Geçtiğimiz hafta Hürriyet Bumerang’ın davetiyle LG’nin yeni amiral gemisi G4’ü blog yazarlarına tanıttığı lansmana katıldım. LG bu yılda yeni telefonunun Türkiye lansmanını tüm dünya ile aynı anda yaptı. Türkiye lansmanı sabah basına ve akşam blog yazarlarına olmak üzere ikiye ayrıldı.
Aslında lansman genelinde burada anlatmaya değer muhteşem veya çok kötü bir detay yoktu. Ancak üründen bağımsız olarak (ürünü incelemeye gelince değerlendireceğim. Aşağıda da ön bilgileri yazacağım) LG’nin blog yazarlarına verdiği değerden biraz bahsetmek gerek.
Öncelikle tamamen kişisel bir teşekkürüm var. LG, G3 lansmanında olduğu gibi, G4 lansmanında da etkinlik alanına (The Seed) ulaşabilmem için tekerlekli sandalyeyle binebileceğim bir araç ayarlamış. Elbette ki normal şartlarda ulaşımım zor ama herhangi bir araçla da gidebilecekken bu detayı düşünüp beni rahat ettirmeleri mutlu ediyor.
LG diğer markaların aksine yeni ürünlerini mutlaka blog yazarlarına da tanıtıyor. Bazen ürünlerini olumsuz yorumluyorum, yine çağırıyorlar. Sırf bu yüzden bana ürün göndermeyen markalar var. Bazen de lansmanlarını eleştiriyorum, bir sonrakinde bu eksikleri gideriyorlar. Karşımda beni dinleyen bir marka bulmak, lansmanlarda arkadaşça sohbet edebildiğim yetkili birilerini bulmak oldukça güzel.
Tabii -tekrar ediyorum- bu yorumlar yalnızca marka ve blog yazarları arasındaki iletişim içindi. Ürünün değerlendirmesini tüm bunlardan bağımsız yapıp, neyse onu yazacağım.
LG, çok eski bir marka olmasına rağmen mobil pazardaki ilk sıçramasını G2 ile yaptı. Rakiplerine ciddi fark atan fiyat ve performansıyla, ciddi pil tasarufuyla oldukça dikkat çekmişti. Ben de yaptığım LG G2 incelemesinde tüm güzelliklerini ve ufak tefek eksiklerini anlatmıştım.
Ardından G3 geldi. LG G3 incelemesini “G2 gelişince nasıl bir canavar olmuştur” düşüncesiyle yapıp hayal kırıklığına uğramıştım. Pil ve kamera performansıyla, bir önceki nesli G2’nin epey gerisinde kalmıştı. Özellikle kamera performansı beni çok mutsuz etti.
Serinin yeni telefonu LG G4’de Senden Öğreniyorum konsepti devam ettirilmiş ve kullanıcılardan, blog yazarlarından, teknoloji editörlerinden gelen geri bildirimler dikkate alınarak geliştirme yapılmış. Bunun da en büyük yansıması tabii ki kameraya olmuş.
LG G4’ün teknik özellikleri ise şöyle:
- 5.5 inç, Quad HD (1440 x 2560), IPS Quantum ekran. IPS Quantum yeni bir ekran teknolojisi ve daha performanslı çalışıp daha canlı renkler göstermeyi vaadediyor.
- Qualcomm SnapDragon 808 işlemci.
- 3 GB RAM
- 32 GB dahili hafıza. micro SD kartla 2 TB’ye kadar çıkabiliyor. Bugünün pratiğinde sonsuz diyebiliriz.
- 16 MP arka, 8 MP ön kamera
- f/1.8 sabit diyafram açıklığında kamera. En yakın rakibi 1.9 açıyor.
- Tamamen manuel modda kamera kullanımı. Diyafram sabit ama shutter speed (perde hızı), ISO, White Balance (kelvin değeri) tek tek değiştirilebiliyor. Fotoğraf meraklıları için iyi bir oyuncak.
- %40 daha büyük sensör. Daha fazla ışık, daha iyi fotoğraf demek.
- OIS (optik görüntü sabitleme) daha da geliştirilmiş.
- 3000 mAh değiştirilebilir pil.
- Değiştirilebilir deri arka kapak. Plastik seçenekleri de var.
- Hafif kavisli (iç bükey) ekran. Ancak bu kavis “kavisli” ya da kıvrık ekranlı telefonlara benzemiyor. Neredeyse farkedilmeyecek kadar ufak kavis, ön yüz düşmelerinde %20 daha koruyucu.
Kağıt üzerinde özelliklerine ve lansmanda kısa zamandaki incelememe bakacak olursak, LG G4 bakılmaya değer bir cihaz. Ancak bir süre kullanmadan pil ömrü ve genel performansı hakkında, farklı koşullarda çekilmiş fotoğrafları bilgisayarda tam boy incelemeden kamerası hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapmak mümkün değil. Test cihazı elime ulaştığında ürünü deneyip bir inceleme yazısı yazacağım.
Lansmanda mayıs ayı ortasında piyasaya çıkacağını öğrendiğim LG G4’ün fiyatı hakkında en ufak bir ipucu bile alamadım. Ancak 1-2 gün önce LG G4 Vatan Bilgisayar’ın sitesinde 2.399 liraya listelendi. Her nedense bu listeleme bir süre sonra geri çekildi ve şu an belirgin bir fiyat etiketi yok.