Muhtelif yazılarımda televizyon izlemediğimi defalarca söyledim. Bu yüzden televizyonla ilgili her yazımda biraz utanıyorum. Bu da onlardan biri olacak.
Sohbet programlarını izlemek bana keyif verir aslında. Pek az vaktimi buna ayırırım. Sanırım hemen her bölümünü izlediğim bir tek Sade Vatandaş ve Disco Kralı vardı. Haftaiçi sabahlara kadar televizyon izleyemeyeceğimden, siyasi vs. tartışma programlarından genellikle uzak dursam da, bunlar da aynı kategoriye dahil.
Ancak ne zaman böyle bir program izlesem, aynı sıkıntıya düşüyorum. Özellikle mevzu bahis konuya ilgim veya o konuda bilgim varsa, o an lafa atlamak, yorum yapmak istiyorum. Bence’sini söylemek, bir fikri kendi düşüncelerimle desteklemek ya da fikre karşı çıkmak. Veya bir hatayı düzeltmek, soru sormak, ilintili bir konuyu açmak. vs. vs…
Hiçbir şey söyleyemeyince, tüm cümleler aklımdan akıp geçiyor. Ancak tatmin olamıyorum. Bu bazen çıldırma noktasına kadar gelebiliyor.. Oysa bir blogum var, yazsana.. Öyle değil mi? Olmuyor ama, olmuyor.. Daha çok konuşmalı ve anlatmalıyım…
e tabiyki yazacak yerin varsa neden yazmayasin. senin de fikir ve gorusleriniz biz buradan okuruz, yine sesini duyurmus olursun, katilmis olursun(:
Olmuş işte. Bence çok da güzel olmuş. Televizyon izlemek akan bir bant üzerinden işinize yarayan parçaları almak gibi birşey. Ama 5 saat boyunca o akan banta işe yarar birşeyler bulmak için boş boş bakmak da çok saçma. Hele hele elimizin altında internet de varsa nokta atışıyla gerek multimedya gerekse doküman olarak işimize yarayanı çok rahat bulabiliyoruz. Dikkat ederseniz internetle arası iyi olanların televizyonla pek araları yok. Ya da internetten hiç anlamayanlar tam bir televizyon bağımlısı. Özellikle belli bir yaşın üzerindeki bayanlar.
Sonuçta, internet de, televizyon da pek çoğu için sadece bir eğlence aracı. İnternet, eğlenmek için de daha uygun bir platformken, televizyona tercih edilmesi normal.