Nokia Lumia 920 uzun zamandır heyecanla beklediğimiz telefonlardan biriydi. Çünkü giderek eriyip biten, türlü başarısız telefona imza atan Nokia, Windows Phone 8’in gücünü arkasına alıp, Symbian defterini kapattığı bu telefonla ya yeniden dirilecek ya da iyice gözden düşecekti.

Bu heyecanla daha PureView 808 incelemesini Ozan Eicher’le yazdığımız zaman, Lumia 920’yi de incelemeye karar verdik. Çok vakit kaybetmeden de Nokia’nın dijital ajansı 41? 29!dan cihaz temini için söz aldım. İyi ki de almışım! Nokia, Lumia 920 lansmanı için o kadar çok mecraya ürün dağıttı ki; test cihazı bulmak neredeyse imkansız hale geldi.

Nokia Lumia 920 Kutu Açma Videosu İçin Tıklayın

Cihaz elime ulaşınca, çok bekletmeden Ozan’ın desteğiyle, türlü zorluklar yaşayarak bir kutu açma video’su çektim. Çekim biter bitmez telefonu yeniden kutusuna koyup Ozan’a teslim etmemle test maratonuna başladık. Test sürecinde birer hafta telefonlarımızı (Ozan Galaxy S3’ünü, ben iPhone 4’ümü) bir kenara bırakıp, hayatımızı Nokia Lumia 920 ile sürdürdük. Aşağıda, telefonun yarattığı farklı deneyimi yorumlarımızla birlikte detaylıca okuyabilirsiniz.

Önce donanım ve teknik özelliklerine bir göz atalım.

Parlak sarı, parlak kırmızı, parlak beyaz,mat mavi, mat gri ve mat siyah renk seçenekleriyle satışa sunulan Lumia 920 emsallerine nazaran biraz ağır (185 gr.) ve biraz kalın bir (10.7 mm.) bir cihaz. Aslında kalınlığı en uzak rakibi iPhone 5’den 3.1 mm. fazla ama tasarımıyla çok daha kalınmış hissi yaratıyor. Alışması hiç de zor değil.

Bu ağır telefonun kıvrımlı köşeleri olan, tek parça ve oldukça şık bir kasası var. Kasanın tek dezavantajı son derece kaygan (aslında kaygandan ziyade sürtünmesi az, yumuşak hisli) bir yüzeye sahip olması. Telefonu hiç beklenmedik bir şekilde elden düşürmek olası.

Bu galeride Lumia 920’nin ölçülerini, iPhone 4 ve Samsung Galaxy S3 ile karşılaştırabilirsiniz.

4.5 inçlik ekranı 1280×768 pixel bir çözünürlük sunuyor. Yüksek çözünürlüklü bu ekran ClearBlack teknolojisine (PureView 808 İncelemesinde bahsetmiştim) ve hareketli görüntülerin daha akıcı olmasını sağlayan, bulanıklaşmasını önleyen 60 fps (saniyede 60 kare) hızında PureMotion HD+ teknolojilerine sahip. Bu değerlerle bir sonraki model 3D destekli olursa hiç şaşırtıcı olmayacak.  (ekran detayları hakkında İngilizce bir kaynak)

Dokunmatik ekranını diğer tüm akıllı cihazlardan ayıran diğer bir özelliği ise iki seviyeli hassasiyet sistemi. Dokunmatik hassasiyeti yüksek seviyeye getirildiğinde ekranı tırnakla, eldivenle ya da iletkenliği olan herhangi bir araçla (çay kaşığı, bozuk para vb.) kullanılabiliyor.

Hafızası MicroSD kartla genişletilemeyen cihaz, 32 GB dahili hafıza ile geliyor. İşletim sistemi vs. derken bunun yaklaşık 25 GB’i kullanıma açık kalıyor. Çift çekirdekli 1.5 GHz Krait işlemcisini ise 1 GB RAM destekliyor. Açgözlü gönül “keşke 2 olsaymış” dese de, daha fazlasına ihtiyaç olduğunu gözlemlemedik.

