Geçtiğimiz haftaiçi heyecan verici bir davet aldım. LG yeni 3D ve taşınabilir projektörlerini 20 kadar blog yazarına tanıtacakmış. 3D kiminin ilgisini çeker, kiminin çekmez. Fakat her şeye rağmen 3D’nin projektörlere kadar taşınmış olması özellikle evinde 3D film izlemek isteyen sinema severler için oldukça önemli olduğunu zannediyorum. Bugün 3D deneyimi yaşatan televizyonlar olsa da birçok handikapı beraberinde getiriyor. Peki bu handikaplar LG’nin projektörlerinde yok mu? İşte bu sorunun cevabını öğrenmek için dün akşam (3 Eylül 2012) İstanbul Modern’da gerçekleşen lansmana katıldım.

İstanbul Modern çok ulaşılabilir bir yerde olmasına rağmen ulaşmak bir engelli için oldukça zahmetli aslında. Geçtiğimiz aylarda Antrepo 3’deki bir sergiye erişmek için aştığım yolları yazmıştım. Dün de aynı yolları aşma planları yaparken, gelen bir telefonla evimden alınıp bırakılacağımı öğrendim. Beni macera dolu bir toplu taşıma yolculuğu yerine bu detayı düşünenlere açık bir teşekkür ediyorum.

LG PB60G Detaylı İncelemesi için tıklayın

Etkinlik standart bir kokteyl biçimindeydi. Etrafta kurulu standlarda LG’nin farklı projektörleri, monitörleri ve hatta tarayıcı özellikli bir faresi vardı. Ben ilk olarak birkaç tanıdık yüzle selamlaştım. Sevdiğim, tanıdığım ya da ilk kez yüzyüze geldiğim blog yazarlarını orada görmek güzeldi. Ancak gözlerimin aradığı birkaç teknoloji yazarı daha yok değildi. Sonra gidip Foursquare üzerinden PA70G modeli önünde fotoğraflı bir “check-in” yaptım. Fotoğraftaki görüntü 3D olmasa da 3D destekli bu model 1.3 kilo gram ağırlığında. Tanıtılan bir başka model olan PB60G ise 450 gram ağırlığı ve 160 x 100 x 32 milimetre ölçüleri ile her yere götürülebilir durumda.

Etkinlik alanında dolaşırken yanıma LG’den Onur Bey geldi. Kendisi LG’nin sosyal medya etkileşimi ile görevli. Ortak ilgi alanları ve mesleki geçmişi farkettiğimizden biraz sohbetin özel kısmını uzattık. Etkinlik hakkında beklentilerimi sorduğunda bir blog yazarı olarak LG yetkililerinin benimle ilgilenmesini beklediğimi söyledim. “Bu zaten onun bir örneği” diye de ekledim. Daha önce “gazeteci ve blog yazarı” kıyaslaması yapıp farkları anlatmıştım. Dün gece de beklentimi ve tavrımı bir blog yazarı asiliğinde sürdürdüm. “Aslında 1 aydır blog da yazamadım. Bu hafta bir inceleme yazacağıım (Nokia 808 Pureview) arada bir de bu etkinliği yazacağım” dediğimde Onur Bey “yazmanızı beklemiyoruz” diyerek on puanını kaptı.

Etkinliğin kokteyl kısmı ise çok iyiydi. Etrafta dolaşan alkollü-alkolsüz içecekler, standlardaki atıştırmalıkların yanı sıra ikram edilen lokmalık sıcak yemekler ve tatlılar iyi birer tamamlayıcı oldular. Ben damak zevkime çok uymadığı için bazılarını tercih etmesem de gözlemlediğim kadarıyla tadan hiç kimse şikayetçi değildi. Yiyecek sunumları ise fotoğrafta görüldüğü üzere oldukça şıktı. LG yemek konusunda da sınıfı geçti ama etkinliğin geri kalanında beni mutlu etmek için biraz çaba harcadıklarını söyleyebilirim.

Bu kadar uzun yazı yazıp hala ürünlerden bahsetmedim. Ne model numaraları, ne kullandıkları teknolojiler ne de teknik özellikleri var. Bunun sebebi ise benim stant stant dolaşıp “bu nedir” diye sormamam. Aslında makul olan belki standları gezmekti. Ancak ben teknolojiye meraklı ve halihazırda ilgilendiğim için çağrılmış bir blog yazarı olarak birilerinin bana gelip yeni teknolojileri anlatmasını bekledim. Farklı cihazları tek tek değil tabii ki. En azından ortak özellikleri, yeni neye sahip olduklarını. Bu kısım Ekin hanımın (Sanırım pazarlama tarafındaydı) yaptığı kısa giriş konuşmasıyla kaldı. Daha sonra Ekin hanımla tartıştığımızda o an duyduklarımın aklımdan uçtuğunu farkettim. Elbette benim dikkatsizliğim.

