Son zamanlarda Sosyal Medya denilen şeyle pek haşır neşir olduğum bir gerçek. FriendFeed’den Facebook’a, Twitter’dan LastFM’e geniş bir alana yayılan siteler zinciri. Tüm içeriği insanlar üretiyor ve her ortamda direkt etkileşim içindeler. Bu nedenle de Sosyal Medya reklam yapmak için de iyi bir araç.
Bu sitelerde (ve hatta bloglarda) yapılan ya da yayılan reklamlar direkt kullanıcıya ulaşır, anında geri dönüş alınabilir, tepkiler ölçülebir. Kullanıcılar da markaları takip edebilir. Nitekim Pegasus Twitter’da başarılı da bir kampanya yürttü.
Sosyal Medya’daki bu potansiyeli gören bazı markalar ve bunun önünde siyasiler de bunu kullanmaktan geri durmadı. Önce bir kişi “Aa, Mustafa Sarıgül beni Twitter’da takibe aldı” dedi. Sonra bir başkası. Ve biri daha. Gün içinde onlarca kişi “beni de!, beni de takip ediyor” dedi. O hafta hepimiz bir sürü sitede takibe alındık. Burda yapılan en büyük hata, onların beni takibe almasıydı. Zira burada önemli olan, kullanıcının seni takip etmesidir. Spam halinde gelen takip haberleriyle, hepimiz bu insanları bloklar olduk. Sonuç mu? Yok… Devamını oku →