6 Ayda 2 baba dikemedik

Bu blogu veya beni sosyal medyadan takip edenler biliyor; yaşadığım engelli sorunlarını ve kimi zaman bulduğum çözümleri çoğunlukla Twitter ve Facebook’ta, bazen de majör olarak nitelendirdiğim mevzuları blogda paylaşıyorum. Şimdi anlatacağım hikayeyi blogda paylaşmayı düşünmüyordum çünkü sorun da, çözümü de basitti. Ancak 6 Ay 10 Ay boyunca 11 Ay boyunca laf anlatamadığım ve yeterince sorumlu davranmayan belediye yüzünden sorun çözülmek yerine deli saçmasına döndü. Haliyle bu yazıyı da hak etti.

Bu yazı yazıldıktan 11 gün sonra sorun çözüldü ve yine 11  gün sonra yerle bir oldu. Sonra direkler yeniden parçalandı, yeniden yeniden yapıldı. Sürüp gidiyor. Her aşamasında bu yazının sonuna bir güncelleme bilgisi ekledim. Son durum yazının sonundaki güncelleme bölümünde. Hikayenin tamamı da aşağıda.

Yazının güncelleme notları:
(her bir notun detayı yazının devamında, fotoğraflarıyla mevcut)

22 Ekim 2014 – İBB topu Şişli Belediyesi’ne attı.
29 Ekim 2014 – Direkler Yapılmış.
08 Kasım 2014 – Direkler kırılmış.
19 Şubat 2015 – Meydanı boş bulan polis minibüsü kaldırıma park etmiş.
16 Mart 2015 – Direklerin yeniden yapılması için Hayri İnönü’nün Twitter’ını troll’ledim. Aksiyon alındı.
23 Mart 2015 – Direği söken bir inşaat işçisi yakalandı.
28 Mart 2015 – Direkler beton piramit babalarla değiştirildi.
07 Eylül 2015 – Kamyon çıktı, kavga ettik, daha sağlam engel kondu.
14 Ekim 2015 – Yine birileri son engelleri parçalamış.
21 Ağustos 2016 – Başa döndük.
03 Ekim 2016 – Yeni direkler dikildi, ertesi gün kayboldu.
04 Ekim 2016 – Bu kez Şişli Belediye’si kaldırım kenarına saksılar dizip bir de not bırakmış.

Geçen yılın (2013) ortalarından itibaret Şişli’deki (merkez) tüm kaldırımlar yenilenmeye başladı. Farklı lokasyonlarda farklı kaldırım desenleri, yükseklikleri ve genişlikleri tercih edildi. İstiklal sokakta (minibüs duraklarının sokağı, Cumhuriyet Gazetesi’nin önü) yenilenen kaldırımsa neredeyse sokaktan geniş yapıldı.

Kaldırım oldukça yüksek, tekerlekli sandalye ile çıkmak için uçma becerisi gerekiyor ama neyse ki rampa yapmayı ihmal etmemişler. Fakat bu rampa, kaldırıma otomobil ve minibüs çıkmasına izin verecek şekilde tasarlanmış. Her geçtiğimde bir araba ya da minibüs parketmiş oluyor. Bu sebeple ben tekerlekli sandalyeyle o kaldırımı kullanamıyorum. 

20 Nisan 2014 tarihinde de 2 araç park etmişti. Ben kaldırımın diğer başından geldim. Öyle bir park etmişler ki; kaldırımdan inmem mümkün değil. Başa dönüp sokaktan geçebilirim. Trafikten gitmeye alışkınım zaten ama o sokaktan otobüsler geçiyor. Sokak otobüsten 2 karış geniş ve beni görmüyorlar! O an polisi aradım, gelmediler. Araç sahipleriyle tartıştım, üste çıktılar. O günün hikayesini Facebook’tan anlattım, Tweet atıp İBB Beyaz Masa’ya gösterdim. Şimdi aşağıya o günün hikayesini kopyalayacağım. Lütfen önce onu okuyun. Sonra süreci anlatmaya devam edeceğim.

