Uzun zamandır bir inceleme yazısı yazmıyordum. Aslında geçen bu sürede 2 farklı Nokia cihaz test ettim fakat çeşitli sebeplerle blogumda yer veremedim. Hatta bu süreçte Nokia çalışanlarının bile çözemediği problemlerle bir daha Nokia incelemeye de karar vemiştim. Kısa bir süre önce ise fotoğraf sanatçısı arkadaşım Ozan Eicher, aramızdaki bir sohbette Nokia’nın 41 Megapixel’lik telefonu 808 Pureview’i denemek istediğini söyledi. Eğer profesyonel bir fotoğrafçının bile dikkatini çektiyse bu “cep telefonu” incelemeye değer olmalıydı. (görsel kaynağı)
Ben de 808’i Nokia’nın sosyal medya ajansı 41-29’un desteği ile kısa sürede temin ettim. Ardından gelen 2 haftalık süreçte 808’i Ozan’la birlikte test ettik. Bu inceleme yazısı da her ne kadar tek bir ağızdan yazılsa da, tamamen ikimizin deneyim ve görüşlerini içermektedir. Ozan’ın Nokia 808 ile çektiği video ve fotoğrafları da yazının devamında ve sonunda bulabilirsiniz. Yazı boyunca ürüne ait fotoğraflar bulamayacağınız için üzgünüm.
Temel Özellikler
Bu bir telefon incelemesi olsa da, ağırlıklı olarak kompakt bir fotoğraf makinesi incelemesine daha yakın olduğunu söyleyebilirim. 808 Pureview’in fotoğraftaki başarısını ve birkaç detayı anlatmadan önce temel özelliklerden sözetmekte fayda var. Biz fotoğraf deneyimine odaklandığımız için bu detayları anlatmayı kısa keseceğim. Zaten fotoğraf bölümü oldukça uzun olacak.
iPhone 4-4S ve Galaxy S3 gibi rakiplerden yaklaşık 30 gram fazlasıyla 169 gramlık bir ağırlığı var. Bu ağırlık farkı cihazı elinize aldığınızda (özellikle ağırlığın kameraya yüklenmesiyle) oldukça hissedilir oluyor. Corning Gorilla Glass teknolojisi ile korunan 4 inçlik AMOLED ekranı 640×360 pixel çözünürlüğe sahip. Bu oran rakipleri karşısında geri kalmış olsa da günlük kullanım için kabul edilebilir bir limit dahilinde. Ekranın bu kadar ufak kalma sebebi ise Nokia’nın Symbian’a olan güvenini kaybetmemiş olması. Symbian şu an için daha büyük bir çözünürlüğü desteklemiyor.
Sahip olduğu 16 GB dahili hafızası, 32 GB Micro SD kart desteği ile 48 GB’a kadar arttırılabiliyor. Telefon, işletim sisteminin kurulu olduğu 1 GB ROM’un yanında, 512 MB RAM ve 1.3 GHz’lik tek çekirdekli “ARM 11” mimarisine sahip işlemçi ile birlikte gelmekte.
Ayrıca artık standartlaşan ve her telefonda bulunan Wi-Fi, 3G, Bluetooth (3.0) bulunmakta. 3G modemi 14.4 Mbit’lik hızıyla, piyasadaki birçok telefondan internet deneyimi sunuyor. (Tabii GSM Operatörünüz de bu hızı desteklemeli.)
41 Megapixel‘’lik fotoğraf çekme özelliğine ait detayları ise yazının devamında eksiksiz bulabilirsiniz.
İşletim Sistemi ve Yazılım
Nokia 808 Pureview Symbian’ın geldiği son nokta Belle işletim sistemini barındırıyor. Belle’de Symbian’In bilinen birçok problemi giderilmiş olsa da hala iOS ya da Android gibi güçlü işletim sistemleri ile yarışabilecek kondisyonda değil. Yakında göreceğimiz Windows Mobile’lı Nokia’ların çok daha üstün olacağını tahmin ediyoruz.
Nokia telefonlarda kullanabileceğiniz uygulamaların bulunduğu Ovi Store’a baktığımız zaman gördüğümüz şey yine bir hayal kırıklığı. Barındırdığı uygulama çeşitliliği gerek iPhone’daki App Store’un, gerekse Android’li cihazlardaki Google Play’den kat be kat eksik. Nokia da bu eksiği bir ilüzyonla perdelemek istemiş olacak ki; sayısı belli işe yarar uygulamalar hazır olarak kurulu geliyor.
Yıllardır söylediğim bir şey, Nokia’nın ömrünü uzun tutmak için yapması gereken tek şey işlerim sistemi ve uygulama çeşitliliğine çok daha fazla yatırım yapmasıdır. Tabii hiçbir ilerleme olmadığını da söylemek haksızlık olur.
Yazılım tarafında en rahatsız edici özelliklerden biri de SIM kart bağımlılığı. 808 Pureview Wi-Fi desteği ile gelmesine rağmen Facebook ve Twitter hesaplarınızı yönetmek için var olan Sosyal Ağ uygulamasına yeni bir Facebook ya da Twitter hesabı eklemek için bir SIM kart takmanızı istiyor. Aynı durum e-posta hesapları için de geçerli. Yine de daha önce denediğim Nokialar’daki gibi bu konuda hiçbir uyarı vermemekten vazgeçmeleri önemli bir ilerleme. Zira “neden hesap ekleyemiyorum” diye telefonu parçalama noktasına geldiğim olmuştu.
