Blogumu açtığım daha ilk gün Blograzzi’ye üye oldum. Hem ziyaretçi olarak yeni bloglar keşfetmemi sağlayan muazzam bir blog diziniydi, hem diğer blog yazarlarıyla iletişimde olmamı sağlıyordu. Aynı zamanda güzel bir “gerçek hit” kaynağıydı.
Daha sonra Blograzzi el değiştirip Bloxoo oldu. Tasarımı yenilendi dense de öncekine modifiyeler yapıldı. Daha sonra blog yazılarım adeta Bloxoo’nun parçasıymış gibi gösterildi ve ancak “yazının devamı” linki ile orijinal azım “frame içinde” görünür oldu. Oysa ben Bloxoo için yazmıyordum. Başka kullanıcıların da daha pasif konuma geçtiğini farkettim. Artık ne gerçekten yeni bloglar kazandım ne de bahsettiğim etkileşim vardı.
En azından blogum için hit kaynağı gördüğüm, hitten ziyade yazılarımı okuttuğum Bloxoo’dan ayda yalnızca 2 ya da 3 ziyaretçi gelir oldu. Bunlar da “okur” değil. Zaten değişen puanlama sistemi de beni kategori içinde 800 sıra kadar gerilere itip iyice ulaşılmaz yaptı.
Sonucunda, çok değerli bir blog dizini olan Bloxoo ne bireysel olarak bana ne de bloguma bir şey katmaz oldu ve blogumdan Bloxoo tracker kodlarını kaldırdım. Güle güle Bloxo…
sitelerin buyume amaci guderken boyle dusmesini gormek kotu. anlattigin gibiyse bir sey kaybetmemissin, iyi de etmissin:)
ZAmanında çok tartışıldı bu konu, sana hak veriyorum. Zaten ideal bir büyüme ile kendini geliştirebilseydi şaşardım! Çok ihtiyacımız olan ama bir türlü elde edemediğimiz bu imkan ne zaman verilecek merak ediyorum. Doğru düzgün bir dizin lazım.