PureView Kamerası ve OIS Teknolojisi

Nokia, Lumia 920’de sunduğu formuna uygun olarak, arka kamerasını gövdenin ortasına konumluyor. Bu sayede telefonu iki elle yan tutarken parmaklarınızın kadraja girme olasılığını düşürüyor. Böylece bu tasarım farklılığıyla, formun fonksiyona olan etkisinin düşünülerek gerçekleştiğini farkedebiliyoruz.

8 Megapixel’lik aktif alana (gerçek alan 8.7MP) sahip arka kamerası, görüntü işlemek için PureView 808’de ilk kez gördüğümüz PureView teknolojisini kullanıyor. Bu teknolojinin fotoğrafları daha kaliteli işlediği bir gerçek. Ancak 808’in 41 MP’lik kamerasına çok da yakın bir performans sergilemiyor. Tabii çok daha ufak bir sensörden aynı performansı beklemek de haksızlık olacaktır. Ancak her iki telefonda da aynı teknoloji olduğu için bu karşılaştırmayı yapma ihtiyacı hissettik.

PureView teknolojisi sayesinde, karanlıkta da aydınlık fotoğraflar çekerek piyasadaki diğer alternatiflerinden ayrışan başarılı, detayları gösteren fotoğraflar çekebiliyor. Bu fotoğraflarda noise (gürültü) derdimiz olmadığı için ISO’yu çok fazla önemsemedik.

Ayrıca 808’deki çok yaratıcı fotoğraf ayar profilleri Lumia 920’de bulunmuyor olsa da; değiştirilebilir sahne, ISO, pozlama, beyaz dengesi, yardımcı odak ışığı gibi seçenekleriyle, iPhone sahiplerinin ek uygulamalarla yapabildiklerini kendi içinde yapabiliyor.

Nokia Lumia 920’nin kamerasındaki en önemli özellik, optik görüntü sabitleme (OIS) sistemi. Bu teknolojiyle kameranın içindeki lens parçaları hareket sensörleri vasıtasıyla sizin hareketinizi algılayıp bu parçaları uygun şekilde hareket ettirip görüntüde titreme ve blur olmasını engelliyor. Görüntü sabitleme şu an için diğer tüm telefonlarda yalnızca dijital olarak mevcut. Sonuç olarak en iyi görüntü sabitleme sistemi şu an için Nokia Lumia 920’de.

Okumaya küçük bir mola verip, aşağıdaki galeriden çektiğimiz örnek fotoğraflara bakabilirsiniz.

Galeride 16 adet fotoğraf var. Hosting çok fazla masrafımı arttırmamak için fotoğrafları orijinal kalitesinde, 1080p çözünürlükte kırparak (crop’layarak) koyuyorum.

Ancak buraya tıklayarak fotoğrafları tam ölçülerinde indirip inceleyebilirsiniz. Üstelik 8 fotoğraf da fazlası var!

Not: Galeride açılacak fotoğraflar ekranınıza sığmayabilir. Sağ alt köşelerinde kapat butonu mevcut. Sadece sayfayı kaydırın.  

Video çözünürlüğü, 720p ve 1080p olarak sınırlandırılmış. Bu sınırlandırma daha düşük dosya boyutlu video’lar çekmemize engel oluyor. Video seçeneklerinde çözünürlük seçimine ek olarak, beyaz dengesi ve kesintisiz odaklama açma-kapama da bulunuyor. Ancak video modundaki kesintisiz odaklamadan pek memnun kalmadık. Bu seçenek çekim yaparken elle odaklamaya hiçbir şekilde izin vermeyip kendi bildiğini okuyor.

Ön kamerası ise 1.3 MP çözünürlüğe sahip ve 720p çözünürlükte 30fps video çekebiliyor. Karanlık performansı üst düzey arka kamerasının tam aksine, ön kamerası karanlık ortamlarda çok başarısız.

Yazıyı okumaya devam etmeden önce, Nokia Lumia 920 ile çektiğim, aşağıdaki iki video’yu izleyebilirsiniz.