Donanımlar
Yaptığımız müzik testlerinde, beraberinde gelen kulaklıkları denemeden (genelde kutu içi kulaklıklar çok kaliteli olmaz.) dahili hoparlörlerine odaklandık. Hoparlör gücünü iPhone 4 ve Galaxy S3 ile kıyasladık. Aldığımız sonuçlar 808’in bu iki cihazdan da epey üstün bir ses çıkışına sahip olduğunu gösterdi.
Ekrana baktığımızda ise Nokia diğer birçok telefonunda olduğu Clear Black adlı teknolojisini kullanıyor. Bu teknoloji güneş ışınlarını geri püskürterek ekrandaki yansımayı önlüyor. Böylece ekranınıza güneş vurduğu anlarda parlak beyaz yansımalar yerine ekranda olması gerekeni görüyorsunuz. Ayrıca Clear Black ile siyahlar parlamadan, daha siyah. Örneğin telefon tuş kilitli iken ekranda bir saat görünüyor (ekran koruyucu) diğer alanlar ise siyah görüntü olduğu halde telefon ekranı kapalıymış hissi veriyor.
PureView
808’in fotoğraftaki başarısından ve 41 megapixel’lik çözünürlüğünden birazdan detaylıca bahsedeceğim. Ondan önce yine fotoğrafla ilgili olan PureView’i anlatmak güzel olacaktır. Nokia 808’in adındaki PureView aslında modelin adı değil. Yeni bir teknolojinin adı PureView. Çok daha kaliteli fotoğraflar bu teknolojinin ürünü olacak.
808 halihazırda büyükçe bir sensörle kocaman (38 MP) fotoğrafları kaliteli bir şekilde sunabiliyor. PureView modunda ise en fazla 8 MP çözünürlükle birlikte 2/3 ve 5 megapixel’lik fotoğraflar çekmenize izin veriyor. 8 Megapixel 4:3 oranda 3264 x 2448 px’e eşit. Yani son derece yeterli ve daha kalite.
PureView modunda fotoğrafları daha kaliteli yapan şey, 3, 5, 8 megapixel’lik fotoğrafları daha büyük fotoğraflardan elde etmesi. Daha yüksek çözünürlüklü fotoğrafları bir anlamda küçülterek, (yaptığı iş doğrudan küçültme değil.) Daha çok pixel’den yararlanıp, pixel’leri birbirine yaklaştırıp, boş veya hatalı pixel’leri doğrularıyla doldurarak mükemmel fotoğraflar çekmenize yardımcı oluyor.
Fotoğraf & Video
Önce Özet
Nokia 808’in kamerası en fazla 38 megapixel fotoğraflar çekmenize izin veren 41 Mekapixel – 1/1.2 inç CMOS sensör var. Kamera aynı zamanda Carl Zeiss’in ürettiği F2.8 açabilen 8.02mm (26mm, 16:9 / 28mm, 4:3) bir lense sahip. ISO değeri 80-1600 arası ve otomatik olarak ayarlanabiliyor. Odak mesafesi 15 cm’den sonsuza gidiyor. Kameranın en güzel özelliklerinden biri de 4x kayıpsız dijital zoom ile 1080p (25Mb/saniyeye kadar) video kaydedebiliyor olması. Video’larda ses kaydı stereo olarak gerçekleşiyor.
Sensör ve Çözünürlük
Telefonun önyüzünde kamera yok. Arka yüzündeki kamera oldukça dikkat çekecek kadar büyük ve ağır. İlk bakışta korkunç gözükse de 41 megapixel’lik deneyimi sunmak için bu boyut ve ağırlık kaçınılmaz. sonradan alışıyorsunuz. Kameranın telefon gövdesinden dışa doğru çıkması, lens gövdesinin çizilmelere karşı daha dayanıksız olduğu hissini veriyor.
İlk bakışta 41 megapixel olması şaka gibi görünüyor. Şimdiye kadar hep rakamlara aldanmamak gerektiğini söyledim. Piyasa 8, 10, 12 mp gibi yüksek çözünürlüklü cep telefonu olsa da, ufacık sensörleriyle görüntüyü (pixel’leri) gerçek değil, tahmin ettikleri renklerle dolduruyor. Ortaya çıkan “noise” dolu görüntüye ancak “çamur” diyoruz. Hatta bugün birçok önemli kompakt fotoğraf makinesi ufacık sensörleriyle yüksek çözünürlükte oldukça başarısız oluyor. (Bir örneği Panasonic Lumix FX700 incelemesinde.)
Nokia 808 PureView ise 1/1.2 inçlik, büyükçe bir sensöre sahip. Bunun anlamı sensör gerçekten 41 megapixel (7728 x 5368 px) çözünürlükte diyebiliriz. (Tabii DSLR makinelerle kıyaslanmamalı.) 4Gerçek kullanıma baktığımızda ise 4:3 oranında erişebildiğimiz çözünürlük 38 megapixel (7152 x 5368 px). Daha az alan ama daha geniş görüntüye sahip 16:9 formatlı fotoğraflarda ise 34 megapixel (7728 x 4354) çözünürlüğe erişmek mümkün.
Lossless Zoom (Kayıpsız Yakınlaştırma)
Nokia kullandığı dijital zoom (yakınlaştırma) teknolojisine “Lossless zoom” (Kayıpsız Yakınlaştırma) demiş. Optik zoom ise yok. Aslında optik zoom’a ihtiyaç da yok! Elbette optik zoom olmadığı için 34, 38 mp gibi yüksek çözünürlüklerde zoom yapmak mümkün değil.