Burası sıkça kullandığım bir sokak. Metroya vs. ulaşmak için elzem. Arkadaki araç neredeyse her zaman o yerde. Öndekini 1-2 kez gördüm ama hiç böylesini görmemiştim. 2 Araç art arda kaldırımda. Benim kullanacağım rampadan çıkmışlar ve benim kullanmama da engel oluyorlar.

Nur‘la (kardeşim) bir 5 dakika oyalandık fotoğraf çekmek için. Ardından polisi arayıp ihbar ettik ama polis gelmedi. Bir 10 dakika sonra araç sahipleri geldi. Önce 2 kadın vardı. Bizi görüp ses etmediler. “Araç sizin mi?” diye sorunca, “çıkcaz şimdi” dediler. Polisi arayıp ihbar ettiğimi belirttim. Bi geri döndüler.

Önce başka 1-2 kişi önümüzden geçerken “polisi aramışlar” diye fısıldaştı, sonra gelin ve damat geldi! Damat “pılahayı verdiniz mi” diye sordu, gelin “ama görüyorsunuz halimi” dedi. Gelinin yanındaki biri “tamam, moralini bozmayın” (gelinin) dedi. Arada “kusura bakmayın” sesleri yükselse de bir üste çıkma hakimdi.

O sırada başka bir kadın “ben sizi görüyorum, hep geçiyorsunuz, hep araba var. Şimdi ş’apıyosunuz. Böyle insanları kullanıyorsunuz” dedi. Arada biri kaldırımdan indirmek için yardım etmek isterken “beklemeyin” dedi. Ama kaldırım yüksek, yol dar ve araçlar geçiyor. Beklemeyi tercih ettim.

Gördüğünüz gibi; kaldırıma araç parkedip hem yasal olarak suç işleyen hem de açıkça yolumu kesip geçişimi engelleyen onlar, ilgilenmeyen polis ama kabahatli olan benim. Üstelik bu şekilde insanları kullanmış oluyorum.

Bu konuda birkaç kez İBB Beyaz Masa ile Twitter’dan yazıştık. Her ne kadar İBB BM Twitter’dan soruları anlayamaması ile bilinse de, birçok sefer anlaştığımız olmuştur. Bu defa da ilgilendiklerini belirttiler ama ilgilenmediler.

Bu arada 22 Nisan 2014 günü, emniyete yaptığım başvurunun sonucu 9 Mayıs 2014 günü bana ulaştırıldı. Belgeye göre, yapılan denetimlerde, ilgili kaldırımdaki 13 araca trafik cezası kesilmiş (burda oh olsun diyoruz).

5 Temmuz 2014 günü İBB’nin Mecidiyeköy’deki iletişim noktasının önünden geçerken, “bir de burdan başvurayım ya” dedim ve başvurdum. Aşağıda başvuru metnini ve gelen cevabı görebilirsiniz. Tabii ki o bozuk Türkçeli metni ben yazmadım.

ibb_basvuru1

Gördüğünüz gibi sorun çözülmüş. 20 Temmuz 2014 tarihinde, gerekli çalışma yapılmıştı. Aşağıda çalışmanın bir fotoğrafını da görebilirsiniz. Peki sorun çözüldüyse neden mi hala yazıyorum? Çünkü hikayemiz burada bitmedi. Fotoğrafın altında anlatmaya devam edeceğim. (Gece çekimi olduğu için fotoğraf biraz kusurlu, idare edin.)