1) Gündüz, 720p çözünürlüğünde çekildi. OIS açık, kesintisiz odaklama kapalı. (sesi alınmış)

2) Gece, 1080p çözünürlüğünde çekildi. OIS açık, kesintisiz odaklama kapalı. (gerçek seslerle)

Ses Deneyimi

Cihazın alt tarafında bulunan stereo hoparlörler çok güçlü. Lumia 920’nin dahili hoparlörü, elimizdeki iPhone 4 ve Galaxy S3’den güçlü basları ve yüksek sesi ile daha iyi bir deneyim yaşattı.

Kutu içinden telefonla aynı renkte çıkan kulak içi kulaklık, piyasadaki 100-120 liralık kaliteli kulaklıklara eşdeğer bir performans sunuyor. Ancak telefonun kulaklık çıkışındaki ses gücü biraz düşük olarak orta seviyede kaldığı için telefon ve kulaklık kombinasyonundan pek memnun kaldığımızı ifade edemeyeceğiz. Kutu içinden ayrıca kulaklıkla birlikte kulağınıza uyması için, 4 farklı boyda kulaklık ucu aparatı çıkıyor.

Bunların yanı sıra telefonda yerleşik bir Ekolayzır ve Dolby Headphone efekti bulunuyor. Bu ses düzenleme seçeneklerini yalnızca kulaklık girişine bir kablo / kulaklık takılıyken kullanabiliyıorsunz.Ekolayzır ile seste dilediğimiz gibi özel düzenleyebildiğimiz özel ayarlarla ya da hazır sunulmuş düzenlerle ses çıkışındaki basların, tizlerin ve midlerin ne kadar çıkabileceğini çok rahat ayarlayabilirsiniz. Dolby Headphone efektiyle sesi genişleterek hoş bir etki sunuyor.

Ekolayzır ve Dolby Headphone seçenekleri Windows Phone 8’li telefonlar arasında yalnızca Lumia 920’de bulunuyor.

Windows Phone 8

Lumia 920, Nokia ve Microsoft’un işbirliğinin ilk Windows Phone 8’li (WP8) telefonu. Microsoft, Windows Phone işletim sisteminin Android gibi donanım üreticisi tarafından özelliştirilmesine izin vermediği için, üreticiler telefonu markalarına özel olarak ancak aplikasyonlar yoluyla özelleştirebiliyorlar. Nokia’nın bu telefona kattığı ve Microsoft’la olan işbirliğinin de etkilerine gelmeden önce, salt olarak ilk kez karşımıza çıkan Windows Phone 8’i incelemek istedik.

WP8 beklentilerimizin çok daha üstünü karşılayarak Android veya iOS ile kafa kafaya yarışacak performansa erişmiş. Ancak henüz çok yeni olan bu işletim sistemi tüm güzeliklerinin yanı sıra bazı kusurlara da sahip. WP için sıkça küçük güncellemeler çıkaran Microsoft 2013’ün ilk çeyreğinde Apollo adlı büyük güncelleme paketini yayınlayacağını da duyurdu. Bu güncelleme ile sorunların birçoğunun hallolacağını düşünüyoruz.

Twitter ve Facebook hesaplarımızı harici bir uygulama kullanmadan ekleyebildiğimiz WP8, tam bir sosyal ağ entegrasyonu sağlıyor. Twitter’da takip ettiklerinizi ve Facebook arkadaşlarınızı “kişiler”e (telefon rehberine) ekliyor ve telefon numarası kayıtlıysa birbiriyle eşleştiriyor. Dilerseniz “Facebook ve Twitter kontaklarımı rehberde gösterme” de diyebiliyorsunuz.

Bu entegrasyon sayesinde, rehberinizde bir profili açtığınız zaman Facebook fotoğrafını, son tweet’lerini, Facebook durumlarını da görüp, aramak ya da SMS atmak yerine Facebook duvarına mesaj yazabiliyorsunuz.

Kendi içindeki Facebook ve Twitter seçenekleriyle size gelen tüm mention, yorum, beğeni (like) vb. etkinlikleri bir arada görebileceğiniz bir sayfa da unutulmamış. Fakat biz tüm bunların yanında orijinal Facebook ve Twitter uygulamalarını da Windows Phone Market’ten yüklemenizi tavsiye ederiz.