Nokia 808, 8 MP gibi bir ölçüde zoom yapmak için resmi çekiştirerek büyütmek yerine yine yüksek çözünürlüklü görüntüyü alıp -sadece- crop’luyor. (kırpıyor.) İşin içine PureView teknolojisini de kattığı zaman hiçbir kalite kaybına uğramadan, optik zoom’a sahipmiş gibi dijital zoom da yapabiliyoruz.
41 MP sensörlü bir kamerada, crop’lama ile zoom yapmanın bir diğer avantajı ise optik zoom’da lenslerin hareketi ile oluşacak süre kaybının yaşanmaması. Bu zoom yöntemi henüz diğer cihazlarda yok ancak tüm bu avantajlarıyla optik zoom ihhtiyacını ortadan kaldırdığı için yakın dönemde cep telefonu ya da giriş seviyesi kompakt fotoğraf makinelerinde yaygınlaşacağını öngörebiliriz.
Çekim Modları
Nokia 808 temel olarak 3 çekim moduyla geliyor. Bunlar otomatik, “Scenes (Sahneler)” ve “Creative (Yaratıcı)”
Otomatik: Kamera özellikleri varsayılan olarak bu modda geliyor. Adından da anlaşılacağı gibi otomatik moduda geçtiğimiz zaman tüm detayları Nokia’nın şefkatli kollarına (insiyatifine) bırakıyoruz: Bas ve çek! Yalnızca flaşı ve kırmızı göz gidericiyi açıp kapatabiriz. Bu modda çekilen fotoğraflar 5 MP’lik PureView teknolojisinde oluyor. Hiçbir ayarla uğraşmadan, anında ve hızla fotoğraf çekmek istiyorsanız bu modda kalabiirsin.
Scenes / Sahneler: Bu mod ise otomatik olanın sadece biraz gelişmişi. Otomatik moda ek olarak bize sahne seçmek (ne çekeceğimizi belirlemek) için hazıe bazı ayarlar sunuyor. Portre, manzara, gece, spot ışığı, kar, spor gibi seçeneklerden birini seçip hemen çekim yapabiliyoruz. Sahneler modunda flaş ayarı seçtiğimiz sahneye göre değiştiği için bize başka bir şey kalmıyor.
Creative / Yaratıcı: Nokia 808’in fotoğraftaki gücünü göreceğimiz yer burası aslında. Bize en başta iki seçenek sunuyor. PureView ve “Full Resolution (Tam Çözünürlük)” İkisinden de aslında yukarıda detaylıca bahsettim. PureView seçeneği bu teknolojiyi aktifleştirirken “Tam Çözünürlük” 38 MP’e kadar fotoğraf çekmemize izin veriyor. Bu ekranda 4:3 veya 16:9 olan fotoğraf oranlarında (Aspect Ratio) birini seçebilirsiniz.
Yaratıcı modda fotoğraf çekerken çekim ekranında, görüntüyü kaybetmeden ISO, beyaz dengesi (white balance) gibi ayarları da detaylıca yapmak mümkün. Hatta bu ayarlar bununla da sınırlı kalmıyor. Diğer cep telefonlarında ancak başka yazılımlarla yapabileceğimiz değişiklikler, Nokia 808’in kamera uygulamasında hazır olarak geliyor. Bu ayarları da şöyle sıralayabiliriz:
- Renk filtreleri: Normal, Vivid, Sepia (Sepya), Black & White (Siyah & Beyaz)
- Saturation (Doygunluk)
- Contrast (Karşıtlık)
- Sharpness (Keskinlik)
Nokia 808’in kamerası bu kadar ayarla da sınırlı kalmıyor. Bize bir de görüntü yakalama seçenekleri (capture mode) sunuyor. Bu seçenekleri de kısaca anlatmak istiyorum:
Normal: Bu seçenek adı gibi “normal” fotoğraflar çekmenize yarıyor. Yukarıdaki ayarlarda, deklanşöre her basışta bir fotoğraf.
Bracketing: Bu seçenekle ise siz deklanşöre bir defa bastıktan sonra, 808 seçeceğiniz (-0.3/+0.3, -0.7/+0.7, -1/+1, and -2/+2 gibi) farklı exposure (pozlama) değerlerinde art arda 3 ya da 5 fotoğraf çekiyor. Bu fotoğraflarla daha sonra HDR çalışması ya da başka fotoğraf oyunları yapabilirsiniz.
Interval: Time Lapse denen, art arda seri bir şekilde akan fotoğraflardan oluşan video’ları görmüşsünüzdür. Interval seçeneği ile sizin de bu video’lardan hazırlamanız mümkün. Bu seçenekle Nokia 808 belirlediğiniz sayıda fotoğrafı (en fazla 1500), belirlediğiniz süre aralığında (5-30 saniye arası) otomatik olarak çekiyor.
Self Timer: Eğer fotoğrafın deklanşöre basıldıktan belli bir süre sonra çekilmesini istiyorsanız bu seçeneği kullanın. Süreyi özel olarak ayarlayamıyorsunuz. 2, 15 ve 30 seçeneklerinden birini kabul etmelisiniz.
Yaratıcı modun bunca detaydan sonra her şeyin mükemmelleşmesi için bir nokta daha koymak gerekiyordu. Nokia da bunu unutmamış. Yapacağınız bu kendinize özel ayarlamaları birer hazır seçenek olarak kaydedebilirsiniz. Kayıt için 3 slot var. Bunlar C1, C2, C3 olarak isimlendirilmiş. Ayarlarınızı bu isimler altına kaydedip, tek dokunuşla geçiş yapabilirsiniz.
38 Megapixel örnek Fotoğraflar
38 MP olarak yayınlayacağım 2 fotoğraf var. Bu fotoğraflar çok fazla yer kapladığı için ancak Dropbox hesabıma yükleyebildim. Aşağıdaki linklere tıklayarak fotoğraflara direkt olarak ulaşabilirsiniz.
