Geçtiğimiz hafta Taksim’i yayalaştırma projesi üzerine bir şeyler yazdım. Hemen ertesi gün de benim kullandığım, meydana çıkan engelli asansörünün kapatıldığını öğrendim. Önce Ulaşım A.Ş’den teyit ettim. Gerçekten kapatılmıştı ve benim için daha zor bir yol olan Gezi Parkı’ndaki engelli asansörünü öneriyorlardı. Hemen dikkat çekmek, tepki toplamak için fotoğrafı Twitter’da paylaştım ve hedefime ulaştım. Radikal muhabiri Elif İnce bana ulaştı ve “bunu haber yapalım”dedi.

Yukarıdaki resme tıklayarak gazete sayfasını büyük boyda görebilirsiniz. Haberi Radikal’de okumak için tıklayın.

Ben teklifi kabul ederken “en fazla yolumuz uzar, 10 dakika gecikiriz. Zaten hemen her gün benzerini yaşıyorum. Bir de haber olur” diye düşündüm. Ancak durum daha vahimmiş. Ayrıntılarını haberde okuyabileceğiniz gibi, metro vagonundan inip, Cumhuriyet Anıtı’na varmamız tam 61 dakika sürdü.

Ardından Radyo geldi

Haberin yayınlandığı gün (13 Kasım 2012) Best FM’de yayıncı Arzu Çağlan, programında bu haberi dillendirip tepki gösterdi. Bunu duyan bir arkadaşım haber verince, hemen radyoyu açtım ve Arzu Çağlar’a bir tweet atıp, “beni mi andınız” dedim. Arzu da yayına katılmamı teklif etti. (Yayına birini bağlamak da pek huyu değilmiş diye duydum.) Böylece, ertesi sabah kendimi gözümü açmadan sesimi açmaya çalışırken buldum ve yayına katıldım. Yayında görüşlerimi bir de sesli anlatma fırsatı verdiği için (Gerçi kendimi ona anlatmayı başaramadım ama…) Arzu’ya teşekkür ediyorum. Buyrun, dinleyin:

Haber yapalım derken, haber olduk

Elif’le Taksim’de meydana ulaşmaya çalışırken, bir an teknik olarak kaybolduğumuzu söyleyebilirim zira ne meydana nasıl çıkabileceğimizi bilen biri var, ne de bir işaret tabelası. Kapalı olmayan yol varsa, deneyerek bulduk. O gün haber için buluşmasaydık da, “haydi bir kahve içelim” deseydik (veya başka bir arkadaşımla buluşsaydım), başımıza  gelecekler hiç farklı olmayacaktı. Elif, engelliler ve Taksim hakkında haber yapacak bir muhabirken, benimle aynı sorunları yaşayarak aslında benim kadar haberin parçası oldu. Bu önemli! İlk kez bir habercinin, benim meselerim üzerine bu kadar içine girerek haber yaptığını gördüm ve yaşadım. Bu habercilik başarısından ötürü Elif’e açık bir teşekkür etmek de benim için borçtur.

Sonuç mu?

Sonuç yok. Ben vazifemi yerine getirip sorunlarımı biraz fısıldadım. Birileri bana başka alanlarda söz hakkı verip, daha fazla bağırma imkanı tanıdı. Elif ve Arzu ile tanıştım, çok zor da olsa güzel bir gün geçirdim. Belki 3-5 gün başka bir şeyden sözetmeyerek bazı takipçilerimin canını sıktım ama toparlayabilirim. Şu tabloya bakarsak kendi adıma kârdayım. Toplum adına koca bir hiç kazanmış olsak da; ben gevezeliğe devam edeceğim. Bugün hala İBB Beyaz Masa’ya, Ulaşım A.Ş’ye şikayet etseniz, inatla “Gezi Parkı’ndan çıkabilirsiniz” diyorlar ya; yazık…