baba1

Bu fotoğraftan 2 ay sonra, 20 Eylül 2014 günü kardeşim, dikilen direklerden birinin kırıldığını gösteren, aşağıdaki fotoğrafı çekip bana yolladı. Ben de yine Twitter ve Facebook‘ta paylaştım (fotoğrafın tam boyu da bu hesaplarda). Ama bitmedi…

baba2

Bu fotoğraftan sadece bir gün sonra, 21 Eylül 2014 günü diğer direğin de kırıldığını gösteren fotoğrafı Twitter’da paylaştı (fotoğraf aşağıda, bütün hali yine Twitter’da). Çok sinirlendim ama dertlenmedim. Yaptırırdık ne de olsa tekrar, değil mi? Hayır! Tekrar yaptıramazmışız. (Bu cümleyi yazarken içimden “o babalar dikilecek” diyorum) Niye yaptıramadığımızı da anlatacağım.

baba3

Bu halden sonra hiç beklemeden hem Mecidiyeköy’deki İBB iletişim noktasından, hem de Twitter’dan yeni başvurularım oldu. Ordan gelen absürt cevabı da aktaracağım ama önce yine Twitter’da da paylaşığım, İBB’nin “çalışıyoruz” diye cevapladığı aşağıdaki fotoğrafa bakın. Tarih 23 Eylül 2014.

baba4

Gördüğünüz gibi önce direklerden biri kırıldı, ertesi gün diğeri ve 2 gün sonra yeniden araçlar parketmeye başladı. Aynı anda 2 otomobil ve bir motorsiklet orada duruyor. Bu defa, en azından benim geçebileceğim bir boşluk bırakmışlar. Şimdi araç sahibini görüp “bu ne iş” desem, herhalde “e burdan geçersin işte, yer bıraktım” diye savunur kendini. Açıkçası o direklerin tamamen kasti kırıldığını da düşünüyorum.

22 Eylül 2014‘de İBB’ye yaptığım başvurunun sonucu 2 gün önce (16 Ekim 2014) telefonla bildirildi. Araç parketme sorunu belediyenin yetkisi dışındaymış. Bu nedenle hiçbir şey yapamıyorlarmış. Bu gibi durumlarda hatalı park için emniyeti aramam gerekiyormuş. Aşağıdaki ekran görüntüsü ilgili başvurunun ve gelen cevabın yazılı halidir. Başvuru metnini tabii ki ben yazmadım.

ibb_basvuru2

Yani durum şu; belediye önce araçların çıkabileceği bir kaldırım yapıyor. Kaldırımın tasarım hatası yüzünden oraya minibüs bile çıkıyor; otomobiller art arda diziliyor ama düzeltilmesini isteyince “bizim ilgimiz yok, polise git, araçları şikayet et” oluyor. Üstelik aynı belediye, aynı taleple yaptığı bir çalışmayı 2. defa yapmaya gelince ortadan kayboluyor.

1. Senin yetki alanında değilse, daha önce nasıl diktin o direkleri?
2. Kaldırımı insan için düzenlemek varken, neden beni uğraştırıp topu polise atıyorsun?

Tabii durur muyum, daha telefonu kapatmadan yeni bir başvuru kaydı oluşturdum. Aynı zamanda Twitter’dan da İBB’yi sıkıştırmayı ihmal etmedim. Aşağıdaki ekran görüntüsü, henüz sonuç bildirilmeyen son başvurumu gösteriyor. Başvuru mesajını ben yazmadım. Çok korkuyorum valla üstüme kalacak diye bu çarpık Türkçe.

ibb_basvuru3

İBB ile olan son tweet’lerin ekran görüntüsü çok uzun olduğu için yazıya dahil etmiyorum ama ekran görüntüsüne buradan bakabilirsiniz. İBB önce konunun ilgili birimlere tekrar iletildiğini belirtiyor. Daha sonra ise İstiklal sokağın Şişli Belediyesi’nin sorumluluğunda olduğunu söylüyor. Şişli Belediyesi ile olan yazmışmalara da geleceğim ama önce soruyorum;

1. Orası Şişli Belediyesi’nin sorumluluğundaysa, daha önceki çalışmayı kim yaptı? O zaman bunu belirtmediniz.
2. Orası İBB’nin mi, Şişli Bel.’in mi, polisin mi sorumluluğunda? Son kararınız nedir?
3. Şişli, İstanbul’un bir ilçesi değil midir? Büyükşehir belediyesi ilçe belediyesi ile koordine çalışamıyor mu?
4. Hangi sokak İBB’nin, hangi sokak Şişli Bel.’in sorumluluğunda ben nasıl takip edeceğim?

