LG G2

Uzun zamandır hiçbir ürünü inceleme fırsatı bulamıyordum. Markalar hala bloglara bu konuda yeterince güvenmiyor ya da inanmıyor. LG ise bu markalardan biri değil. LG’nin yeni “amiral gemi” konumundaki telefonu G2 birçok blog yazarına inceleme için gönderildi. LG G2 fotoğraf çekimi ile de iddialı cihazlardan biri olduğu için, bu inceleme sürecinde de Ozan Eicher’in deneyimlerine başvurdum. Cihazı birlikte inceledik.

Ozan’la, kağıt üzerinde yazılı özelliklerden çok cihazın yaşattığı deneyime önem verdiğimiz için, bu yazıda da cihaz özellikleriyle deneyimlerimizi aktaracağız. Elbette cihazın önemli teknik detaylarını da vermeyi ihmal etmeyeceğiz.

Genel bakış

İlk olarak LG G2’nin kutu içeriğine bakacak olursak, kutudan cihazla birlikte yassı bir kabloya sahip kulaklık, USB kablosu, şarj aleti, SIM kart çıkartma iğnesi ve kullanım kitapçığı çıkıyor. LG bu standart paket içeriğinin üzerine bir şey eklememiş. LG G2’nin kutusu ise oldukça şık. Facebook sayfamda paylaştığım kutu açma fotoğraflarına buradan ulaşabilirsiniz.

LG G2’’nin teknik özelliklerinden bahsetmek gerekirse, LG G2, 2.26 GHz’lik 4 çekirdekli Snapdragon 800’lük işlemciye sahip. Belirtmek gerekirse LG G2 ve aynı dönemde çıkan Sony Xperia Z1, Türkiye piyasasına giriş yapan ilk Snapdragon 800 işlemciye sahip telefonlar. (Bu işlemci Samsung Galaxy Note 3’ün Amerika versiyonunda ilk defa kullanıldı)

Bu işlemcinin yanında G2, 2 GB RAM’e sahip. Biliyoruz ki Android’in hızlı çalışmasında işlemcinin hızı ve çekirdek sayısının yanında özellikle akıcılığın korunması, programların hızlı açılıp kapanması açısından RAM miktarı da çok önemli. Cihaz, ilk açıldığında işletim sistemi ve beraberindeki uygulamalarla 1 GB RAM’i harcıyor. Kullanılan uygulamalar arttıkça elbette boş RAM miktarı da azalmakta. Ancak bunun, performans üzerinde hiçbir negatif etkisi olmadığını gözlemledik.

Tasarım… Ekran… Pil gücü…

LG G2’nin arkaya taşınmış güç ve ses tuşları ve ekran çerçevesi bizce devrim niteliğinde. LG bu noktada telefonun ekranına daha çok alan bırakmak için, şarj ve kulaklık çıkışlarını alt tarafa yerleştirmiş. Güç ve ses tuşlarını ise işaret parmağımızın sürekli telefonun arkasında durmasını bir tasarım prensibi olarak ele alıp, telefonun arkasına yerleştirmiş.

Böylece hem ilginç ve alışınca ayrılması zor bir tuş deneyimi yaratırken, hem de nerdeyse ekran çerçevesiz bir kasa tasarlayarak, telefonun boyutlarını büyütmeden ekranı da 5.2 inç boyutunda tutulabilmiş. 5.2 inçlik bu ekran 1920 x 1080 piksel (424 ppi) çözünürlüğe sahip. Ekran teknolojisi TRUE HD-IPS LCD. Bu teknoloji, çok iyi tonların yanında AMOLED ekranlara göre çok daha parlak bir ekran modülü sunuyor. Yani güneş altında da G2’yi rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Arka kapağı açılmayan LG G2’nin 3000 mAh gücünde, yerleşik bir pili var. LG, LG Chem ile dünyada pil teknolojileri üzerinde ARGE yapan önemli şirketlerden. Birçok cihazda LG’nin ürettiği pilleri bulabilirsiniz. LG, bu noktada uzmanlığını G2’ye taşıyarak, piyasadaki öbür telefonlara göre gerçekten çok uzun bir kullanım ömrü sunuyor. Normal bir kullanımda 1 günü rahatlıkla geçiyor. Gerekmediği zamanlarda telefonun data bağlantısını ve bluetooth, GPS, NFC gibi öbür özelliklerini kapatarak bu kullanım ömrünü rahatlıkla daha da çok arttırabilirsiniz.