Fotoğraf 1: (8 mb) En berbat hallerimden biriyle, akşamüzeri rastgele çekilmiş bir fotoğraf. Özel bir ayar yok.
Fotoğraf 2: (18 mb) Bir monitör fotoğrafı. Fotoğrafa tam boyda baktığınızda ekranın her pixel’ini detaylıca görebilirsiniz. Gözle bu detayda görmek imkansız.
ND Filtresi
Nokia 808 PureView’in kamerası bir de ND Filtre sahibi. Özellikle video kayıtlarında kendini gösteren bu filtre, kabaca söylemek gerekirse sensöre düşen görüntüde renk dengesini bozmadan ışığın şiddetini azaltmaya yarıyor.
Örneğin fazla ışık alan bir yerin ya da doğrudan güneş ışığını yansıyan bir camın fotoğrafını çekerseniz ekranda kocaman bir parıltıdan (ışık patlamasından) başka bir şey görmemeniz muhtemeldir. Nokia 808 ile ise böyle bir sonuçla karşılaşmazsınız.
Video kaydederkense bu parlamalar çok daha can sıkıcı olabilir. Bir video çekiminde kamerayı aniden daha aydınlık bir noktaya, yüksek ışığık yansıtan bir yüzeye ya da masmavi gökyüzüne çevirmeniz gerekebilir. Muhtemelen bu anda göreceğiniz şey bembeyaz, parlak bir gökyüzü ve tüm detayların gizlendiği bir çevredir. Şanslıysanız bir süre sonra renkler kendini toparlar. İşte tam bu noktada yine ND filtresi sayesinde Nokia 808 size bu acı deneyimleri yaşatmaz. Kamerayı gökyüzüne çevirdiğinizde maviyi görebilirsiniz.
Ozan’ın Galaxy S3 ve Nokia 808 PureView ile eşzamanlı çekip montajladığı bu video’da Nokia 808’in video performansını ve ND filtresinin neler yarattığını görebilirsiniz (lütfen en az 720p seçeneği ile, tam ekran izleyin):
Video
Yukarıda bir video yayınladıktan sonra biraz da video çekiminden söz etmemek olmazdı. ND filtresi ile diğer cihazlara göre ne kadar kaliteli video kaydettiğini gördünüz. Seçeneklere baktığımızda ise 360p, 720p (HD Ready) ve 1080p (Full HD) kayıt yapabildiğini görüyoruz.
Video çekimini zenginleştiren iki özellikse zoom (yakınlaştırma) ve focus (odaklama) detayları.
Zoom: Nokia 808 ile video kayıt yaparken kesintisiz dijital zoom yapmanız mümkün. Video kaydında da yukarıda bahsettiğim lossless zoom (kayıpsız yakınlaştırma) teknolojisini kullanıyor. Böylece kayıt esnasında optik zoom yaptığınızı hissettiren görüntüler elde ediyorsunuz. Nokia 808 PureView 360p’de 12x, 720p’de 6x ve 1080p’de 4x kayıpsız zoom (yakınlaştırma) yapabiliyor.
Focus: Tıpkı zoom özelliğinde olduğu gibi video kaydederken kesintisiz focus (odaklama) yapabiliyoruz. Video kaydederken focus için kullanabileceğimiz 3 farklı seçenek mevcut:
- Continuous Auto Focus (Sürekli otomatik odaklama): Telefon halihazırda varsayılan olarak bu seçenekle geliyor. Kamera tıpkı fotoğraftaki gibi otomatik odaklama yapıyor. Siz (kamera) hareket ettikçe her an yeniden doğru bir noktaya odaklama yapıyor.
- Manuel Focus (El ile odaklama): Kayıt sırasında kamerayı sizin ekranda dokunduğunuz yere odaklar. İkinci bir dokunuşa kadar da sabit kalır. Yani kontrol tamamen sizde!
- Hyper Focus (Hiper odaklama): Son seçeneğimiz bu; sonsuza odaklama. Bu seçeneği işaretlerseniz, Nokia 808 PureView gördüğü her şeyi odak alanında tutmak için elinden geleni yapacaktır.
Video kaydında yine fotoğrafta olduğu gibi filtre ve renk ayarları yapmak, özelleştirdiğiniz ayarları 3 farklı set halinde kaydetmek mümkün.
Toparlarsak;
Nokia, 808 PureView adıyla “akıllı telefon” diye muhtemelen de kaza ile nice önemli marka kompakt fotoğraf makinesini sollayacak, yerle bir edecek bir fotoğraf makinesi yapmış. Bunu ne kadar övsek azdır.
Ancak fotoğraf makinesini yok saydığımızda geriye fazla ağır ve denge noktası konforsuz olan, iyi bir tasarıma sahip olmayan, ekranı düşük çözünürlükte bir telefon kalıyor. Bu telefon birçok kullanıcı için yeterli. Hatta cihazın hiçbir özelliğini hakkıyla kullanmayan bir Android ya da iOS kullanıcısı için yeterli görülebilir. Hatta iPhone karşısında NFC, HDMI, SD kart desteği gibi artıları bile var. Bense bu haliyle tatmin olmuyorum.
Eğer bu bir akıllı telefon (smartphone) ise elbette iPhone ve Android’li bazı rakipleriyle kıyaslayacağım. Nokia 808 çok geride kalmış ve artık -son sürüm olduğu halde- yetersiz Symbian işletim sistemine sahip. Bir akıllı telefon olmasına rağmen tam bir internet deneyimi için sim karttan bağımsız çalışamıyor. Yeterli uygulama desteği geçen yıllara rağmen yok. Bu durum telefonla yapabileceklerimizi sınırlıyor. Nokia’nın ilk telefonlarından bu yana kullandığım ya da test ettiğim her modeli gibi kitlenmekten de geri durmuyor. Neyse ki eskiye nazarak daha az.