Aynı Twitter yazışmasından devam edelim. Twitter’dan Elif Doğan @BlogcuAnne araya girip daha önce direklerin nasıl dikildiği sormuş. İBB de benim isteğimle yapıldığını belirtmiş. Buyrun ekran görüntüsüne.

ibb_tweet2

Şimdi soracağım soru da daha önceliker gibi belli aslında.
Madem daha önce benim isteğimle yapıldı, şimdi neden benim isteğimle yapılmıyor?

Gelelim Şişli Belediyesi’ne…
İBB ve Şişli Belediyesi’nin neden koordine çalışamadığını sorduğum tweet‘ime Şişli Belediyesi’nden “konuyu bize anlatır mısın?” cevabı geldi. Yine çok uzun olduğu için ekran görüntüsünü yazıya eklemeyeceğim ama buradan bakıp tüm yazışmayı görebilirsiniz. Aşağıya ayrıca Şişli Belediyesi’nin tweet’lerini alıntılıyorum.

1. Konu hakkında Fen İşlerimizle görüşüp gerekli çalışmaların yapılması konusunda konuşacağız. Teşekkür ederiz.

2. Şöyle araçların parkında yetki emniyette bu yüzden yasalar bu yüzden bizleri de kısıtlıyor. Ancak zabıtalarımızı bu konuda +

3. daha dikkatli davranmaları yönünde bilgilendireceğiz.

Yazışmanın devamında Şişli’de yakın zamanda yenilenmiş olmasına rağmen birçok kaldırımın engelliler için uygun olmadığını anlatmaya çalıştım ama cevapsız kaldı. Oysa basit çözümlerle, küçük düzenlemelerle çok daha güzel kaldırımlarımız olabilir.

Yine de Şişli Belediyesi’nin yeterince samimi cevaplar verdiğini düşünüyorum. Eğer bu konuda yanılmıyorsam, birkaç gün içinde bu yazıyı düzenleyip o kaldırımın düzenlendiğini ilan edebilirim. Ancak bu tabii ki yeterli değil.

İstiklal sokaktaki o kaldırım benim için biraz inat, çokça da bir sembol. Eğer bir kaldırımın araç çıkamayacak ama tekerlekli sandalyeye de uygun olacak şekilde düzenlenmesi için 6 ay sonunda hala sağlıklı bir sonuç alamıyorsam, diğer kaldırımların, başka sorunların mücadelesindeki zorluğu varın siz düşünün.

Umarım Şişli Belediyesi ile bu konuda çalışma fırsatımız olur bu İstiklal sokak sembol olmaktan çıkıp, Şişli örnek alınacak bir hale gelir.

Not: Yazının Şişli odaklı olmasının sebebi benim Şişli’li olmamdan ibaret sadece. Buranın sorunlarını daha iyi tanıyorum ve daha çok mücadele edebiliyorum. Yoksa İstanbul’un gerçekten engellilere uygun bir bölgesi yok. İyi biliyorum. Çok iyi biliyorum…

Güncelleme: 22 Ekim 2014
Bugün akşam üzeri İBB Beyaz Masa aşağıda ekran görüntüsü olan mail’i atıp, topu yine Şişli Belediyesi’ne attı. Bu defa en azından Şişli Belediyesi’ne de iletme lütfunda bulunmuşlar. Tabii “pek daha önce nasıl yaptınız” sorusu hala akıllarda.

