sosyalkafaGeçtiğimiz haftanın gündemlerinden biri de sansürdü. TRT, bir gün arayla habercilere sansür konusunda malzeme verdi. Bunlardan ilki TRT Okul’da Ayça Varlıerin, köprücük kemiği gözüken giysisi üzerine uyarılmasıydı. Hatta Varlıer’in açıklamasına göre başka bir sanatçının katıldığı program da dekolte yüzünden yayınlanmamış.

İkincisi ise TRT 1’de yayınlanan “3.10 Yuma Treni”ine uygulanan sansürdü. Filmde kadın oyuncu çıplaktı. Ancak çıplak olarak yalnızca omuzu ve bir parça sırtı görünüyordu. Kadının sırtı tamamen blur tekniği ile sansürlendi. Müstehcenliğe(!) karşı uygulanan sansüre o kadar alıştık ki; üzerine çok da ses etmeden geçtik herhalde. Ancak dün akşam aldığımız, Sosyal Kafa’ya uygulanan sansür haberi bardak taştıktan sonra gelen damla oldu belki de…

Sosyal Kafa adının da ipucu olduğu gibi sosyal medya konulu bir tv programı. Erkan Saka‘nın sunduğu program her harfa BJK TV’de yayınlanıyordu. Dün akşam yayınlanmadı. T24’de sansür sürecini anlatan Erkan Saka, programa BJK TV’de devam etmeyeceğini de duyurdu. Peki neydi bu kadar olay yaratan şey? Neydi bu sansür?

Sosyal Kafa, bana göre Türk televizyonlarında yayınlanan en iyi sosyal medya programıydı. Alternatiflerinin aksine her hafta sosyal medya çalışanlarını, blog yazarlarını, konuyla ilgili avukatları, hukukçuları ve internet gündemiyle ilgili diğer konukları ağırlıyordu. (Bir bölümünde ben de konuk oldum.) Son bölümünde de Red Hack’i anlatan Red Belgeseli’nin yönetmenini, senaristini konuk edip bir Red Hack üyesi ile Skype bağlantısı kuracaklardı.

Konuklarbir hafta önceden duyuruldu. Bütün hafta avaz avaz bağrıldı. Ancak son gün, BJK TV yöneticileri “bu program olmayacak” dedi. Çünkü konuklar bir hacker grubu ile ilgili belgesel çekmiş ve bu grup bazı muhalif eylemlere karışmış. Hatta Erkan Saka’ya bu programın ileri bir tarihte, Erkan Saka’nın değil, kanal müdürlüğünün moderatörlüğünde yapılması teklif edilmiş.

Şimdi BJK TV’ye hitaben yazıyorum. Elbette beni muhattap saymayacak, ciddiye almayacaklar ama ben yazacağım.

Sevgili BJK TV, Digiturk gibi herkesin erişemediği bir platformda yayın yapıyorsun. Bu sana büyük bir izleyici kaybettiriyor. Bir spor kulübünün kanalısın. Muhtemelen -istisnalar hariç- sadece taraftarların izleyicin. Büyük bir kitleyi daha kaybettin mi? E bu programı sosyal medya ile ilgilenmeyenler de izlemiyor. Bence sen izlenmiyorsun. Bu program da ne kadar iyi olursa olsun şartlar gereği çok izlenmiyor.

O halde neyin tavrını yapıyorsun? Üstelik belgesel Cuma günü vizyona giriyor. Herkes gidip sinemada izleyecek. Kimse çıplak da değil. Neyi gizliyorsun? Red Hack mi? Eylemleri hepimizin malumu ama yasalar karşısında hiçbiri suçlu ilan edilmedi henüz. İlan edilse ne olacak? Böyle bir hukuki engel mi var karşınızda? Yok!

Ben programa katıldığımda gözlerimle görme fırsatım oldu. “kanal” denilen yer “kanal” değil. “Stüdyo” denilen yer “stüdyo” değil. Benim izlenimim şu oldu: “BJK yönetimi unutmuş bir kanala sahip olduklarını.” Ama o ekibi gördüm… Herkes canla başla çalışıyor. Sanki aynı mekanda değiliz. Ben BJK TV’deyim, onlar NBC’nin stüdyolarındalar. Hiçbir şey aksamıyor, her şey tertemiz, herkes özenli. Ortama tezat. Herkesi takdir ve tebrik ettim.

Şimdi sen yok yere (bana göre) kanalının en değerli programını açıkça harcadın.

Yazık ettin…