Ozan’la Nokia 808’i inceledikten sonra birlikte “Keşke” dedik…
“Keşke Symbian/WM8 platformlarında Instagram ve çeşit çeşit başka fotoğraf düzenleme uygulamaları olsa da, Nokia geliştirdiği bu sensör ve lensiyle birlikte Samsung Galaxy Camera’nın karşısına güçlü bir rakip olarak çıkabilse…”.
Her ne kadar bu uygulamaların üreticisi Nokia olmasa da, üreticilerinin -özellikle- Symbian için uygulama üretmemelerinin sebebi elbette Symbian’ın yeterince cezbedici, Nokia’nınsa yeterince teşvik edici olmamasındandır. İyi bir donanım, kötü bir yazılıma sahip cep telefonları “bütün” bir akıllı telefon da olamıyorlar.
Sonuç olarak Nokia 808 muhteşem bir kameraya sahip, akıllı telefon gibi görünmeye çalışan iş görür bir cihaz olmuş.
İşte Ozan Eicher‘in Nokia 808 PureView ile çektiği fotoğraflardan birkaç örnek. Bu fotoğraflar PureView modunda ve 8 MP çözünürlükte çekilmiştir. Üzerlerine tıklayarak tam boyutta görebilirsiniz.:
Benim cep telefonu alma sebebim fotoğraf çekebilmek, sosyal ağlara bağlanabilmek ve multimedya ihtiyaçlarını ikinci bir cihaz taşımadan karşılayabilmek ise eğer, Symbian sistemli bir telefonun bu fiyat aralığında hiç bir cezbediciliği kalmıyor ne yazık ki. Symbianın kısa ve uzun vadede nereye gittiğine dair kafamda kocaman bi soru işareti var ve açıkcası aldıktan bir sene sonra özellikle sosyal ağlarla ilgili aplikasyonlara ulaşma konusunda sıkıntı yaşayabileceğimi düşünerek bu fiyat aralığındaki bir symbian telefondan koşarak kaçıyorum.
Ne düşünüldüğünü bilmemekle birlikte, şahsi kanaatim 41mp lik muhteşem kameranın en azından Lumia 920 gibi tasarımıyla göz dolduran ve muhtemelen wm8 gibi önü symbiandan daha açık gözüken bir telefona saklanması idi. Sonuçta sektördeki en büyük oyunculardan Iphone sadece tek bir telefon modeli ile piyasayı silip süpürüyor ve Nokia’nında kısa vadede pazar payını büyütebilmek için (tabiki akıllı telefon pazarında) all in one hesabı, muhteşem fotoğraf çeken, sosyal ağlarla iletişimde-paylaşımlarda sıkıntı çıkarmayan , multimedya özellikleri ile soru işareti bırakmayan birincil telefon modeliyle piyasaya girmesi akıllı telefon pazarındaki evrimleşmeyi hızlandırabilirdi.
Açıkcası yıllar önce düzgün bir telefon sahibi olup radyolu mp3 playerları evde bırakmış olmamıza rağmen, en azından ben hala Nokia N8 sahibi olmama rağmen yanımda fotoğraf makinası olmamasına çoğu zaman üzülüyorum. 808 pureview gibi bir cihaz bu üzüntüyü alıp götürecekken, Symbian seçimi ne yazıkki bir süre daha fotoğraf makinasını yanda yük etmeyecek bir evrimi engellerken, telefonun satış grafiğinide düşük tutup Nokia’yı üzecektir diye düşünüyorum. Eninde sonunda Pureview 808 sadece telefonlar için değil, en kötü ihtimalle kompak makinalar için bile devrim niteliğinde bir hareket olmasına rağmen, değil Iphone 5 yada Galaxy sIII, Lumia 920 kadar bile ses getirmemiş duruyor.
Şu saatten sonra Instagram app’ın dahi cep telefonu seçiminde belirleyici olabildiği bir piyasada, kimsenin Nokia nın saçma sapan sosyal ağ istemcisi yada molome ile falan uğraşacağını sanmıyorum. Sonuç olarak, Pureview 808 symbian ile, Lumia 920 de kamera seçimiyle (Pureview 808 gibi bir seçenek varen) başarısız hareketler bence ve ikisini tek telefonda birleştirene kadar Nokia en azından benim gibi küçük bir azınlığı eski telefonlarından vaz geçiremeyecek kolay kolay.
Belirttiğim gibi, Apple, Iphone ile piyasada sadece tek bir modelle aslan payını almış durumda, ve cep telefonu üreticilerinin -heleki nokianın- bu her ihtiyaca, bir tarafından kırpılmış telefon çıkarma sevdası bir şekilde azalmalı, yada en azından Pureview 808 gibi devrimci telefonları işletim sistemi gibi hayati önemi olan bir tarafından kısmamalı.
Benzeri bir inceleme Lumia 920 içinde olur umarım. Şahsen bundan sonraki incelemelerde Nokianın çıkardığı her pureview teknolojisi barındıran telefonun 808 ile kıyaslanarak incelenmesi gerektiğini düşünüyorum :)
Onur görüşlerine tamamen katılıyorum. Cihaz incelemesi yazdığım için Symbian’ın geleceğine dair çok fazla yorum yapmadım. Ancak yazıda belirttim; Nokia muhteşe bir kamera ve kötü bir telefon yaratmış.
