Aleyna Tilki geçtiğimiz haftanın gündeminden hiç düşmedi. Önce 16 yaşında içkili mekanda sahneye çıktığı için, sonra kendini ukalaca savunduğu için eleştirildi. Eleştirmekten öte, kız bir çeşit saldırıya uğradı. Ben üzerine biraz fazla gidildiğini düşünüyorum. 16 Yaşında bir kızın üzerine basarak kimse olduğundan daha fazla yükselemez.
Ben her sabah 10.40 gibi kahvaltı ediyorum. Kahvaltı ederken de annem TV’de hangi kanalı açtıysa ona bakıyorum. Bu aralar magazin oluyor o saatlerde. O programda gördüm Aleyna Tilki’yi ilk kez. “16 Yaşında içkili mekanda sahneye çıktı” diye yerden yere vuruluyordu. İçim gitti, orada olsam “manyak mısınız lan siz” diye bağırırdım herhalde. Fakat aslında Aleyna ilk kez 2014 yılında, 14 yaşında Yetenek Sizsiniz Türkiye’de şarkı söyleyerek tanınmış.
Bu meselenin üzerine kızı “biraz da yüzüne yüzüne vuralım” diye bir programa davet etmişler ve kız o programda ukalalığını göstermiş. Orada ettiği “ben birinci sınıftayken de hayranlarım vardı”, “sokaktan geçtiğimde herkes Aleyna geçiyor derdi” gibi laflarla alay konusu oldu. Bu ukala görüntü her ne kadar alaya açık olsa da meseleyi en başından değerlendirmek lazım.
16 Yaş biraz ara bir yaş. Çocuk da değil, genç de. Ergen desem kızacak belki ama 14 yaşında biri kesinlikle çocuktur. Çocuk yaşta birilerince yetenekli bulunmuş, milyonlarla oynayan bu programa seçilmiş, üzerinden paralar kazanılmış. Jüri ileride sahnelerde görmek istediğini dile getirmiş, halk buna alkış tutmuş. Bir TV programı ve halk, el ele verip bu çocuğu parlatmış. Mis olmuş değil mi? Sonra ne olmuş?
Sonra bu kız almış yürümüş. Ben dinleyicisi olmadığım, takip etmediğim, bilmediğim için yeteneğine ve sesine yorum yapmayacağım. Ancak işinde takdir gördüğü, çocuk yaştaki hayallerinden vazgeçmediği ve kendi yolunda başarıya ulaştığı açık. Bu yüzden 16 yaşında o sahnede yer bulmuş. Ancak bu yüzden eleştiriliyor. Hatta 3 bakanlık bu konuda harekete geçmiş. Şimdi bu durumu bir değerlendirelim.
1) O sadece İşini Yapıyor.
Aleyna Tilki genç bir şarkıcı. İşi sahnede olup şarkı söylemek. Beğenirsin, beğenmezsin o ayrı ama işini yaptığı mekanda içki satılıyor olması onun işini etkilemiyor. O mekanda belki 16 yaşında bulaşıkçı da çalışıyor, mekanın elektrik tesisatını döşeyen çırak da 16 yaşında. Hiç “16 yaşında içkili mekanda kablo döşüyor” diye birini eleştirdiniz mi?
2) İçkili Konser Mekanları
İçki satışı olan bir konser mekanını düşününce aklınızda canlanan nedir bilmiyorum ama orada kimse kimseye zorla içki içirmiyor. İsteyen parasıyla satın alıp kendi içiyor. Kimse kimseyi içkilerle yıkamıyor. Sahneye çıkanın içki içmesini gerektirecek bir kural yok. O mekanlarda grup seks partileri olmuyor. Birileri sahnede müzik yapıyor, birileri de izliyor. Hepsi bu.
3) Ailesi Yanında
Yaşananlardan sonra takip ettiğim kadarıyla çıktığı sahnelerde, katıldığı programlarda, attığı her adımda ailesi yanında. Çocuk başı boş değil. Kaç yaşında olduğunun farkında. Kendini olduğundan büyük göstermeye çalışmıyor, pek makyaj yapmıyor, giyimine dikkat ediyor. Bu noktada kimseye söyleyecek söz kalmıyor zaten.
4) Yasalara Uygun
Aleyna Tilki’nin iddiasına göre bu işi takip eden avukatları var. Sadece turizm belgeli mekanlarda, yasaların izin verdiği şartlarda işini yapıyor. Peki neden 3 bakanlık harekete geçti? Çünkü böylesi daha kolay. Kızı savunmak değil.
5) Bizim “Küçükler”
Küçük Emrah, Ceylan, Küçük İbo, Harika Çocuk Onur… Hatırladınız mı? Haydi…
4) Çocuk İşçi Meselesi
Bu konuya girmeyeceğim aslında. Çocukların iş yerlerinde nasıl sömürüldüğünü siz araştırın. Yazılmış diyalogları okurken “çok akıllı maşallah” dediğiniz dizi oyuncusu çocukların sabahlara kadar setlerde süründüğünü, sandalyelerde uyuduğunu, okula gidemediğini ve hiç kimsenin Aleyna Tilki meselesi kadar önemsemediğini siz keşfedin. Tabii önce alkışlamayı bırakmanız lazım. Ha, o setlerde içki yok mu? Güldürmeyin beni…
Aleyna kendini savunurken, anlatırken kesinlikle ukalaca laflar etmiş. Birilerinin onu bu konuda uyarması gerekiyor. Çocukken yaşadığı popülerlik hissini unutmalı ve bunları dile getirmemeli. Kendi işine bakması, geleceğine odaklanması onunun için daha hayırlı olur. Ben yanında olsam “böyle yapma be” derdim herhalde.
Aleyna Tilki’nin adını 1 hafta önce duymamıştım bile ancak şu süreç sonrası yazmak için araştırdıklarımdan yola çıkarak söylüyorum: Aleyna aslında aklı havada olmayan, yaşının gereğinden çok da fazla uzaklaşmayan, biraz erken yaşta ünlü olmanın büyüsünden payını almış (kapılmış değil) bir kız çocuğu, genç bir müzisyen. Hepsi bu.
Kendini savunmaya çalışırken hız kesmeyen saldırılara bazen o da saldırı ile cevap veriyor. Normal.
16 Yaşında bir çocuğu bu kadar ezmeye çalışmaksa hiç normal değil. Kızın “Hep parmakla gösterilen bir çocuktum” lafıyla alay ederken, aslında hepiniz onu parmakla gösterip popülerliğini koruduğunuzun farkında değilsiniz..
Kız aşağıdaki videodaki açıklamalarıyla beni ikna etti. Bir de siz deneyin…
Aleyna; umarım sen de şu “cevapsız çınlama” gibi kötü şarkılardan vazgeçip büyüdükçe söz yazan, beste yapan, gerçekten “müzik” üreten bir müzisyen olursun. Sesini böyle saçmalıklara harcama. İyi şanslar…