Gri Sahne, İstanbul Şişli’de birkaç ay önce açılmış bir tiyatro kafe. Şişli’de oturduğum için en azından haftada bir kez önünden geçiyorum ama hiçbir zaman içeri girmedim. Biraz denk gelmediğinden, biraz da tiyatroların engelliler için pek de uygun olmadığını bildiğimden hep önünden geçip gittim. Geçtiğimiz Cumartesi günü ise, kapısına yanaşıp içeride oyun izlemenin benim için ne kadar uygun olduğunu sordum.
Görüştüğüm kişi (ya adını anımsamıyorum, ya da tanışmadık) sözlü cevap vermek yerine “buyrun kendiniz bakın” diye beni içeri davet etti. Ben “aman zahmet etmeyin, sadece bilgi verin” derken kendimi içeride buldum zaten. Kırık kaldırımdan ve kapının ardındaki 2-3 basamaktan hızlıca geçtiğimizde küçük, şirin bir kafeye de girmiş oldum. Biraz ileride de “sahne” yazan bir kapı vardı.
Ben İstanbul’da tiyatro izlemenin neredeyse mümkün olmadığını, bu yüzden uygun yerler aradığımı anlatırken sahne kapısından, sergiledikleri oyunların yönetmeni Ümit Doğan geldi. Provaya ara vermişler. Beni de sahneye davet ettiler. Hiçbir engele takılmadan sahneye rahatça girebildim. 50 kişilik, koltukların giriş seviyesinden yukarı doğru yükseldiği bir salon. Giriş kapısının yanında benim için de yeterli bir boşluk var. Burada oyun izleyebilirim!
İçeri girdiğimde hemen sahne ışıkları açıldı, bazı perdeler kapatıldı, sahne hazır hale geldi. İçeride oyuncularla da tanıştım. Ben sahnede, onlarsa koltuklardaydı. Bir tiyatro salonuna seyirci olarak bile giremezken, şimdi sahneye kadar çıkabilmek de enteresandı. Her neyse…
Uzun uzun sohbet ettik. Ben önce Devlet ve Şehir Tiyatroları’nın bile ne kadar uygunsuz olduğundan bahsettim. Şartları ve ihtiyaçları anlattım. Sonra biraz tiyatrodan, biraz web sitelerinden konuştuk. Sohbet keyifliydi ama hem ben eve geç kalıyordum, hem de işlerini bölüyordum. Bu yüzden daha fazla uzatmadan teşekkür edip oradan ayrıldım.
Oyunlar ve kafe hakkında henüz deneyimlemediğim için bilgi veremeyeceğim. Yakın zamanda bir oyun izleyip mutlaka blogda yer vereceğim ama. Bu yazıyı yazma sebebim aslında Gri Sahne’yi tanıtmak değil, şunlar:
- Tekerlekli sandalyeyle gidip, tiyatro izleyebileceğim bir salon olduğunu görmem.
- Tiyatroların neredeyse sadece salonlarda yapıldığı ülkemde, bir kafede tiyatro yapabilmeleri (Muhafazakar Sanat yazımda “tiyatro her yerdedir” demiştim.)
- ve ben şaka olsun diye (boşboğazlıktan) “-olumlu düşüncelerim- oyunları izleyince -negatif yönde-” değişir mi?” Dediğimde, Ümit Doğan’ın çoşkuyla “aksine, iki kat artar!” Demesi.
Sözün özü, İstanbul Şişli’de bir kafe heyecanla tiyatro yapan süper bir ekip var. Bir ziyaret edip görmek gerekiyor. Eğer buna niyet ederseniz, Gri Sahne’nin iletişim sayfasında adres, telefon, kroki bulabilirsiniz.