ibb_basvuru4

Güncelleme: 29 Ekim 2014
Cumhuriyetin 91. yılını kutladığımız şu güzel günde aynı sokaktan geçerken gerekli düzenlemenin yapıldığını gördüm. En son önceki gün baktığım için, bir olasılık dün de yapılmış olabilir. Üstelik, kör istedi bir göz, Allah verdi 2 göz misali, ben istedim iki direk, Şişli Belediyesi dikti 5 direk. Dahası da var! Hiç ışıklandırma olmadığı için akşam vakitleri zifiri karanlıkta geçtiğim bu sokağın ışıklandırması da yapılmış.

İşte sonuç:

baba5

Umarım böyle kalırlar ve tekrar uğraşmak zorunda kalmam.
Umarım bunun gibi sorunlu onlarca kaldırım köşesi için tek tek uğraşmadan topluca bir çözüme de kavuşabiliriz.

Güncelleme: 08 Kasım 2014
Bugün oradan geçerken annem aradı. “Senin yaptırdığın direği yine kırmışlar, bir de kamyon çıkmış kaldırıma” dedi. Sonradan anlattığına göre “yük ve eşya taşınır” kamyonuymuş (muhtemelen kamyonettir). Ben dışarı çıkmayacaktım, annemin de imkanı yoktu; kardeşimden eve gelirken fotoğraf çekmesini rica ettim. İşte o fotoğraf:

baba6

Güncelleme: 19 Şubat 2015
Çaktırmayın ama aşağıdaki fotoğraf 5 Şubat’a ait, ben bu yazıyı unuttuğum için güncellemeyi de yeni yapıyorum. Zaten değişen bir şey yok. (Fotoğrafın altında anlatacağım)

baba7

Akşam saat 8 civarıydı. Bir konsere yetişmek için evden çıktım. Metroya ulaşmak için aynı yolu kullanacaktım ki; bir polis minibüsü engelli rampasını kullanarak kaldırıma park etmiş ve tüm geçişim kapalı! Bir memur araç içinde telefonla konuşuyor, muhtemelen sivil 2 kişide karşı kaldırımda etrafı dikizliyor.

Sonra minibüsteki memur aracından çıktı ama hala telefonla. Düşünebildiğini düşünüp, elimle bir tekerlekli sandalyemi, bir minibüsü gösterip “ne iş?” diye mimik yaptım. Art arda gelen 2-3 tekrarı anlamayınca nasıl geçeceğimi sordum. Aldığım tek cevap “görev yazıldı” oldu. Genç bir çocuktu, acelem de vardı; aracı biraz geri çekmesini rica edip uzatmadım.

Yalnız bu fotoğrafta polisin işlediği 3 suç birden var:
– Kaldırıma park etmek
– Engelli geçişini kapatmak
– Plakayı gizlemek (evet, ben sansürlemedim)

Ertesi gün de online ihbar sayfasından emniyete şikayet ettim. Her ne kadar “kimi kime şikayet ediyorum” durumu olsa da, boşvermekten iyidir. Henüz bir cevap da yok.

Güncelleme: 16 Mart 2015

11. Ay: Şişli Belediyesi ve Hayri İnönü ile olan tweet'leşmeler12 Mart 2015 tarihinde Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, twitter hesabından Cumhuriyet Gazetesi’ni ziyaret edip, Can Dündar’la görüştüğünü belirten bir tweet attı. Ben de hemen troll’lüğümü konuşturup “karşı köşesini gördünüz mü” yazan bir tweet atıp, bu yazının linkini verdim. Çünkü gerçekten de bu sorunun yaşandığı yer, Cumhuriyet Gazetesi’nin karşı köşesi. Aralarındaki mesafe yalnızca 3 metre!

Şişli Belediyesi de resmi twitter hesabından Fen İşlerine bilgi verildiğini iletip “gün içerisinde yeni dubalar dikilecektir” yazan bir cevap tweet‘i attı.

