Tiyatronun Alternatifi Yine Tiyatro

Son zamanlarda, özellikle konvansiyonel medyada bazı tiyatro topluluklarından genellik küçümser bir dille “alternatif tiyatro” diye söz edildiğini görüyorum. Her zaman bu küçümser hal olmasa da, alternatif tiyatro kavramı iyice yerleşti dilimize. Ben ise bundan oldukça rahatsızım ve her duyduğumda “alternatif tiyatro yoktur” diye haykırmaya çalışıyorum.

Görsel Samuel Beckett’in Not I oyunundan. Kaynak Vimeo. İngilizcesi de şurda.

Çünkü alternatif tiyatro yoktur. Sadece tiyatro vardır. Peki nereden çıkıyor bu kavram? Hangi tiyatrolar alternatif? Kime veya neye alternatif bunlar? Gözlemlediğim kadarıyla tiyatroları şu şekilde kategorize ediyoruz: Devlet Tiyatroları (DT), Şehir Tiyatroları (ŞT), özel tiyatrolar ve alternatif tiyatrolar.

DT ve ŞT’den hiç bahsetmeyeceğim. TÜSAK’tan, eski güreş hakeminin ŞT Genel Müdürü olmasına tartışmalı çok hadise var. Kabaca ikisi de devletin yönetiminde olan, giderek bağımsızlığını yitiren ama hala bir şekilde çok ucuza, çok değerli oyunları oynayan tiyatrolardır. DT’nin tüm ülkeye tiyatro izletmek gibi önemli bir misyonu vardır.

Özel tiyatrolar malum; devletten bağımsız, kendi ayakları üzerinde duran, kendi ekipleriyle kendi salonlarında veya kiraladığı salonlarda oynayan, tiyatro yapan topluluklardır.

Alternatif tiyatrolar ise devletten bağımsız, kendi ayakları üzerinde duran, kendi ekipleriyle kendi salonlarında veya kiraladığı salonlarda oynayan, tiyatro yapan topluluklardır.

Evet, ikisi için de aynı şeyi yazdım çünkü teknik olarak hiçbir farkları yok. Peki fark yoksa bu ayrım neden oluşuyor? Çünkü özel tiyatro olarak adlandırılan grup, ünlü, çok uzun yıllar tiyatro yapmış ve yapmaya devam eden, yaşı ilerlemiş, maalesef sayısı çok da fazla olmayan tiyatroculardan oluşuyor. Bunlar daha çok “Kişi Adı Tiyatrosu” olarak biliniyor. Elbette hepsi de çok değerli, çok önemli kimseler.

Özel tiyatrolar ayrıca devletin verdiği destekten en büyük payı alır ama yapılan desteğin tamamı bile çok ufak olduğu için bunun üzerinde durmamak gerek. Ayrıca geçen yıl bu desteği alacak tiyatrolar bariz bir biçimde siyasi tabloya göre belirlenince, destek alan tiyatroların bazıları da bu desteği reddetti.

Alternatif tiyatrolar ise çoğunluğu genç ve eğitimli (yurtiçi ve yurtdışında tiyatro eğitimi almış, yüksek öğrenimli, kimisi akademisyen) tiyatroculardan (oyuncu, yönetmen, yazar, ışıkçı, dramaturg vs.) oluşmaktadır. Özellikle yeni çağın iletişim metodlarıyla birlikte çok daha kısa sürelerde, çok daha büyük gelişim göstermektedirler. Bu tiyatrocuların neredeyse hiçbiri ünlü değildir; fakat pek çok tanınmış oyuncu da artık alternatifler arasında yer almayı tercih eder oldu.

Elimde toplu bir listesi yok ancak zannediyorum İstanbul’da şu an 50 kadar alternatif tiyatro topluluğu/sahnesi var. Elbetteki bu kadar kalabalık olunca içlerinde daha amatör gruplar, daha çok negatif yönde eleştirilebilecek ekipler de vardır.

Ancak bu ekipleri yok sayar, görmezden gelir ve belirli şahıslarla kıyaslarsak, yarın bu insanların içinde o isimler gibi birileri çıkmayacaktır. Daha doğrusu, onlar gibi anılmayacaktır. Yoksa mukayese edecek değiliz. Elbette hepsinin kendi izleyicisi ve kapalı gişe oyunları var. Benim sözüm daha çok onları ötekileştirip ayrıştırana.

Bu tiyatrocular kendi oyunlarını yazıyor, hiç çevirisi olmayan oyunları çeviriyor, bugün DT’de, ŞT’de oynaması imkansız, özel tiyatroların oynamaya cesaret edemeyeceği oyunları da sahneliyor, sahnelemede yeni yöntemler deniyor, üsluplar geliştiriyor. Kısacası Türkiye’de tiyatronun birkaç isimle –algı düzeyinde- tekelleşmesine engel olup, Türkiye tiyatrosunda çeşitliliği arttırıyor.

Üstelik tüm bunları çoğunlukla 50 kişiyi geçmeyen salonlarda, makul bilet fiyatları karşılığında, aslında hiç para kazanmadan, aksine üzerine para harcayarak yapıyorlar. Gündüzleri işe giderken, geceleri ise sabahlaraa kadar prova ve toplantılara vakit ayırıp tiyatrolarını ayakta tutmaya çalışıyorlar.

Bunu tabii ki tüm tiyatrocular gibi büyük bir tiyatro aşkıyla yapıyorlar. Alkıştan başka çıkarları yok.

Sonra ünlü birileri televizyonda, radyoda “Türkiye’de genç tiyatrocu yok”, “tiyatro öldü” diyorlar ve ben çok üzülüyorum.

Hemen aklıma gelen (biraz da kopya çektiğim) “alternatif” tiyatro ve sahne listesi ise şöyle:

Kumbaracı50GRİ SahneD22Şermola PerformansKrekSekizinci KatMekan ArtıTiyatro HâlEKİPİkinci Kat – Asmalı Sahne – DOTSemaver KumpanyaYan Etki SahneTiyatro TiBO SahneStudio OyuncularıCraft TiyatroBi’TiyatroTiyatro ReaKara KutuGalata PerformTiyatro LaboratuvarıDeneysel SahneEmek SahnesiYeni TiyatroTalimhane Tiyatrosu

Not: Bu yazı Felsebiyat Dergisi Şubat 2015 sayısı için yazılmış ve ilk olarak orada yayınlanmıştır.