Metin Zakoğlu kısa süre evveline kadar çok da tanımadığım bir oyuncuydu. Bunun sebepleri belli: Televizyonda sergilediği performanslar benim izlemeyi tercih ettiğim yapımlarla hiç tesadüf etmedi. Sahnede izlemek ise, -malum engelliyim– bir türlü mümkün olmadı. Tabii tanımaktan kastım varlığını bilmekten ötesi. Yoksa değerli bir oyuncumuzu tanımamak elbette mümkün değil.
Zakoğlu’nu tanımam gördüğüm bir Tweet ile başladı birkaç ay evvel. Bu adamın iki güzel işi varmış. Bunlardan biri sahibi olduğu “Cafe The Theater” adındaki tiyatro kafesi. Tiyatroyu gösterişli salonların da dışına taşınabileceğinin bir örneği. Alternatif bir sahne. Tiyatro her yerdedir!
İkincisi ise asıl mevzu bahis olan Engelsiz Tiyatro projesidir. Güzel oyuncu evinden dışarı çıkamayacak durumda olanların talebi karşılığında, evlerine gidip gösterilerini/oyunlarını ücretsiz sergiliyor. Bu konuda okuduklarım da gösterdiğim ilginin artmasına sebep oluyor. Örneğin Ekşi Sözlük’te yazılanlara göre; “tiyatro her yerde oynanabilir” fikrine karşılık, konuk olduğu bir televizyon programında gelen “hadi bir de burda oyna” karşılık şiddetli bir tepki göstermiştir. Helal olsun. Ne projesinin ne de oyunculuğunun küçültüşmesine izin vermeyecek kadar büyüklük göstermiştir. Ha keza proje dahilinde televizyon kanallarının da görüntü almasına izin vermediğini belirtmektedir. Devamını oku →