Daha sonra yanıma gelip memnuniyetimi soranlara hep aynı şeyi söyledim: Hiçbir şey öğrenemedim henüz. “Diğer LG yetkililerine sorabilirsiniz.” gibi bir cümle duydum. İyi ama kimler LG yetkilisi? Bir yaka kartı bile yok. Bu diyalogların üzerine Kadir Bey’le tanıştım. Kadir Bey işin teknoloji kısmında değildi. Ancak son derece donanımlıydı. Nihayet bazı bilgilere eriştim. Bu bir 3D projektör değil, LED projektörlere fokuslanmış bir lansmanmış. Bunu aynı zamanda bir tanışma olarak görüyorlar.

Ancak bu bilgiler yeni sorular doğuruyor. LED nedir? Neden LED bir projektör alayım? LED’lerin avantajı nedir? Veya 3D tarafına baktığımızda birden çok (esas olarak 3 farklı) 3D teknolojisi var. LG bu projektörlerde hangisini kullandı? Yine avantajları nedir? Neden satın alayım gibi sorular çıkıyor. Bu soruların cevaplarını aslında bu teknolojileri takip ettiğim için yeterince biliyorum. Buna rağmen böyle bir lansmanda bu konuda bilgilendirme ihtiyacı da hissediyorum. Ben o yüzden oradaydım. Doğrudan stant dolaşımı ancak fuarlar için uygundur.

Daha önce LG’nin yeni monitörlerini tanıttığı lansmana da katılmıştım. Net bir ifadeyle herkese örnek alınması için parmakla gösterilecek bir etkinlik olmuştu. Önce bir kahvaltı eşliğinde Alican Bey yeni monitörleri tanıtan bir sunum yaptı. Sunumda o ortamda gereksiz olacak detayları kasti atlarken, 3D için kullandıkları yeni pasif gözlük teknolojisini detaylıca anlattı. Pasif gözlükler yeni ve farklı bir teknolojiydi. Herkesi heyecanlandırdı. Sunum yemeğe eşlik ettiği için yemekle birlikte kolayca sindirildi. Ayrıca sunum öncesi bize verilen dosyada monitörleri tanıtan ilan, not alabileceğimiz kağıtlar ve tabii ki not alabilmemiz için bir kalem vardı. Ardından soru cevap kısmına geçildi. Birkaç soru sorulsa da hiçbir soru sormaya ihtiyaç duymayacağımız bir sunum izlemiştik. Bir sunumun nasıl sıkıcı olmayabileceğini orda gördük. Kahvaltılarımız bittiğinde demo alanına geçtik. Az sayıda ürün olduğundan herkes (tüm davetliler ve LG yetkilileri) bir arada ürünleri parçalarcasına kurcaladı. Onların da bizden istediği buydu: Kurcalayın ve eksiklerini söyleyin. O lansmanı anlattığım yazıyı da buradan okuyabilirsiniz.

Neyse ki; Kadir Bey yorulmadan, pes etmeden her sorumu yanıtladı. Ben her seferinde “Bunları biliyorum ama anlatmanızı bekliyorum” diyerek o anki fikrimi vurgulamaya çalıştım. Çünkü etkinlik süresince davetlilerin de aralarında birbirlerine sorular sorduğunu, ürünleri tanıyamadığını gördüm. Kadir Bey yanlış anımsamıyorsam bu lansmanda daha çok IT’ci ve son satın almacıları hedeflediğini söyledi.

Sıra katılımcılar arası çekilişe geldiğinde Kadir Bey ile konuşmamıza ara verdik. Çekiliş ile 3 kişi birer LG projektör sahibi oldu. Kimin hangi modeli kazandığını ise malesef hatırlamıyorum. Biz kazanamayanlara ise çıkışta LSM-100 model adlı tarayıcı özellikli fare hediye edildi.

Bu sohbetin devamına Ekin Hanım ve Onur Bey de dahil oldu. Davetliler tek tek giderken, ben bir başıma LG yetkilileriyle geceyi tartışır olmuştum. Öyle ki; bir süre teknoloji tamamen unuttuk zaten. Ekin Hanım, Kadir Bey’den farklı olarak “biz blog yazarlarını davet ettik. Onlar her şeyi zaten bildiği için bu formatı uygun bulduk” dedi. Çünkü zaten her standda bilgilendirecek birileri de vardı.