Başka kullanıcıların da katıldığı Twitter yazışmasının tamamını ekran görüntüsü üzerinden okumak isterseniz, hemen yukarıdaki minicik ekran görüntüsüne tıklayıp kocaman kocaman görebilirsiniz.

Ben 4 gündür bölgeye gidemedim. Rica ettim, bugün kardeşim kaldırımın fotoğrafını çekti. Çok şükür kırılan direk yeniden dikilmiş. Aşağıdaki fotoğrafta da görüldüğü gibi ne daha sağlam olduğunu düşündüğüm mantar baba dikilmiş ne de rampa daraltılmış ama ilgili direk daha derine kazık gibi çakışmış. Umarım faydalı ve kalıcı olur.

11 Ay sonra yeniden dikilen direk

Güncelleme: 23 Mart 2015

Aşağıdaki fotoğrafı Namık Tolunay bu sabah 10:42’de çekip, Twitter üzerinden benimle ve Şişli Belediyesi’yle paylaştı. Namık Bey’in mesajı şöyle: “yan taraftaki inşaat işçileri araç geçirtmek için sökūyor.”

Bu fotoğrafla o direkleri kimlerin söktüğü, kırdığı açıkça belgelenmiş oldu. Direk vidalı olduğu için muhtemelen işleri bitince geri takıyorlar. Bu bir suçtur. Cezası olmalıdır. Ancak ben geçtim cezayı, oraya kalıcı bir çözüm bekliyorum. Şişli Belediyesi yine ilgilendiğini gösteren bir cevap yazdı. Bakalım ne olacak?

Bir inşaat işçisi kaldırımdaki direği söküyor

Güncelleme: 28 Mart 2015

2 Gün önce yine Namık Tolunay Bey, oradan geçerken direklerin yerine beton piramit engellerin yapıldığını gösteren fotoğraflı tweet‘i atıp müjdeyi verdi. Onun attığı fotoğrafta biri hariç direklerin de durduğunu görmek mümkün. Ancak bir gün sonra kardeşimin çektiği -aşağıdaki- fotoğrafta direkler yok. Beton engellerse taş gibi duruyor. Beton piramit babalarsa yine Namık Bey’in önerisiydi. Hoş, o Mısır Piramitleri’nin fotoğrafını göstermiş ama yapılanlar da hiç fena değil. Ne kadar işe yaradığını bekleyip göreceğiz.

Direkler yerine yerleştirilen beton piramit babalar

 

Güncelleme: 7 Eylül 2015

Geçen hafta (30 Ağustos 2015) bir minibüs yerdeki piramit babalara rağmen kaldırıma çıkmayı başarmıştı. Kardeşim görmüş. Fotoğrafını çekip bir tweet attı. Beledide yine ilgiyle yanıtladı. Üstüne gitmedim, blogu güncellemedim.

Dün ise (6 Eylül 2015) tam ben oradan geçecekken, bir kamyon kaldırıma çıkmaya çalışıyordu. Mazereti inşaata malzeme getirmiş. Başka yer yok duracak. Biraz tartıştık. Kardeşim ihbar etmek için fotoğrafını çekince eleman araçtan indi, üstümüze yürüdü, hakaret etti. Neyse ki büyük bir hadise çıkmadan oradan uzaklaştık. “Kime şikayet edersen et” dedi. “Beni çekiyorsun, onu niye çekmiyorsun” diye dilenciyi gösterdi. “Geri zekalı” dedi… Neyse…

O anın fotoğrafı (devamı fotoğrafın altında):kamyonlu

Dün Şişli Belediyesi için acı bir gündü. Boysan Yakar’ı bir trafik kazasında kaybettik. Ben de tanışmış, birlikte vakit geçirmiştim bu güzel adamla. Üzgündük. Üstüne gelen çatışma ve şehit haberleri… Sesimi çıkartmadım, şikayet etmedim. Belki unutup gidecektim, belki daha güzel bir günde dillendirecektim ama bugün yine kardeşim, oradan geçerken bir sürprizle karşılaşmış.