Windows Phone’un en büyük dezavantajı ise, iOS gibi kapalı kutu bir işletim sistemi olması. Size hali hazırda çeşitli sınırlamalarla sundukları dışında hiçbir şeyi değiştirmek ve bu sınırlardan kurtulmak mümkün değil. Bunun devamı olarak kendi içinde bir dosya yöneticisi de yok. Yani internetten (albüme resim eklemek hariç) dosya indiremez, mail’lerinizdeki dosyaları kaydedemez ya da benzeri hiçbir şey yapamazsınız.

Geçerli bir dosya yöneticisi olmasa da fotoğraf, video, müzik aktarmak çok kolay. Telefonu USB kablosu ile bilgisayara bağlarsanız, hemen telefonu bir sabit disk gibi görüp fotoğraf vb. klasörlere erişebilirsiniz. İsterseniz tüm bu işleri bilgisayar için olan Windows Phone aracı ile de yapabilirsiniz.

WP8, SkyDrive, Office ve yedekleme

SkyDrive, Microsoft’un bulut hizmetinin adı. Bu hizmeti Google Drive hizmetine veya DropBox’a benzetmek mümkün. WP8 işletim sistemi de SkyDrive ile tam bir uyum içerisinde geliyor. Telefonunuzdaki her şeyi SkyDrive hesabınızla senkronize edebilir, gizli ya da herkese açık klasörler oluşturabilir ya da tek tıkla dosyalarınızı (örneğin bir fotoğrafı) başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Eğer bilgisayarınızda da SkyDrive yazılımı varsa, sahip olduğunuz tüm içeriğe telefonunuzdan, webden ve bilgisayarınızdan erişebilirsiniz. (Birinde yaptığınız değişiklik diğerlerinde de uygulanmış olacak.)

Lumia 920 ile birlikte gelen ücretsiz Office ile de Word, Excel, PowerPoint dosyalarını görüntüleyebilir, düzenleyebilir ya da yenilerini oluşturabilirsiniz. Bu dosyaları aynı zamanda SkyDrive hesabınızla senkronize edebilirsiniz. Biz Ozan’la telefonu incelerken notlarımızın çoğunu Google Drive’a alsak da; ben bazı notlarımı telefonda oluşturduğum Word belgesinde, SkyDrive’a kaydedip, ihtiyaç duyduğumda bilgisayarımdan erişebildim.

Gelelim Nokia’nın kattıklarına

Melodiler & Sesler

Nokia Lumia serisinde, estetikle telefonun akıcılığını birleştiriyor. Telefon çaldığında mutluluk verebiliyor, değerini hatırlatıyor. Telefona bir kimlik yüklüyor.

Windows’un bir kısmı WP7’den gelmek üzere yeni hazırladığı sesler ve melodiler telefonun ruhuna uygun devam ediyor. Size “classy” bir his veriyor. Bu noktada Microsoft’un WP8 ile yeni bir başlangıç yaptığını düşünecek olursak, Microsoft, Apple’ın yaptığını yapıyor.

Hatırlarsanız iPhone’un o seçili gelen melodisi akıllarda nasıl kalmıştı, ilk iPhone sahiplerinin nerdeyse hepsi kullanıyordu. Onu kullanmıyorlarsa da öbür hazır melodileri kullanıyorlardı. Bu da telefona kimlik kazandırıyordu.

Nokia’nın ses tasarım ekibi, Windows’un seslerine ek olarak 25 ayrı melodi besteletmiş. Bu melodileri de 55 kişilik Bratislava Senfoni Orkestrası’yla kaydetmişler. Şu anda bir kısmı telefonlarda yüklü olarak geliyor, ancak geri kalanları da Lumia’lara yavaş yavaş güncellemelerle birlikte gelecek.

Aşağıdaki 1 dakikalık video’da Bratislava Senfoni Orkestrası’nı Nokia melodilerini çalarken görebilirsiniz.

Ayrıca aşağıdaki isimlerine tıklayarak melodilerin bazılarını dinleyebilir/indirebilirsiniz.

Bizim melodi seçimlerimizse şöyle:

Ozan: 
“Windows Phone melodilerinden favorilerim: Mozaik, Gün Doğumu, Metropol.
Metropol’ü telefon melodim olarak kullandım. Yarı elektronik yarı piyano haliyle beni cezbetti.
Nokia’nın melodilerinden favorilerim: Ahh Glitch, Brikabrak, Circles, Dewdrop, Moanday.”