Telefonu kötü yapan şey ise, çağın gerisinde kalmış, pazarla ilişkisi olmayan “yamalı bohça” bir işletim sistemi kullanması.
Nokia bu telefonu piyasaya PureView’i tanıtmak için sürdü. Lumia 920 ile “şimdi o teknoloji bu telefonda” diyecek. Bir yandan da aklınca seçenek arttırıyor.
Nokia birkaç yıl önce de yeni çıkarttığı modele atıyorum radyo ekliyordu, Bluetooth’u kaldırıyordu. Hep bir şeyler eksik. Nokia bunun çok ekmeğini yedi ama artık devir değişti.
Bugün telefon sektörüne hakim olan taraf(lar) yazılımı iyi olanlar. Bak 3-5 gün önce iPhone 5 çıktı. İşlemci kaç ghz, kaç mb/gb ram var resmi olarak açıklanmadı. Tahminler var ama gerçeği bilmiyoruz. Tek bildiğimiz “daha hızlı” olması. Donanımın önemi yok. Bana bir deneyim yaşatmalı. İsterse 128mb ram olsun. O deneyimi veriyorsa, eyvallah.
Nokia’da bu yok.
İnşallah Lumia 920 inceleme fırsatım da olacak. Elbette karşılaştırma sepetinde 808 de olacak. (:
Lumia 920 deki pureview teknolojisi ile 808 de kullanılan temelde aynı gözüksede, farklı bir fotoğraf deneyimi yaşatıyor denmekte bir çok inceleme sitesinde. Sizin belirttiğiniz “seçenek arttırma” artık Nokia gibi akıllı telefon piyasasında sallantıda olan bir firma için doğru bir strateji değil bana kalırsa, evet belkide 41mp lik bir kamerayı Lumia 920 ye koymak, ekonomik sebeplerle pek mümkün gözükmüyor ancak fotoğraf makinası seçeneğinde Nokia çıtayı bu kadar yukarı taşıdıysa, bu teknolojiyi barındıran bir amiral gemisi mutlaka olmalı Nokianın akıllı telefon segmenti içerisinde. Şu saatten sonra ne akılsız bir fotoğraf makinasını, nede 808 in fotoğraf eşiğini aşamayan bir Nokia telefonu almam ben kendi adıma. Bakacağım yön Samsungun çıkardığı Galaxy camera benzeri bir ürün olacaktır uzun vadede. Oysaki Nokia bu fırsatı zaten yakalamış durumda 808 ile ve gemiyi kaçırıyor.
Bildiğim kadarıyla, 808 benzeri bir ürün çıkarma niyetide yok Nokia’nın, ki en çok merak ettiğim husus ve ileride cep telefonu ihtiyacımı belirleyecek noktada bu. Acaba 808 benzeri, 41mp benzeri rakamlarla rüyaları süsleyecek bir canavar çıkaracak mı nokia?
Temelde benim adıma Pureview gerçekten akıllı telefonlar adına bir evrim noktasıydı ve üzgünüm ki bu evrim samsung gibi bir firmanın ellerinde farklı bir yöne dönmekte.
Lumia 920’yi araştırmadım yeterince ama henüz satışta değil. Bu yüzden deneyimi tartışmak için erken. IFA’da gördüğümüz Galaxy Camera da berbat fotoğraf çekiyordu. Ama IFA’daki ürün fotoğraf çekmek için değil, konsepti sergilemek içindi. İyileşecek. Lumia 920 de muhtemelen böyle olacak.
PureView bir teknolojinin adı olduğu için, aynısı olacak Lumia’da. Ancak farklı bir sensörle sonuçları farklı olabilir.
Bir amiral gemi olmalı demişsin, Galaxy Camera ile kıyaslamışsın ama zaten bahsettiklerin 808. Nokia 808’i bu teknolojide amiral gemi olarak sundu. Nokia’nın “Galaxy Camera”dı bu telefon.
Bunun doğru bir strateji olmadığını ben de düşünüyorum. Bu telefon Symbian ile amiral gemi olmayı haketmiyor ve pekala 808 de WM8 olabilirdi. Eminim hem maliyet artmazdı hem de donanım sorun çıkartmazdı. Ama Nokia yaşlandı. “Eski kafalı”. Yeniliklere uymuyor.
Lumia 920 de Nokia çizgisinin ötesinde bir cihaz. Beni bu yüzden heyecanlandırıyor. Hakkında çok olumlu yazacağımı öngörüyorum. Ama hala ne bir iPhone olacak ne de Android’li ucuz cihazlardan biri.
Bugün 200$’a Çin’den dandik bir Android’li cihaz alıp, custom rom ile bir canavar yaratmak mümkün. Hal böyle iken Samsung, Sony, HTC gibi markalar “dev canavarlar” yaratıyor bu güçle. Nokia buna erişebilmek için geç kaldı ve kondisyon kaybı var.
Evet dediğiniz gibi teknoloji Pureview, ancak nette dolaşan karşılaştırmalara ve örneklere bakıldığında 808 ve Lumia 920 arasında, elde edilen sonuç açısından farklar gözüküyor.
808 çığır açabilecek bir cihazken, pazarda onun doldurması gereken boşluğu galaxy camera gibi cihazlar dolduracak ve açıkcası taşınabilir mobil cihazların ergonomisi düşünüldüğünde gidişatın bu yönde olması hayal kırıklığı, kaldıki 808 in sunduğu en temel işlev telefonla görüşebilmek ve galaxy camera ile elbetteki bunu yapamıyorsunuz ve sonuç itibariyle tekrar bir telefon taşımak zorundasınız. Açıkcası Nokianın kaçırdığı tren tüketici olarak beni uyuz ediyor. birde tabi, samsung dan, nokia kadar bile iyi fotoğraf çekebilen bir “fotoğraf makinası” görebileceğimi sanmıyorum. Burada da açıkcası beklenecek ürünler nikon-canon gibi üreticilerden olmalı.
