İletişim ajansı Marjinal sayesinde Nokia’nın yeni cihazını inceleyebilmem için elime ulaştı. Öncelikle bir süredir takip ettiğim bu cihazla beni buluşturdukları için teşekkür etmeliyim.
Cihaz dün, akşam saatlerinde elime ulaştı. Geçen bir günlük sürede neredeyse vasat bir kullanıcı gibi, sadece temel opsyonlarını kurcaladım. (çaktırmadan hemen her şeyine göz ucuyla da baktım) Buna telefona alışmak, benimsemek ve zorlamadan önce kendimi sevdirmek için hoş görünmek de diyebiliriz. Bu nedenle bu yazı bir inceleme yazısı olmayacak. Telefonu kurcaladıkça hakkında bir iki yazı daha muhakkak yazacağım fakat evvelinde birkaç görüş de paylaşmak istedim.
Geçmişte çeşitli sebeplerle farklı telefonlar kullanmış olsam da bir noktadan sonra tek tercihim Nokia oldu ve başka telefonlara hiç yanaşmadım. Nokia bana diğer telefonların sunduğu her şeyi daha büyük bir kalite, daha şık cihazlarla sunuyordu. Symbian işletim sistemi ise diğerlerinin arasında en iyisiydi. Gözüm kapalı kullanabilir hale gelmiştim. Kullanımı kolay bir navigasyonu vardı. Telefonla yapabileceklerim de belliydi. Sesli görüşme, SMS, hesap makinesi ve birkaç oyun…
Ancak telefon dünyası, bilgisayarlaşma yolunda öyle bir evrildi ki; artık kurallar da değişti. Özellikle piyasaya iPhone (iOS)’un ve ardından Android’in girmesiyle yeni bir yol buldu kendine. Artık cihazın (donanımın) ve cihaz markasının çok fazla önemi kalmadı. Yeterince hafıza, yazılım tarafını destekleyecek yeter RAM ve işlemci yeterli. Bazıları için bir de kamera hala önemli.
Artık cihazdan önemlisi, işletim sisteminin kararlı ve hızlı çalışması; aynı zamanda güçlü bir uygulama desteğinin olması. Yani telefon kolayca edindiğim uygulamarla hemen her işimi görecek. Bunu yaparken de arayüz, hız, navigasyon gibi detaylarda canımı sıkmayacak, aksine keyif verecek. Bunu sağlayan cihazı almayı tercih eder olduk. Hatta kimi “hack” yöntemleriyle istediğimiz işletim sistemlerini farklı cihazlara kuruyoruz.
Ben de telefonu kurcalarken, donanımı önplanda tutmadan bana sağladığı yazılım gücünü incelemeye çalışacağım. Nokia N8 yeni bir işletim sistemi olmasa da bilinen işletim sisteminin yeni bir versionu ile geliyor: Symbian 3. Bu işletim sisteminde hem bir optimizasyona gidilmiş, hem de yeni nesil dokunmatik cihazlar için (N8 öyle bir cihaz) birtakım düzenlemeler getirilmiş, Symbian 2’nin eksikleri tamamlanmış. Yeterliliği konusunda henüz bir fikrim yok.
Her ne kadar bu düşüncelerle bir test sürüşü yapacak olsam da; kamerası, ekranı, ses gücü, dokunmatik hassasiyeti, HDMI çıkışı vb. detaylardan da tabii ki bahsedeceğim. Özellikle kamerasının oldukça dikkat çekici olduğunu şimdiden söyleyebilirim.
Şimdi çayımı içip, N8’imde biraz daha Angry Birds oynama zamanı!
güzel bir yazı olmuş bi kaç şey eklemek istedim.Şu an sektörle ilgili ve teknoloji programı çeken biri olarak mobile işletim sistemlerinin ne kadar önemli olduğunun altını kalınca çizmek istedim. N 8 nokia nın kullandığı sybian versiyonlarından biriyle çalışıyor sybianın kötü tarafı telefonun işlemci ve ramini(özellikler pda’larda) verimli kullanamaması ve htc samsung gibi markaların kullandığı android lerin neredeyse %100 e yakın bi verim güceyle çalışması. Durum buyken artık bilinçli kullanıcı sırf nokia olsun die işletim sistemi andorid in yanında yavan kalıcak bi telefonu almaz diye düşünüyorum hemde o kadar para vererek şu an buy telefon kadar başarılı hatta daha başarılı ekrana sahip htc ve samsung un daha uygun fiata hemde android li sistemleri var. Parasal bi sorunum yoksa ipone alırım zaten biraz sınırlıysa nokia alırım ama bütcem f/p yi tamamen almak zorundayke kesinlikle htc yada samsung alrım :) N 8 in şekline dizaynına bayıldım. Ancak istediğim uygulamayı yükleyemedikten sonra :)