Simto:
“Hiçbir WP melodisi beni çok cezbetmedi ama seçmek gerekirse beğendiklerim Gün Doğumu, Kamp Ateşi, Metropol oldu.
Nokia melodilerinden favorilerim: Brimful, Circles, Good Times, Slow Coffee.
Harika mızıka sesiyle hemen beni kendine çeken Good Times, dinlediğim ilk anda zil sesim oldu.”

Eminiz ki sizler de, bu melodi gamının arasından, kendinize ve Lumia’nıza yakıştıracağınız bir melodi bulacaksınız.

Nokia’nın getirdiği uygulamalar

Windows Phone 8’in oldukça kapalı bir kutu, donanım üreticilerinin çok fazla müdahale edemediği bir işletim sistemi olduğunu yazmıştım. Açıkçası ben telefon ilk duyurulduğunda “bu telefon başarılısı olursa, bu Microsoft’un başarısı olmayacak mı” diye düşünmüştüm. Ancak Nokia bu açığı kendi ürettiği yazılım ve servislerle kapatma yoluna gitmiş. İşte Lumia 920 ile birlikte gelen o yazılımlar:

Nokia Drive + (Beta): Nokia’nın araç navigasyon yazılımı. Araç sahibi de olmayınca deneme fırsatımız olmadı. Ancak 3D görüntüleri, Türkçe seslere sahip olması oldukça dikkat çekici. Diğer bir güzelliği ise istediğiniz haritayı bir kez indirdikten sonra bir daha internete ihtiyaç duymaması.

Nokia Bilen Göz: Çevrenizde gidebileceğiniz kafelerden otellere, tarihi mekanlardan alışveriş yapabileceğiniz yerlere kadar her türlü mekanı ister kategori seçerek, ister tümüyle bulmanızı sağlayan bu uygulama ciroskop ve kamera yardımıyla tüm bu yerleri canlı olarak gözünüzün önüne getiriyor. Telefonu kaldırıp hangi yöne dönerseniz, gidebileceğiniz yerleri kamera görüntüsü üzerinde canlı olarak işaretliyor. Bu mekanların üzerine tıklayarak detaylı adresini, telefon numarasını, varsa fotoğraflarını görmeniz mümkün. Tek tıkla yol tarifi de alabilirsiniz.

Nokia Haritalar: Google, Yandex, iPhone’unkileriyle kıyaslayabileceğımız, Nokia’nın kendi harita servisi. Google Haritaları ile boy ölçüşmesi için henüz erken. iPhone’un yarattığı faciayı ise kesinlikle yaşatmıyor. Kaliteli uydu görüntüleri ve başarılı yok tarifi (Nokia Drive harici, sesli değil.) öne çıkıyor. Trafik durumunu da gösteriyor ancak çok detaylı değil.

Nokia Müzik: Hem müzik oynatıcı, hem ücretsiz radyo, hem de müzik market. Telefonunuzdaki tüm şarkıları Nokia Müzik ile dinleyebilirsiniz. Fakat daha önemlisi çeşitli kategorilerde bir sürü radyo istasyonu var. Bu radyolar size yetmiyorsa, sevdiğiniz birkaç şarkıyı seçin, Nokia Müzik size özel bir radyo oluştursun.

Bu radyolar internet üzerinden çalışsa da, çalan şarkıları ücretsiz telefonunuza indirebiliyorsunuz. Ne yazık ki bu şekilde inen şarkıları yalnızca telefonunuzda dinleyebiliyorsunuz. Nokia Müzik radyolarını dinlerken, bir saatte en fazla 6 şarkıyı pas geçebiliyorsunuz. Nokia Müzik’in marketinde bulunan şarkıları ise satın alabilirsiniz. Satın aldığınız şarkıları (bazen ücretsizler de oluyor) isterseniz telefonunuzdan çıkarabilir ve her yerde dinleyebilirsiniz.

