Haberimiz malum; Twitter’da tavsankaç nick’i ile ikamet eden Ertuğrul Özkök, 4. gününde Twitter’dan uzaklaştı. Bunu da yine Twitter üzerinden bini aşkın karakter harcayarak duyurdu. Tam 9 tweet. Ben de bu aykırı varoluşu ve ve gidişi gıdıklamak istedim.
Bunun için de her bir tweet’ini tweet’ime banıp, Twitter’a sığmaz aymazlıkta yanıtlayacağım. Kendim yazıp kendim okuyacak, kendi kendimin körü-sağırı olacağım. Aşırı heyecanlıyım, ilk kez böyle bir röpörtajım olacak. Şimdiden afiyet olsun.
(Ertuğrul Özkök’ün mesajları başına nick’i olan tavsankac’ı ve cevaplarımın başına nick’im olan naturelgs’yi koyacağım.)tavsankardes: Sevgili arkadaşlar, geçen cumartesi akşam dahil olduğum twitter toplumuna bugün itibariyle veda ediyorum. Hepinizi sevgiyle selamlıyorum.
naturelgs: Selamını karşılıyorum. Cumartesi’nin c’sini, Twitter’ın t’sini bir de Nazilli’nin i’sini büyük harfle yazsanız güzel olurmuş. “akşam”a da bir I harfi eklesek, tadından yanında yatılır hani.
tavsankardes: Ayrılmamın nedeni şu: Burası çok canlı, çok heyecanlı ve 24 saat çalışan bir ortam. Sadece mesaj göndererek kalınacak bir yer değil.
naturelgs: Burası da aslında tüm şehirler gibi 24 saat canlı. 24 Saatini burada geçiren insanlar yok. Herkesin farklı yaşam düzenleri, farklı saatler arasında uyumadan yaşamalarına olanak tanıyor. Hepsi bu. Burası sadece mesaj gönderilerek kalına(bile)cak bir yer.
tavsankardes: Burası çok canlı bir diyalog ortamı. Her an yazıp cevap almak, bu diyaloga katılmak gerekiyor. ben ne lyazık ki buna dahil olamıyorum.
naturelgs: “Burası çok canlı” gibi cümle tekrarları yazıyı sıkıcı kılar aslında. Ben okurken sıkılmadım ama şimdi ben de tekrar ettim ya; kesin benim okurum, sıkılacağım… Burası (Twitter) aslında bir diyalog ortamı değildir. Aksine monolog ortamıdır. Temel amacı o an ne yaptığınızı yazmaktır. “Yeni aldığım ayakkabılarımı boyuyorum” gibi. Bununla birlikte bir düşünce de yazılabilir. Ya da “Koşun beyler, RTE CNN Turk’de” gibi açık duyurular.
Twitter’ın @ işareti ile kullanıcı mimleme opsyonunun da temel mantığı budur. Diyaloga girmek değil. “@tavsankardes bugünkü yazını çok beğendim” bunun örneğidir. Cevap vermeye gerek yoktur. Bu zaten bir anlamda “herkese söylüyorum, gelinim sen de işit” demektir. Bu tabii ki diyaloga girilemez demek değildir. Okuyun, yazın. Cevaplamayın ama okuduklarınızdan beslenin. Bazen oradaki @’lerinizi toplayıp bir yazı bile çıkarabilirsiniz.
Ayrıca tüm bunları 140 karakterlik tek bir tweet’de yapmak gerekiyor. 9 tweet değil. Uzun uzun yazmak için gazeteler, dergiler, bloglar ve farklı sosyal mecralar var. Fakat böyle yapacaksanız siz onları keşfetmeyin lütfen.
tavsankardes: Ama bu üç gün boyunca acaip eğlendim. Bunu bilmenizi istiyorum. hepinizi, kim ne yazmışsa hepsini sevdim.
naturelgs: “acaip” güzel sözmüş. Ben Twitter’daki varlık sürecini izleyemediğim için eğlencenize ortak olamadım. Ancak şimdi eğleniyorum. Lütfen hepsini sevmeyin. Mutlak sevgi yalandır. 5000’e yakın takipçi ile en kötü şartta 4 günde 10.000 mesaj aldınız. Etraf gerzek kaynıyor, eminim size gelen mesajların da bazıları saçmaydı. Sevmeyin onları, gerçekten hem de…
tavsankardes: Üç gün boyunca sadece bir kişiyi blokladım.(Bakın bloku da tam öğrenmiştim.) Geriye kalan herkesin mesajını okudum, cevaplamaya çalıştım.
naturelgs: Yaşasın! Hepsini sevmemişsiniz işte. bloklamışsınız bile. Yalnız bloklayana kadar, geri kalan herkesle birlikte onu da okumuş olmalısınız.
tavsankardes: Ama ne yazık ki zamanım bu yapıcı, canlı diyaloga izin vermiyor. Tavsankardeş biliniz ki hepinizi çok sevdi. Sevmeye devam edecek.
naturelgs: İşte sebep yanlış kullanım. “yazı hazırlıyorum, bakalım sabaha yetişecek mi. Kahvem’i de getirdi Ayşe hanım” gibi bir twit atın, sonra kaybolun. Ne olacak yani? Bakmayın siz o “selebriti”lere. Onların İnternetle belki tek ilişkisi Twitter. O da Twitter medyada ünlü oldu diye. “Biz de medyanın gündeminde kalalım” diye. Yoksa Twitter’a gelene kadar neler yok ki? Akıllıca kullanan sanatçılar da var elbette. Siz uymayın o “selebriti”lere.
tavsankardes: Burada bulduğum en güzel şey, özlemini çektiğim hoşgörüydü. Herkes birlikte yaşama kültürünü benimsemiş.
naturelgs: Çok güzel; fakat o hoşgörülü dediğiniz insanlar monitörlerin içinde yaşayan küçük cinler değil. Bazılarıyla bakkalda karşılaşıyorsunuz, bazıları İstiklal’de sizi görünce başıyla selam veriyor. Bazıları sizin takipçiniz. Hepsinin işi ya da okulu, ailesi, sevgilisi var. Benim yok, çok yalnızım bu yüzden. “Hadi gülümse” O insanlar zaten çevrenizde. Buna rağmen o hoşgörüyü çevrenizde bulamıyorsanız, ya İstiklal’den geçmiyorsunuz ya da bir şeyleri yanlış anladınız. Twitter’da da sokaktaki adam var ama. Bazıları hoşgörüşü, bazıları mankafa.
tavsankardes: Bence siyasetçileri ve köşe yazarlarını twitterde zorunhlu staja göndermek lazım. Ben stajımı yaptım sayıyorum. Hepinize sevgiler.
naturelgs: Bir staj gerekiyorsa, bu içtenlik adına olmalı. Orada bir siyasetçi, bir Cumartesi akşamı “ulan şu rakı, peynir, armut gibisi de yok be” derse; ya da mesela Başbakan “az önce Obama’ynan görüştüm, Haberler” gibi bir twit atarsa olmuş demektir. Yoksa nedir ki? Ekranın ortasında ufak bir kutucuk, bir klavye ve göz dolduran harf kalabalığı.
tavsankardes: İçinizde çok yaratıcı, çok başarılı arkadaşlar var. Burası müthiş ve heyecan verici. Hepiniz hoşçakalın.
naturelgs: Kesinlikle öyle. Teşekkürler, güle güle.
tavsankardes: Bu süre içinde istemeden kırıdğım arkadaş varsa özür dilerim. Hepiniz hakkınızı helal edin. Sevgiler.
naturelgs: Eyvallah, helal olsun…