Bunun yanı sıra microSD kart yuvasına da sahip olmayan cihaz, 16 ve 32 GB’lık model seçenekleriyle satışta. Bizim kullandığımız 16 GB’lık modelde kullanıcıya yaklaşık 10,5 GB’lık bir alan kalmakta. Bu noktada model tercihi yaparken kullanım alışkanlıklarınızı iyice gözden geçirmenizde yarar var. G2, sabit hafızasıyla negatif bir durum yaratırken, tek model sunmamasıyla bir adım öne çıkıyor.

Artık belirli bir seviyedeki telefonların hepsinde standart haline gelmiş çift bant Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac ve 42Mbps’e kadar desteklenen modem bağlantısıyla veri alışverişleriniz rahat ve hızlı olabilir. Bunlara ek olarak IR ledi ile, televizyon, klima gibi geniş bir yelpazedeki birçok ürünü uzaktan kumanda edebiliyorsunuz. Telefonun listesinde cihazınız yoksa veya kendi kumandanızı planlamak istiyorsanız, uzaktan kumandanızla G2’yi karşı karşıya getirerek bunu rahatlıkla yapabiliyorsunuz.

Orta-üst seviye fotoğraf deneyimi

LG G2, 13MP’lik bir arka kameraya sahip. Bu kameranın en çok öne çıkarılan özelliği fiziksel OIS (görüntü sabitleme sistemi). Denemelerimizde bu sistemin çalıştığını ancak yüksek dijital zoom seviyelerinde hissedebildik. Bu açıdan LG G2’nin fiziksel sisteminin yazılımsal OIS’ten çok farklı olmadığını düşünüyoruz. Ayrıca gece/karanlık çekimlerde kameradan gördüğümüz görüntünün fps’si daha iyi/parlak görüntü verebilmek için düştüğünden çekim koşullarına adapte olup ayarlamalar yapmamız zorlaşıyor. Otofokus sistemi de bu koşullarda gecikmeyle çalıştığından anlık hızlı çekimlere imkan vermiyor.

2.1 MP’lik önkamerası da arka kameranın karanlık koşullarda yaşadığı soruna sahip. Fotoğrafları başka telefonlarda olduğu gibi üst üste ve hızlıca çekemiyoruz veya çektiğimizi anlayamıyoruz.

Arka kamera 1080p kalitede 60fps ve ön kamera 1080p kalitede 30fps video çekebiliyor. Genel olarak gündüz koşullarında kamera iyi performans verirken, ortam karardığında kameranın performansı rahatsız edici derecede düşüyor.

Tabii, yalnız üst sınıf ve fotoğrafa özelleşmiş telefonlarda gece çekimlerinin pratik olarak gerçekleştirildiğini düşününce, LG G2’nin kamera performansı orta-üst bir seviyede kalıyor. Yani LG G2’nin kamera performansı, kamerası ile iddialı diğer üst seviye cihazların biraz altında kalıyor. Ancak piyasadaki güncel cihazların ortalamasına baktığımızda, G2 oldukça başarılı fotoğraflar çekiyor.

LG G2 ile çektiğimiz bazı örnek fotoğraflar aşağıda. (Fotoğraflar yüksek boyutlu olduğu için geç yüklenecektir.)

Yazılım kısmına biraz daha odaklanacak olursa, LG G2, Android 4.2.2 ile geliyor. Yakın zamanda Android 4.3 güncellemesinin geleceği de belirtiliyor. LG’nin Android’e giydirdiği kendi arayüzü ve bu arayüzle bütünleşen uygulamalar, son derece dinamik bir kullanıcı deneyimi yaşatıyor. Arkasındaki donanım gücüyle birlikte, kullanıcı arayüzü parmaklarınızın altında yağ gibi akıp gidiyor.

LG’ye özel özellik ve uygulamalar

G2’nin arkayüzündeki ses ve güç butonları hariç hiçbir donanımsal tuş barındırmadığını söylemiştik. Bu noktada ilk akla gelen şey Android’le özdeşleşmiş olan geri, ana sayfa ve seçenek butonları. Bu butonlar LG G2’de elbetteki ekran üzerinde dokunmatik olarak yer alıyor. Android’in olmazsa olmazı bu üç butonun farklı markaların ürettiği cihazlarda aynı sırada yer alıyor. Bu da cihazlar arası geçişlerde alışkanlık problemleri yaratabiliyor. LG, bu sorunu butonların yerlerini istediğiniz gibi seçmenize ve istediğiniz an değiştirmenize olanak tanıyarak çözmüş.

LG G2’ye özel (muhtemelen LG’nin başka cihazlarında da görünen/görünecek) diğer bazı güzel özelliklerse şöyle.