Smart Shoot: Nokia Lumia ile birlikte gelen farklı bir kamera özelliği de bu. Bu opsiyon ile bir fotoğraf çekiyorsanız, Lumia art arda 5 fotoğraf çekecektir. Bunlar arasında en iyi (mesela en net) fotoğrafta, oldu ya kameranın önünden biri geçmiş. Smart Shoot, diğer fotoğrafları da referans alarak o kişiyi fotoğraftan silebiliyor. Hatta neyin silineceğini kendi algılıyor.

Ya da diyelim Smart Shoot ile bir grup arkadaşınızın fotoğrafını çektiniz. En iyi fotoğrafta, grubun en güzeli/yakışıklısı maymun gibi çıktı. Hızla onu bir diğer kare ile değiştirip düzeltebilirsiniz. Tabii bu mucizevi görünen özellikten, özenli bir Photoshop çalışmasının performansını beklemek de hata olacaktır.

Yazıya Sığmayan Notlar!

  • Dahili radyosu yok. Ancak uygulama ile internet üzerinden radyo dinleyebiliyoruz. Bir söylentiye göre donanım uygunmuş ama radyo olunca devletler vergi aldığı için yazılımla kısıtlanmış. Türkiye’de de TRT radyolu cihazlardan bir bandrol ücreti alıyor.
  • Ekran kilidine geçince Wi-Fi bağlantısı kopuyor. Yani ekran kilitliyken yaptığınız tüm veri harcamaları operatör paketinizden gidiyor. İlk güncellemede düzelteceklermiş.
  • Ekranın altındaki dokunmatik tuşların altındaki boşluk biraz fazla. Tuşlar ekrana daha uzak olabilirdi. HTC’nin WP8’li telefonu 8X bu konuda daha iyi.
  • Kutu içindeki kulaklık ve kablosu, telefon ile aynı renk çıkıyor. Şarj aleti ve kablosu ise beyaz. Keşke yapılmışken o da renkli olup tarzını yansıtsaydı diye düşünmeden edemedik. Yuvarlak şarj aleti ise çok şık.
  • Gmai’in arşiv özelliğini kullanamıyorsunuz. Ayrıca Gmail’den sildiğiniz mail’ler, silinmek yerine “Deleted Items” adlı bir etiket altında toplanıyor.
  • SMS atarken “iletildi raporu” alabiliyorsunuz. Bu benim unuttuğum bir seçenekti. Ancak SMS ömrü ayarı yok.
  • Çok büyük bir eksiği de medya oynatırken ortaya çıkıyor. Medya oynatıcısı bir seekbar (iletletme çubuğu) sahibi değil. Daha doğrusu ilerlemeyi görüyor ama kesinlikle dinlediğiniz/izlediğiniz şeyleri ileri-geri alamıyorsunuz. Bu da ilk güncelleme ile düzelecektir.
  • Uygulama indirebilmek, otomatik yedek almak, her şeyi senkron tutabilmek için bir Microsoft hesabınız olması gerekli. (Microsoft hesabınızı Gmail’le bile alabilirsiniz.) Buraya kadar sorun yok. Ancak biz bu hesabı silmeyi başaramadık.
  • Gmail’i de, Facebook ya da LinkedIn’i de çok kolay ekleyebilirsiniz. Gmail ile senkronize olmak isterseniz, iPhone gibi nazlı da davranmıyor.
  • Eğer pili %0’a kadar indirmişseniz, telefon şarjda dahi olsa bir 20 dakika açamayabilirsiniz. Bu süre Galaxy S3’de yokken, iPhone 4’de 3-4 dakika civarı.
  • Tek parça (unibody) kasası açılıp, pili değiştirilemiyor.
  • Telefonun hem sağa-sola, hem de aşağı-yukarı işleyen bir menü sistemi var. İlk başta yadırgansa da hemen alışılıyor.
  • Live Tile adlı kutucuklarda yeni içerik sayısı yazıyor. (yeni mail sayısı, mention sayısı vb.) ancak -örnekse- mail’lerinizi açtığınızda, mail’leri okumasanız da bu sayı sıfırlanıyor.
  • Birçok tematik renk seçeneği var ve bunlar telefonun kasasıyla uyumlu. Sarı telefona sarı tema seçebilirsiniz. (Ya da fanatikseniz kırmızı veya lacivert)
  • Oyunlar bir merkezde toplanıyor. eğer sahipseniz Xbox ile de entegrasyonu var.
  • Türkçe klavyesi var. Bu klavyede Ç, Ş, Ğ, İ harfleri var. Ama nedense Ü ve Ö yok. (U ve O’ya basılı tutarak çıkıyorlar.)
  • Bildirimler (notification) var ama toplandığı sağlıklı bir merkez yok. Twitter, Facebook vb. bildirimlerin toplandığı bir “Ben” sayfası var. Daha detaylı bir bildirim merkezi (notification center) gelecekmiş.
  • Amerika mağazasında daha çok uygulama var. Ülke değiştirip bakabilirsiniz.
  • Hotspot (internetini paylaşma) özelliği var.