Artık o inşaattakilerin keyifleri için insanlıktan uzaklaştıkları ortada. Yarın aşağıda fotoğrafı olan engel de kırılırsa hiç şaşırmayacağım ama böyle çok güzel oldu be. Bir dahakine çelik kapı inşallah. En çok hoşuma gidense, dün şikayet etmemden rahatsız olmayan dayının, bugün bununla -muhtemelen- karşılaşmış olması. Oh…

direkli

Güncelleme: 14 Ekim 2015
Maalesef son yapılan engel de uçmuş yerinden. Demirlerin muntazam kesilmiş olması gösteriyor ki yine kaza değil, birileri kasti olarak kesmiş. Tesadüfe bakın ki aynı gün köşedeki binaya iskele de kurulmuş. Aşağıda son durumun fotoğrafı var. Fotoğraf bile tek başına olayın geçmişini özetliyor artık. Neyse, birkaç güne yine “yeni engeller kondu” güncellemesini yaparım her halde.

direksiz

Güncelleme: 21 Ağustos 2016
Uzun zamandır bu yazıyı güncellemiyordum. Neredeyse 1 yıl olmuş. Aslında son güncellememin üzerine orada hiçbir değişiklik yapılmadı. Sadece o köşeye açılan bir kafe kaldırımının bir kısmını işgal ettiği için araç park edemiyordu. Bana da yeterince alan kaldığı için sesimi çıkartmıyordum. Ancak Önceki gün kafenin kapantığını, dün ise fırsatı kaçırmayan bir kamyonetin oraya park ettiğini gördüm. Ben yine bir otobüs genişliği yolsa, “aman otobüs gelmeden kaçayım” diye hızla yoldan gittim.

6 Ayda 2 baba dikemedik

Güncelleme: 03 Ekim 2016
Geçtiğimiz cuma günü (30 Eylül) kardeşim kaldırıma yapılan yeni direkleri görmüş ve fotoğraflamış (bir önceki gün yoktu). Bana kilitleri olmadığını söyledi ama ben “betona gömülüdür onlar” dedim. Ardından bu yazıyı hemen güncellemek yerine, “yarın (1 Ekim Cumartesi) zaten oradan geçeceğim” deyip, içinde benim olduğum bir fotoğraf çekip teşekkür etmeyi planladım ancak ertesi gün oradan geçtiğimde direklerin yerinde yeller esiyordu.

Solda: (cuma) 2 direk var. Sağda: (cumartesi) direkler yok.

Güncelleme: 04 Ekim 2016
Bugün Şişli Belediyesi yeni çözümünü sunan bir tweet attı. Bu kez kaldırıma çıkışı engelleyecek şekilde iki büyük saksı koymuşlar. Fotoğraftan anladığım kadarıyla saksıları da betonla sabitlemişler. Bir de güzel not bırakmışlar. Henüz gidip görmedim ama aşağıda belediyenin gönderdiği fotoğraflara bakabilirsiniz (bu kez tıklayınca büyüyen fotoğraf var). Fotoğrafların altında notu metin olarak da aktaracağım.

kaldirim_saksi

kaldirim_not

Şişli Belediyesi’nin saksılara koyduğu not:

Dubamızı da kalbimizi de çok kırdınız. Çiçeğimizi kırmayın.
Kaçıncı dubayı diktiğimizi, kaçıncı dubanın kırıldığını artık biz de hatırlamıyoruz. Biz duba diktikçe siz kırıyorsunuz. Artık aramızdaki bu savaşı bitirelim istedik. Bu yüzden size bir çiçek hediye ediyoruz. Arada bir koklamayı, bakımını yapmayı, su vermeyi unutmayın.

Sevgiler…