35 Arama sonuçları "gezi"

İsrail, Gazze, Irak, Mısır, Gezi ve taraftarlık

baris

Birkaç gündür bu yazıyı yazıp yazmamak arasında git-geller yaşıyorum. Yazmasam içimde kalacak; yazsam hem aklımda bin bir düşünce varken konuyu nasıl toparlayacağımı bilmiyorum, hem de kendimi doğru ifade edemediğim tek bir cümlem bana karşı iyi bir saldırı olarak geri dönecek. Ben her ne kadar insandan yana olmaya çalışsam da; konunun bir ucu dini, bir ucu siyasi. Yani iki ucu da pek temiz sayılmaz ve her uçta da bazı taraftarlar var. (görsel kaynağı)

Son günlerde gündemin büyük bir kısmını İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları oluşturuyor. Herkes İsrail’e ateş püskürüyor, küfürler yağdırıyor, boykot başlatıyor… Aksi de mümkün değil. İsrail’in yarattığı zulüm kabul edilir cinsten değil. Eğer yazıyı dikkatle okursanız ne düşündüğümü de doğru anlayacaksınız ama ben tedbirli olup, daha önceki deneyimlerimi göze alarak, konuya başka açılardan bakarken bir İsrail savunması yapmadığımı peşinen belirteyim. Zaten savunulacak bir tarafı yok. Devamını oku →

Temmuz 24 / 2014
Yazar Simto ALEV
Kategori Yorumsal
Yorumlar 1 Yorum

Valla senden çok geziyorum

Kerem Görsev

Fotoğraf: Nur Aydoğan

Son zamanlarda kendimi daha fazla dışarı atmak için fırsat kolluyorum. Hatta daha fazla konser ve tiyatro izleyebilmek için çaba sarfediyorum. Katıldığım etkinlikleri, özellikle sanat ile ilgili olanları da kasti olarak görmemişler gibi paylaşıyorum. Hatta artık katıldığım ve katılacağım etikliklerin bir listesini de açık ortamda tutmaya başladım.

Aslında sayıları bana kalırsa çok fazla değil; hatta az. Buna karşın gören birkaç kişiden “valla benden çok geziyorsun” şakasını duydum. Ben de buna cevap verme bahanesini kullanarak, benim için bu etkinliklerin önemini anlatmaya karar verdim. Devamını oku →

Aralık 30 / 2013
Yazar Simto ALEV
Kategori Benden..
Yorumlar Yorum Yok
Etiketler ,

Gezi’ye girdim, polislerle konuştum, müdahaleden de ucuz yırttım

2013-07-06 15.02.58Taksim Gezi Parkı 3 haftayı aşan bir zamandan beri halka kapalı. Gerekçe içeride yapılan temizlik ve yenileme çalışmaları. Eylemlerden sonra bir parkı onlarca polisin koruması ise bu gerçekten bir çalışma olsa da bu gerekçeye inanmayı güçleştiriyor. Hatta inanmıyorum! İki hafta önce polis amirlerinden izin alıp parka girdiğimde, parkın iki gün sonrası açılacağını öğrendim. Açılmayınca bugün tekrar o parka girmeye karar verdim ve gittim.

İş benim için inada bindi bir defa. Çünkü özel araç kullanmadan, Taksim Meydanı’na tekerlekli sandalye ile çıkmanın tek yolu Gezi Parkı‘ndaki metro asansörü. O da kapalı! Evden çıkmadan evvel Ulaşım A.Ş’yi arayıp sordum. Emniyetin asansörü kapattığı bilgisini verdi. Emniyet kapattığı için hiçbir şey yapamazlarmış. “Tek çıkışım o ama” dedim, sadece “Evet” diyebildi telefondaki kadın. “Taksim’e gitmeyeyim mi o zaman?” dedim. Cevapsız kaldı. Diyalog kurmayı beceremeyince teşekkür edip kapattım. Kardeşimle birlikte Taksim’e doğru yola çıktık. Devamını oku →

Temmuz 06 / 2013
Yazar Simto ALEV
Yorumlar Yorum Yok

Gezi Parkı 2 gün sonra yeniden halka açılacak

2013-06-22 14.31.18Başlığa son günlerin moda deyimi “kesin bilgi”yi de eklemek isterdim ama artık hiç kimseye, hiçbir şeye güven duyamadığım için diyemiyorum. Ben bugün Gezi Parkı’na giderken yaşadıklarımı ve diyaloglarımı olduğu gibi aktaracağım ama siz de bana güvenmeyin.

15 Haziran akşamı İstanbul Valisi H. Avni Mutlu’nun “müdahale olmayacak” açıklamasına rağmen polisin orantısız değil, tüm şehri saran ve kapalı ortamlarda çocukları dahi gaza boğan acımasız saldırısı herkesçe biliniyor. Bu şekilde park boşaltıldı. Ertesi gün parka yeni çiçekler ve ağaçlar ekilmeye başladı. Yapılan açıklamalara göre her şey normale dönmüş, Taksim halka açılmıştı. Tek bir sorun vardı, Gezi Parkı’na insan sokmuyorlar. (Nasıl diyor Amerikalılar; WTF?)