Androidde açıkcası donanımla ilgili sıkıntılar sebebiyle uzak durmayı seçtiğim bir platform, 1 yaşını doldurmadan donanım yetersizliği sebebiyle yükseltemediğim android cihazlar elimde patlarken, şimdiden donanım gücü açısından, çıkarsa wm9 u kaldırabileceğine emin olduğum Lumia920 gibi cihazlar daha çekici benim için. Şu anda Galaxy s wifi 5 cihazıma legal yollardan chrome bile yükleyemiyorum, ki cihaz 1 yaşını dahi doldurmadı. Bu açıdan, gelecek sene bu cihazlara atıyorum facebook app’i yükleyemedikten sonra, ne anladım galaxy camera, yada nikon androidden veya canon iosdan?
Hoş, bu arz – talep meselesi tamamen pazarda sunulanlarla ilgili bir konu. Pureview 808 piyasaya çıkarılmamış olsaydı eğer, N8 ile mutlu mesut yaşamaya devam eden ve muhtemelen 1 sene içinde Lumia920 alıp geçecek olan bir adamdım. Aynı şekilde, Galaxy Beam in varlığından haberdarken de “acaba neden pureview teknolojili, hayvani sensörü olan, carl zeiss optikli, projeksiyon gösterebilen android veya wm işletim sistemli, 5″ ekranlı bir telefon yokki” ye kafayı yorabilirim.
Elindeki teknolojileri göz önünde bulundurunca aslında tamda beklediğim gibi bir telefonu, şu sıralar etliye sütlüye bulaşmadan sessiz ve derinden gelen Sony ‘dende görebilirmişim gibime geliyor ilerde açıkcası :)
Lumia 920’nin fotoğraf kalitesini tartışmak için erken. Çıkmasına 1 ay var ve hala her şey değişebilir. Bunun için bekleyelim. (:
Galaxy Camera’nın fotoğraf kalitesini konuşmak aynı sebepten erken. Ama 2 cihaz taşıma gerekliliği bir gerçek. İşi fotoğraf olan bir makineyle çekilmiş fotoğrafları doğrudan Instagram’a atmak heyecan verici ama 2 cihaz taşımaya değer mi bilmiyorum.
Ama Nikon da Android’li makineyle gelecek. O belli oldu gibi. Sony’ninse yeni kompaktlarında kendi geliştirdikleri işletim sistemi var. Yazılım desteği olacak. Bir Android değil ama en azından bir OS yaratmaları ne yöne gideceğimizi gösteriyor.
Android ve donanım ilişkisi üreticilerin kabahati. 32Mb hafızalı telefon üretiyorlar. CPU yetse de indirip kuramayabiliyorsun. Saçma sapan işler. Galaxy s3 gibi cihazlarda bu dert yok.
bence çok güzel nokianın 808 modeli
üstteki yorumlardan sonra bir şekilde 808 sahibi olmayı başardım. biraz kullanım tecrübesi eklemem gerekecek olursa eğer;
her şeyden önce benim gibi telefonu sosyal hayatının merkezine koyan bir adamsanız, şu saatten sonra symbian yüzünden mutsuz ve her daim diken üstünde gitmeye mahkum olduğunuzu söylemem gerekiyor. facebook,twitter,foursquare hatta instagram ve benzeri şeyleri kullanıyorsanız, şimdiden kendi uygulamalarına dahi desteğini kesmiş nokia nın, ilerde bu sitelerde yaşanabilecek kalburüstü güncellemelerde, symbian uygulamalarını güncellemeyeceği korkusuyla yaşamaya alışmanız gerekli :) kaldiki symbianın facebook ve twitter uygulamaları (bedava olanlardan bahsediyorum) ios ve hatta android yanında hala 8 bitlik bilgisayar kullanıyormuşcasına bir hava yaratıyor üzerinizde. evet, kamera harika, ancak symbian artık “sosyal” bir işletim sistemi değil, ve ne kadar itiraz edersek edelim bugünlerde cep telefonlarını insanlar büyük ölçüde “sosyalleşmek” için kullanıyor. sevmeseniz ve çektiğiniz 38mp lik fotoğrafın kalitesini bozacağını bilseniz dahi, instagramda (yada daha iyisi hadi pixlromatic) o fotoğraflarla oynayıp paylaşmak istiyorsunuz. popüler kültürün alışkanlıkları.. yada facebook: ios ve symbian arasındaki fark o kadar barizki, ios ile facebook deneyimi yaşadıktan sonra, telefonumdaki sosyal ağ istemcisini tümden kaldırmak geldi içimden :)
kısacası, daha öncede belirttiğim gibi, symbian artık türdeşlerinin çok gerisinde (kullanım tecrübesi olarakta, görsel olarakta) kalmış durumda. ve ben hala, nokianın böyle bir kamerayı nasıl olduda symbianda heba ettiğini anlayabilmiş değilim. evet, o koca sensörü zaten ağır ve büyük olan lumia 920 içinde kullanma imkanınız yok, ancak fiyatı ve symbian kullanıyor olması itibari ile zaten 808 in çok iyi satış rakamları yakalamayacağı kesindi. hitap ettiği kesimin, zaten çok özel ir azınlık olduğu düşünülerek, tasarım kriterleri de bir kenara bırakılarak 808 pekala windows ile piyasaya çıkarılabilirdi. nasıl bir satış stratejisi hala anlamış değilim.