  • “Telefonu yan çevirince ekranı döndürme” kilidi yok. Benim için büyük eksik. Eğer yataktaysam zırt pırt ekranın dönmesi sinir ediyor.
  • Kablosuz şarj edebiliyorsunuz ancak kablosuz şarj cihazını ayrı satın almanız gerekiyor. (50$ civarı) Rakibi HTC 8X’de kablosuz şarj yok.
  • Kendi içinde gelen bir Snake (yılan oyunu) yok. Olsa güzel olmaz mıydı?
  • WP8’in en kötü özelliklerinden biri, Microsoft attığınız her adımı bilmek istiyor. Eğer kapatmazsanız, Internet Explorer’la girdiğiniz her site, -sözüm ona iyileştirme için- yazdığınız her sözcük Microsoft’a yollanıyor. Ayrıca bir el feneri uygulaması bile indirseniz, Microsoft konumunuzu paylaşmanızı istiyor. Kabul etmezseniz indirmek mümkün değil.
  • Telefonun dokunmatik olmayan tuşları zirkonyumdan yapılmış. İnsan teniyle çok uyumlu bu madde diş protezinden nükleer silah yapımına kadar farklı alanlarda kullanılabiliyor.
  • Eğer Twitter vb. uygulamalar kullanıyorsanız 2000 mAh’lık yüksek kapasite bir pili olmasına rağmen şarjı beklerken bile hızla tükenebiliyor.
  • Çok hızlı ısınıyor.
  • Kendi kendini resetlemesinden sözediliyor. Bizim başımıza gelmedi ancak merak eden varsa, yine güncelleme ile düzelecekmiş.
  • Ekran parlaklığını detaylı kısıp açmak mümkün değil. Otomatik harici 3 seçenekten (düşük, orta, yüksek) birini seçebiliyoruz.
  • WP8’li telefonlar Bing arama motoru ile birlikte geliyor. Ancak Nokia’nın yaptığı anlaşma ile Türkiye’ye özel, Lumia 920’nin arama motoru Yandex. (Tarayıcı ve arama dili Türkçe seçili ise) Yandex Türkiye için en iyi uyarlanan arama motoru olunca, bu durum şahane gözüküyor ancak yaptığım tüm aramalarda Rusça öncelikli sonuçlar alınca hevesim kırıldı.
  • DNS değiştirmek mümkün değil. DNS yazabileceğiniz bir ekran olsa da, IP adresi yazacağınız kutucuklar kullanılamıyor. Neden böyle bir kısıtlamaya gidilmiş çözemedik.
  • Telefonun klavyesi temaya da bağlı siyahken Office uygulamasında beyaz oluyor.
  • Türkçe klavyede TL simgesi var.
  • Klavyesi otomatik düzeltmesi ve sözcük önerileriyle yazma deneyimi mükemmel. Biraz da zaman geçirince hatalı yazmak imkansız.
  • Lumia 920, NFC’li bir telefon. Daha şık olansa, kablosuz şarj cihazının da NFC destekli olması. Bu şekilde telefonu kablosuz şarj cihazına bıraktığınız an, otomatik olarak istediğiniz uygulamaları çalıştırabilirsiniz.
  • Kamera flaşı çift ledli.
  • Çektiğiniz fotoğrafları otomatik olarak SkyDrive hesabınıza atabiliyor.
  • Galeri içinde yalnızca telefonunuzdaki değil, Facebook ve SkyDrive’daki fotoğraflarınıza da hızla ulaşabiliyorsunuz.
  • Genelde telefonlar hazır yüklü gelen uygulamaları silmenize izin vermez. Lumia 920 ile birlikte gelen uygulamaların tamamını dilediğinizce silebiliyorsunuz.
  • Tuş kilidindeyken arama/çağrı geldiğinde tek hareketle cevap vermek mümkün değil. Önce çağrı ekranını yukarı itmek, sonra “Cevapla”ya dokunmak gerekiyor.
  • Aynı anda birden çok uygulama açık kalabiliyor. (multi-tasking) Uygulamalardan geri tuşuyla kalıcı olarak çıkılabiliyor. Geri tuşuna basılı tutunca açık uygulamalar listeleniyor. Bu ekranda uygulamaları hızla kapatmak mümkün değil. Tek tek uğraşmak gerek.
  • Henüz uygulama çeşitliliği az ama Twitter, Facebook, Whatsapp, Foursquare gibi hemen arayacağınız birçok uygulama da mevcut durumda.
  • Uygulama marketinde hiçbir Google ürünün olmaması önemli bir eksik.
  • Henüz Türkçe’yi tanımayan bir sesli komut desteği de var. “Open Music” diyerek müzik dinlemeye başlayabilir, “Call Simto” diyerek beni arayabilirsiniz. Tabii rehberinizde varsam. Bu özellik Bluetooth kulaklık bağlıyken de çalışıyor. Tek kusuru aynı isimde birden çok kişi varsa “hangisini arayayım” diye sormadan birini arıyor olması.

