategorisinde adayım. Hemen bö2009‘a üye olup oy vererek heyecanımıza ortak olabilirsiniz. Kişisel bloglar kategorisinde tabii ki oylarınızı almayı dilerim ancak yine de adil bir oylama olmalı. Oylamaya başlamak için de kategoriler sayfasına girmelisiniz.
Direkt olarak bana oy vermek için:
http://2009.blogodulleri.com/blog/simto-alev
Ayrıca bir çok blogu takip etmeme, bazı blog yazarlarıyla arkadaş olmama, sosyal medyada bir parça yer almama rağmen, Türkçe içerikli bu kadar çok sayıda özgün blog olduğunu bilmiyordum. Bu Türkiye’de internetin gelişimi için oldukça sevindirici bir durum. Nitekim artan kalem sayısının kazandırdırdığı çoklu görüşler, eleştiriler, yorumlar bir çok alanda çerçeveleri genişletecek ya da kaldıracaktır. Mükemmel…
Haydi, oylarınızı verin, 2 Mayıs’da ödül töreninde hep birlikte eğlenelim.
2009 Blog Ödülleri!
Her ne kadar bir süredir orda burda haberlerini görüyor olsanız da, ben de katılana kadar beklemek ve sonra yazmak istedim 2009 Blog Ödülleri‘ni. (bö!2009) Kayıtlar bugün biraz gecikmeyle de olsa başladı. Oylamalar başlayana kadar da 20 günlük bir süreç içerisinde siz de katılabilirsiniz. Ve sırf o heyecanı paylaşmak için dahi katılmaya değer. Bu yüzden hiç gecikmeden bö!2009‘a üye olup, blogunuzu kaydedin.
İki yeni blog
Bir süredir kendi üzerime koyduğum grip teşhisi ile sürünür vaziyette olmamdan dolayı ara verdiğim yazma eylemine, iki arkadaşımın açtığı blog sitelerini tanıtarak devam ediyorum. (:
1) Ozan Eicher
Ozan, uzun zamandır fotoğrafçılıkla ilgileniyor. Sürekli çeşitli konserlerde ünlülerin fotoğraflarını çekiyor. Ben de artık bir blog açması gerektiğini, çalışmalarını DArt’ın ötesinde kişisel bir sitede toplayıp portfolyo oluşturması gerektiğini; bir yandan da insanların onu tanıyabilmesi geretktiğini düşündüm. Yoğun baskılarım sonucu da blogunu açtı. Blogunda fotoğraf çalışmalarını ağırlık vermek istiyordu ama çok keyifli yazılarla blogunu şekillendiriyor. Okuyunuz… (: İnşallah bir de yakında portfolyo sitesi oluşturacak. Blogun adresi: http://blog.ozaneicher.com/
2) Hakan Şimşek
Hakan’ın ilgi alanı fotoğraf olmasa da, o da sanatın tam göbeğinde. Bir müzisyen, gitarist. Ensturmanına gerçekten hakim olabilen, iki akor basıp kaçmayan, Akdeniz Akşamlarında sevişmeyen ve benim için Little Wing çalarak beni öldüren Hakan, blogunda ‘kafasına takılanları’ kurcalamaya niyet etmiş. Henüz blogunda müzik çalışmalarına yer vermemiş olsa da, belki ileride bestelerini de paylaşmayı ihmal etmez diyorum. Blogun adresi: http://hakansimsek.wordpress.com/