Ekin Hanıma “peki beni tanıyor musunuz?” diye sordum. Tanımıyordu. Sorma amacım aslıda “blog yazarları her şeyi zaten biliyor” sözü üzerine davetlileri ne kadar tanıdığını öğrenmekti. Çünkü topu topu 20 kadar davetli vardı. Davetli işi tamamen etkinliği düzenleyen ajansta olsa da; O akşam orada olacak LG yetkililerinin, davetlilerin kim olduğunu ve neden davet edildiğini bilmeleri gerekirdi. Soruyla, doğru anlaşıldığımdan emin olmasam da Ekin Hanımla tanışmak için iyi bir vesile olmuştu. Bu da benim için kardır. (Sadece Ekin Hanımın yaşını öğrenemedim.)

Sohbetin bir yere varamadığı ama bir şekilde anlaştığımız noktada Kadir Bey beni standlar arasında bir tura davet etti. Elbettte kabul ettim. Bu sırada ortalıkta da bizden başka kimse kalmamıştı. Önce LSM-100 model adlı, tarayıcı özelliği olan farenin (Scanner-Mouse) yanına gittik. Bu ürünü sadece rakiplerinden farklı bir ürün ortaya koymak için tasarlamışlar. Tarama yazılımını açıp bu fareyi elinizdeki bir belge üzerinde gezdirerek tamamen ekranınıza aktarmanız mümkün. Tarama hızı sizin hızınıza eşit diyebilirim. Bu yüzden geleneksel yazıcılardan epey hızlı. Tarama işlemini altındaki çapraz yerleştirilmiş kamera ile yapıyor. Fiyatı ise 225 Lira. Ürünü katılımcılara hediye ettikleri için ilk fırsatta bir inceleme ile detaylı bilgi vermeye çalışacağım.

Ardından önüne geldiğimiz projektör sanıyorum PB60G‘ydi. Ufak, sevimli, hafif, her yöne çevrilebilir bir projektör. Boyuna ve kilosuna rağmen çok maharetli. 15.000:1 kostrast oranına sahip ve 500 Ansi Lümen parlaklığı var. 1280×800 çözünürlüğü destekliyor. Ailenin diğer üyeleri gibi pasif gözlüklerle kullanılan 3D desteğine de sahip. Ayrıca her projektörde olması gerektiği gibi USB ve HDMI girişlerine de sahip. Fiyatını diğer ürünlerde olduğu gibi malesef öğrenemedim.

Başka bir ürüne geçemeden İstanbul Modern’in kapatılacağı uyarısıyla oradan uzaklaşmam gerekti. Çıkarken, tam son kapıya yaklaştığımda hediyemi almam konusunda uyarıldım. (Bu hediye çıkışta veriliyordu) Eve geldiğimde hediye tormasının içinde projektörleri anlatan ilanları da gördüm. Şimdi tüm bilgiler elimde olmasına rağmen çok geçti.

Özetleyecek olursak LG yine teknoloji olarak muhteşem ürünler çıkartmış ortaya. Lansmanda ise bu teknolojileri ancak ısrar ya da tesadüfle öğrenmek mümkün oldu. En azından ben Kadir Bey ve Ekin Hanım’ın sabrı olmasa eve hiçbir şey öğrenmeden, “hee LG yeni projektör yapmış” diyerek dönecektim. Kokteyl ise bildiğim standartların üzerindeydi.

Daha önce hem çok fazla etkinlik düzenlemiş hem de katılmış biri olarak bu işin ne kadar zahmetli olduğunu biliyorum. Bu yüzden organizasyon eksikliklerini derinlemesine eleştirmek istemiyorum. Sadece LG ekibinin davetlileri daha iyi tanıması gerektiğini ve içeriğin “bu davetlilere” nasıl ulaşılacağının daha iyi tasarlanması gerektiğini ısrarla vurguluyorum. Hep söyleyim; blog yazarı acımasız olur.

LG tarafına bakarak gecenin en güzel ve önemli şeyi ise Kadir Bey, Ekin Hanım ve Onur Bey tarafından İstanbul Modern bizi kovana kadar sabırla dinlenmek ve “sizi nasıl mutlu edebiliriz” sorularına maruz kalmak oldu. Aslında basitti. Dinlenmek beni mutlu eder. Organizasyon benden “başarısız” unvanını alsa da, bu 3 insanın mücadelesi takdirlikti. Teşekkürler.