Notlardan ve diğer detaylardan anlaşılacağı gibi WP8’i ne kadar översek övelim, hala bir çok eksik ve hataya da sahip. Yaklaşık 2 aydır piyasada var olan bu işletim sisteminin bu kadar kusura sahip olması da normal. Önemli olan bunların düzeltilmesi.

Microsoft da bu düzeltmeler için elinden geleni yapıyor. Eğer bir Windows Phone kullanıcısı iseniz Özellik Önerme (Feature Suggestion) gördüğünüz eksikleri yazabilir ve daha önce yazılmışlara destek olabilirsiniz. Var olan özelliklerde bir sorun ya da hata ile karşılaşırsanız da Microsoft’un Windows Phone Forumu’ndan destek alabilirsiniz. (her iki sayfa da İngilizce.)

Bitirirken

Tabii her güzelin bir bedeli var. Nokia Lumia 920 de Türkiye’deki 1649 liralık fiyatıyla hiç de ucuz değil. Ancak içinden çıkan kaliteli kulaklıkları, pahalı cihazlara denk gelebilecek navigasyon yazılımını, dinlettiği bedava müzikler vs. de gözönünde bulundurunca kabul edilemez değil. Bu pahalı fiyatı, rakiplerinden Galaxy S3’e denk, iPhone 5’den ise oldukça ucuz. WP8’li tek rakibi HTC 8X’den ise 49 lira pahalı.

Bu bilgilersen sonra, eğer “Nokia Lumia 920 alınabilir bir cihaz mı?” derseniz, cevap tereddütsüz bir evet! Nokia, Microsoft işbirliği ile iyi bir iş çıkardığı gibi, dar alanda kısa paslarla üzerine de çok şey koymuş. Bu tam olarak “olmuş” bir telefon.

Ancak soruyu “iPhone/Galaxy mi alayım yoksa Lumia 920 mi” diye değiştirirsek, net bir cevap vermek mümkün değil. Bu cihazların kullandığı iOS de, Android de son derece gelişmiş işletim sistemleri olarak başka rakip tanımaz bir mücadele verirken, koşuya WP8 de katıldı. Her 3 işletim sisteminin de kendine göre avantajları ve dezavantajları var. Tercihinizi önce “kişisel” ihtiyaçlarınızı en iyi karşılayan sistemden yana yapmalısınız. Eğer seçiminiz bir Windows Phone ise almanız gereken telefon da Nokia Lumia 920’dir.