Knock Knock: Bu ilk kez LG G2 ile gördüğümüz bir özellik. Eğer ekran kilidi varken ekrana hızlıca iki kez dokunursanız (tıpkı çift tıklar gibi) ekran kilidini açabilirsiniz. Burada kazara açılmaları önlemek için bir kilit açma ekranı da var. Aynı şekilde ekran açıkken, boş bir alana çift dokunursanız da ekran kilidi devreye giriyor. Hoşlanmaz ve illa buton kullanmak isterseniz kilidi açıp kapatmak için güç tuşuna bir kez basmanız yeterli.

Quick Menu: Ekranın alt tarafından, parmağınızı hafifçe yukarı ittiğinizde açılan şık bir menü var. Bu menüde ulaşabileceğiniz 3 uygulama var. Bunlar Voice Mate, Google ve Quick memo. Bunlardan Google olanı, anlaşıldığı gibi Google’ın arama uygulaması. Voice Mate ve Quick Memo hakkında bilgilerse hemen aşağıda.

Voice Mate: Telefonunuza sesli iletişim kurabilmeniz için geliştirilmiş bir uygulama. iPhone ile bilinen Siri’nin bir benzeri diyebiliriz. Voice Mate ile konuşarak birini arayabilir, SMS yazdırabilir, uygulama çalıştırabilir, haritada arama yapabilir veya hava durumunu sorabilirsiniz. Uygulamanın bizim için tek handikapı sadece İngilizce biliyor olması..

Quick Memo: Önünüzde açık olan ekranı çizim alanına çeviriyor. Doğrudan ekran üzerine değişik boy ve renkte fırçalarla çizim yapmak, mümkün. Parmağınızla ya da bir stylus kalemle ekran üzerine hızlıca notlar alıp, bu görüntüyü kaydedebilirsiniz. Görünen ekranla aranıza hiçbir şey koymadığı için, adeta camın üzerine çiziyormuş gibi hissediyorsunuz. Tabii isterseniz tek dokunuşla araya bir kağıt tasarımı yerleştirmeniz de mümkün. Ekran üzerine çizim yaparken, yine bir dokunuşla ekrandaki yazıları kaybetmeden telefonu kullanmaya devam edebilir veya çizimleri gizleyebilirsiniz.

Quick Memo ekranlarınızı doğrudan galeriye kaydetmeniz veya sosyal ağlarda paylaşmanız mümkün. Bu uygulamayı hiçbir şey çizmeden, ekran görüntüsü kaydetmek için de kullanabilirsiniz. LG G2’de donanımsal tuş kullanarak ekran görüntüsü almak için, ses kısma ve güç tuşlarına aynı anda basmanız yeterli.

Quick Memo’yu ayrıca, uygulama menüsünden veya ekran kilitliyken ses açma tuşuna basılı tutarak açabilirsiniz.

QSlide Uygulamaları

LG G2 ile birlikte gelen bir diğer keyifli özelliklse QSlide uygulamaları. Hesap makinesi, arama ekranı, web tarayıcısı gibi bir çok uygulamanın desteklediği bu özellikle, uygulamaları adeta bilgisayarınızdaymış gibi pencereler halinde kullanabiliyorsunuz. Tam ekran bir web tarayıcısının üzerinde hesap makinesi penceresi penceresi açabilirsiniz. Ya da açtığınız tüm QSlide pencerelerini ekranın istediğiniz yerine taşıyabilirsiniz. Pencereler üstüste binebilir, boyutu değişebilir ve görünürlüğü azaltılabilir şekilde tasarlanmış. Bu pencereleri tek dokunuşla QSlide görünümünden normal görünüme alabilirsiniz. QSlide uygulamalarına ayrıca bildirim penceresinden ulaşmak mümkün.

Bitirirken

Sonuç olarak LG G2 fiyatı ve donanımıyla birlikte şu dönemin en iyi telefonu olarak öne çıkıyor. Son derece akışkan bir hızla çalışan sistem, LG’nin geliştirdiği uygulamalarla kusursuz bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Sıradışı tasarımına ise alışmak çok güç değil. Neredeyse çerçevesiz ekranı ve çok işlevli arka tuşlar kulanım kolaylığı sağlayabiliyor.

Eğer İlk tercihiniz üst sınıf bir kameraysa bu telefon yerine başka telefonları tercih edebilirsiniz. Ancak G2 kamera dahil bütün özellikleriyle ortalama kullanıcının bütün beklentilerini üst düzeyde karşılayacaktır. Yeniden hatırlatmak gerekirse telefonun 16GB ve 32 GB’lık iki versiyonu var. Micro SD kart yuvası olmadığından, kullanım alışkanlıklarınızı göz önünde bulundurarak modelinizi seçmenizi öneriyoruz.