Son zamanlarda, özellikle konvansiyonel medyada bazı tiyatro topluluklarından genellik küçümser bir dille “alternatif tiyatro” diye söz edildiğini görüyorum. Her zaman bu küçümser hal olmasa da, alternatif tiyatro kavramı iyice yerleşti dilimize. Ben ise bundan oldukça rahatsızım ve her duyduğumda “alternatif tiyatro yoktur” diye haykırmaya çalışıyorum.
Çünkü alternatif tiyatro yoktur. Sadece tiyatro vardır. Peki nereden çıkıyor bu kavram? Hangi tiyatrolar alternatif? Kime veya neye alternatif bunlar? Gözlemlediğim kadarıyla tiyatroları şu şekilde kategorize ediyoruz: Devlet Tiyatroları (DT), Şehir Tiyatroları (ŞT), özel tiyatrolar ve alternatif tiyatrolar.
DT ve ŞT’den hiç bahsetmeyeceğim. TÜSAK’tan, eski güreş hakeminin ŞT Genel Müdürü olmasına tartışmalı çok hadise var. Kabaca ikisi de devletin yönetiminde olan, giderek bağımsızlığını yitiren ama hala bir şekilde çok ucuza, çok değerli oyunları oynayan tiyatrolardır. DT’nin tüm ülkeye tiyatro izletmek gibi önemli bir misyonu vardır. Devamını oku →