Aslında neredeyse 3 hafta oldu Beşiktaş JK Müzesi’ni gezeli. Araya giren bayram, iş-güç ve insanı eriten sıcaklar nedeniyle oturup da yazmaya fırsat bulamadım. Şimdi hafif bir esinti hissederken yazmaya başladım.
Ziyaretimden birkaç gün evvel, Cansu Karamustafa’nın “Beşiktaş JK Müzesi %100 engelsiz bir müze olmayı amaçlıyor” cümlesiyle başlayan davet mail’ini aldım. Beni de hem müzeyi gezmem, hem de bu konuda sohbet etmek için çağırıyordu. Bu sebeple ilk kez “engellilere uygun” olduğu iddiasıyla gelen bir müzeyi gezmiş etmiş oldum. Anlatacağım ama önce terimi silmem lazım.
Baştan söyleyeyim; çok fazla müze gezmediğim için, diğer müzelerde durum nedir; bu konuda ne kadar hassaslar bilmiyorum. Ben de bu ziyaretten sonra sorguladım. Bir tek Sakıp Sabancı Müzesi’nin kusursuz olduğunu biliyorum ama o mekan bir anlamda kategori dışı. Umarım diğer kulüplerin de benzer hareketleri vardır.
Beşiktaş JK Müzesi çok büyük. 1650 metrekare alana kurulu. Gezmek ortalama 1.5 saat sürüyor ancak biz daha hızlı bir tur attık. Müzenin bir iddiası da “yüzde yüz engelsiz” olmak. Bence o kadar değil ancak mümkün olan her detay düşünülmüş, üzerine çalışılmış; sadece bazı ince detaylar eksik kalmış. Ufak iyileştirmelerle kesinlikle bu iddianın hakkını verecekler.
İki katlı müze, Beşiktaş JK’nin kuruluşundan itibaren tarihini anlatan özetlerle başlıyor. Devamında her alanda (sadece futbol değil) kazanılan başarılar anlatılıyor; kupalar, madalyalar, eski futbolcuların eşyaları vs. sergileniyor.
Sergilenen her şey tekerlekli sandalyeyle görülebilecek, her yazı okunabilecek yükseklikte. Sergi alanında görme engelliler için gerekli yönlendirmeler olduğu gibi, dokunarak algılayabilmeşeri için bazı eşyalar ve replika kupalar açık olarak sergileniyor. Bu müzede dokunmak yasak değil. Aynı zamanda bazı alanlarda sesli deneyimler de yaşanıyor.
Engelliler açısından eksik olan kısımsa, görme engelliler için yeterli bir deneyim sunmaması. Kesinlikle her alanda sergilenen eşyayı veya yazılı olan metni sesli olarak aktaracak bir sistem şart. Aynı şekilde Braille alfabesinden de yeterince yararlanılmadığını gözlemledim. İşitme engelliler için de belki işaret diliyle anlatım videolarının olduğu tabletler hazırlanabilir. Her iki koşulda da engelli bireyle ilgili cihazdan alan numarası kodlayarak ilgili video veya sesli anlatıma erişebilirler. Tekerlekli sandalye içinse her şey şahane.
Müze aynı zamanda Beşiktaş kulübünün ve Beşiktaş ilçesinin, stadların tarihine aralarda yer vererek ilerliyor. Bu bence müzeyi herkes için keyifli kılabilecek kısım da bu. Ben hem Beşiktaşlı değilim hem de futbolla hiçbir ilgim yok. Ne ligleri takip ederim, ne takımımı. Bu daveti bir kenera bırakırsak, ne işim var Beşiktaş JK müzesinde? Fakat hem Türkiye’de futbolun ilk dönemlerinin hem de İstanbul’da lokal bir alanın tarihini görmek oldukça heyecan verici.
Netice itibariyle Beşiktaş JK; şu an Türkiye’de yüzde yüz engelsiz olma iddiasında olan ve bunu neredeyse başarmış (ki buna niyet etmesi bile çok mühim); tarihiyle, envanteriyle, interaktif sunumlarıyla, çocuklar için özel alanlarıyla bir spor müzesi kurmuş. Her ne kadar bu spor müzesinin %90’ı Beşiktaş’a ayrılmış (doğal olarak) olsa da herkes için görmeye değer. Beşiktaşlılar içinse kaçmaz!..
Beşiktaş JK Müzesi İnönü Stadyumu‘nda.
bir beşiktaşlı olarak bu müzede o ambiyansı yaşayıpta duygulanmamak elde değil o anlarda iyiki başka takımılı değilmişim dedim bu kadar temiz bir tarihi gördükçe kendimle gurur duydum açıkçası :)
Doğduğumuz Beşik mezarımız Taş anlayın hayatımız Beşiktaş. Ellerinize sağlık gitmiş kadar olduk.. süper yazı