ha ne kadar türdeşlerinin yanında sıkıntılı bir sosyal ağ telefonu olsada, o koca ekran, sesli yol tarifi ve nokia maps özelliği yanında dehşet kamerası ile 808 biraz daha ucuz olursa, alınabilir bir telefon, tabi üretici tarafından destek görmeyeceği aşikar bir telefon aynı zamanda da, sonuç itibari ile piyasada -nokia shoplar dahil- kılıf bile bulamadığınız bir telefondan bahsediyoruz :)
Onur, yazdıklarının üzerine söylenecek bir şey yok. Nokia belki Lumia serisi çıkana kadar zaman kazanmak istedi. Belki sadece PureView’i göstermek istedi. Ben zannetmiyorum ki 808’i çıkardığında Symbian’dan bir umudu olsun.
Zaten yama üstüne yama. Önce Symbian Belle diye yama yap, sonra onu Symbian Belle Future Pack diye bir daha yamala. Olmuyor.
Sadece kamerasına laf söyletmem! Yoksa yazının odağında da zaten Symbian’ın olmamışlığı vardı.
Bu arada Lumia 920’yi de inceledik, yazdık:
http://www.simtoalev.com/nokia-lumia-920-ve-wp8-incelemesi/
o yazıyıda okumuştum ancak, 808 deki gibi hayvani bir kamera iyi bir işletim sistemiyle bir araya gelene kadar cep telefonlarının pek ilgimi çekeceğini sanmıyorum 808 i kullandıktan sonra :)
Nokia bu huyundan vazgeçmeyecek gibi. Eskiden de birinden bluetooth’u eksik ediyordu, birinden radyoyu. Ben Lumia 920 için, bir takım yazılım eksiklerine rağmen “olmuş” diyorum.
808, süper kameralı kötü bir telefondan fazlası değil ama 920 tamam. Hem OS yerine oturmuş. iOS ve Android’e rakip olabilecek düzeyde, hem donanımı yeterli, hem de kamerası 808 ile boy ölçüşemez ama oldukça yeterli.
Cep telefonunda 38mp fotoğrafı ne yapacağız ki bastırmadıktan sonra mpin hiçbir önemi yok? Bu ancak bastırırsın poster olur duvarına ararsın bir anlam kazanır. Öyle önemli bir fotoğrafını da cep telefonuyla çekmezsın herhalde. Bence nokia haalaa ve sadece mp çokluğuyla müşteri avlama stratejisini kullanıyor.cep telefonuyla çekilen fotoğraf sosyal ortamda kullanmak içindir bununicinde 5 yada8mp fazlasıyla yeter. Ki nokianin işletim sistemiyle bu da çok mümkün değil. Tabi birde o 38 mp fotoğrafın mb büyüklüğü var. Bence biraz insafsız olacak ama kaldır at bi makine olmuş.
@Mehmet, mp’nin önemi konusunda doğru diyorsun. Hatta 38mp ile tır kaplarsın, ne posteri? Yalnız burda mevzu 38mp kamera değil.
Nokia’nın ilk kez 808’de kullandığı PureView teknolojisi ile zaten 41mp’lik sensörle, en fazla 8mp fotoğraf çekebiliyorsun. Daha fazlasına izin vermiyor. PureView teknolojisi ve bu telefona özel hazırlanmış yazılım bir iş çıkarıyor. Önce 38mp fotoğraf çekiyor (41mp sensörle çekebileceği en yüksek boyut bu); ardından bu fotoğrafı kullanarak yeni bir fotoğraf yaratıyor.
Pixel’leri birbirine yaklaştırıyor veya birbirine yakın olan pixel’lere bakıp, en doğru renklerde yeni pixeller “yaratıyor”. Sensör daha çok ışık alıyor, daha çok aydınlık pixel yakalıyor ve bu pixel’lerle yeni bir fotoğraf yaratılıyor.
Sonuçta oluşan fotoğraf 8mp…
Ha, şu var; Nokia “Madem bu iş için bu sensörü koyduk, izin verelim isterse 38mp de çeksin” diye bir karar almış ve bu opsiyonu sunmuş. Ama asıl kurgu PureView üzerine…
Sensör boyutu ve tipi, makinenin işlem sonucu ortaya çıkardığı pixel sayısından (megapixel) daha önemlidir. Kötü bir sensörle 2mp de çamur gibi çıkabilir. Bu makineyle bir de 6mp işlersen sonuç korkunç oluyor.
Ama kocaman bir sensörle limitli fotoğraflar çekersen de sonuç şahane. Tabii pixeller ve aydınlatma adına. Doğru renk, keskinlik vb. detaylar da ayrı konu.
iki gündür fena şekilde 41mp sensörlü pureview teknolojili bir Nokia-Windows phone’dan bahsediliyor, ki olursa böyle bir şey dualarım kabul olmuş olacak :)
41mp Lumia gelecek, evet. (:
Telefonun önyüzünde kamera yok denmiş oysa mevcut. Ben kullanıyorum Görüntülü görüşme yapılıyor, ayna kısayolu ile fotograf çekiliyor (çözünürlüğü 0,3 mp sanırım). Ana kamera ile otograf ve video çekimleri harika.
ilk mesajı atıp symbian üzerinden veryansın edişimin üzerinden neredeyse 9-10 ay geçmiş, ve yarın 41mp lumia açıklanıyor muhtemelen :)
sosyal ağlar üzerinden bakınca duruma tekrar, wp8 ile instagram kullanılamıyor olması hala garip bir durum.