Konu aslında başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili. Fakat ben bu yazıyı yayınlamak için özellikle Mizah kategorisini seçtim. Zira haber ben oldukça güldürdü. Hemen bir alıntı yapayım:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen panele katılmak için geldiği Uşak’ta halka hitap etti Genç nüfus ile ilgili olarak “Sizinle bir Başbakan olarak değil, dertli kardeşiniz olarak konuşuyorum. Biz genç nüfusumuzu aynen korumalıyız. Bir ekonomide aslolan insandır. Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyor. Yaptıkları aynen budur. Genç nüfusumuzun azalmaması için en az üç çocuk yapın.” dedi.
Haberin Devamı >> 

Bir yanda nüfus yoğunluğu artıyor, bir yanda bizzat devletin (tabii geçmiş hükümetlerle birlikte) sorumlu olduğu sorunlar devam ediyorken, Erdoğan kadınlara “En az üç çocuk yapın” diyor.. Hani şimdi bu konularda derin derin konuşmak da var; geçim sıkıntısından dert yanıp “üç çocuğa nasıl bakacağız” demek.. Ama ben sahiden gülüyorum..

Özellikle doğuda hala 30-40 çocuk üreten aileler var. Artık nasıl aileyse onlar.. Hani çekirdek aile kavramı var ya, eğer “çekirdek aile” reel olarak kabak çekirdeğiyle falan eşleştirilirse, bu aileler ancak koca bir kabak olur… (hatırlatma: hıyar, kabakgillerdendir.) Onlar bizim yerimize fazla fazla çocuk yapıp durumu dengeliyor zaten. O bir yana, sen 40 çocuklu hıyarın karısına (hangi karısı ama?) nasıl en az 3 çocuk dersin?

Hayır, bir de Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor sayın başbakanımız. Annelik kutsaldır, güzeldir, odur, budur, şudur, kudur.. Ama aynı zamanda büyük bir sorumluluktur. Hem karında taşıma süreci, hem de çocuğu büyütüp okutmak büyük zorluklar gerektiriyor. Sözün özü annelik zordur… E Kadınlar Günü’nü kutlarken bari iki güzel laf et. Ne bileyim; “kadınlar çiçektir” gibi bir şey ezberle.. Hem ne çiçeği olduğunu söylemiyorsun. Ay Çiçeği olsun aklındaki. Ver gizli mesajını “çekirdek üretin ey kadınlar” diye.. Sonra da bir güzel çitleyin genç çekirdeklerimizi. Oh, mis…