Bu durum tek başına oldukça vahimdir. Dün yıkacağın parka olayları tırmandırıp sonradan ağaç dikmek, insanları kovup belediye işgali başlatmak ve parka kimseyi sokmamak, her zaman halkın olduğu Taksim’i halka açmak ve en önemlisi “temizledik” mesajı vermek son derece acı verici. Gezi Parkı yasağını benim için daha da vahim hale getiren bir detay daha vardı. Taksim’e tekerlekli sandalye ile çıkmamın tek yolu Gezi’den geçiyordu. Nasıl olacak? Bugün bu sorunun cevabını almak için parka girmeyi denedim. Devamını oku →

Haziran 22 / 2013
Yazar Simto ALEV
Yorumlar 2 Yorum
Etiketler ,

Y Kuşağının apolitik Türk gençleri ve Gezi direnişi

joffrey1984 yılında doğdum ben. 1980’den sonra doğduğum için “Y kuşağı” dediler. Bazıları biraz da siyaseten “80 kuşağı” diyor. Şimdi Gezi Parkı eylemleri neticesinde eylemlere katılan “apolitik gençlik” ve eski nesillerden farkları yeniden tartışılırken bazıları “80 kuşağı”na da itiraz ediyor. “68 Kuşağı” olarak anılanlar 68 doğumlu değilmiş, biz de yaşananlar neticesinde “2013 kuşağı” olmalıymışız. Öncemize X, sonramıza Z kuşağı diyorlar. Kuşaklar ve  isimler üzerine bu kadar kafa yorarken de konunun özünden kopuyorlar. Kim olduğumuzun, ne olduğumuzun farkına varamıyorlar.

Biraz 80 sonrası doğumlular olarak “biz”i, biraz da bizzat beni anlatmaya çalışacağım. Öncesinde belirtmem gereken şeyse bu yazının iki önemli referans kaynağı var. Bunlardan ilki Gezi Parkı Direnişçileri. Gezi Parkı eylemleri her yaştan destekçi bulsa da eylemcilerin büyük bölümü 80 sonrası doğmuştu. 90 Sonrası doğanların sayısı da az değildi. Yani bu eylemlerin sahibi önemli ölçüde Y kuşağının apolitik Türk gençleriydi.

İkinci kaynağımsa Bedia Ceylan Güzelce‘nin TEDxReset’de yaptığı konuşmadır: Acılarınızı Küçümsüyorum. Bedia Ceylan’ı ben çok geç de olsa o konuşmasıyla tanıdım. Bana göre etkinliğin en güzel konuşmasıydı. 80 sonrası doğan apolitikleri anlatıyordu. Yani “biz”i (konuşmada 80 öncesi “siz”, sonrası “biz) diye ayrılmıştı)  anlatıyordu. Beni anlatıyordu. Eylemlerden bir ay önce, eylemlerin başrol oyuncuları gençleri anlatıyordu. Etkileyiciydi. Birkaç kez izledim. Siz de izleyin.

Hem bu konuşma, hem de Gezi Parkı eylemleri kim olduğumu ve siyasi tavrımı, kuşağımı düşünmeye daha fazla odaklanmama sebep oldu. Yazmanın çok zor ama her zamanki hali gibi rahatlatıcı olduğu şu günlerde, karışık aklımdakileri toparlamaya çalışarak anlatacağım. “Biz”i anlatırken içine çokça “ben”i koyacağım için yazının içeriği konuşmayla da, eylemci bireylerle de tamamen örtüşmeyebilirim. Yine de biz biriz. Devamını oku →

Haziran 13 / 2013
Yazar Simto ALEV
Kategori Benden.., Yorumsal
Yorumlar Yorum Yok

Gezi direnişinde polisi destekleyenlere açık çağrı

Son 5 gündür olanlar herkesin malumu. Bilmeyenler veya bu yazıyı uzak tarihlerde okuyacaklar Twitter’da #direngeziparkı, #occupygezi gibi hashtag’leri takip edebilir, Serdar Kuzuloğlu’nun zaman zaman güncellediği şu özetini okuyabilir. Ben de çağrıma geçmeden önce kısa bir özet geçeceğim:

5 Gün önce, gece yarısı iş makinaları Taksim Gezi Parkı’na izin belgesi olmadan girip ağaçları izin belgesi olmadan sökmeye başladı. Bunu duyan bir grup (50 kişi kadar) engel oldu. Ertesi gün yeni bir teşebbüs olunca nöbetçilerin sayısı yüzleri buldu. Polis, tek yaptıkları halka açık bir parkta yatmak olan “eylemcilere” sabah’ın 5’inde saldırdı. Akşamına o yüzler, binler oldu. Saldırılar devam edince o binler de bir anda yüzbinler oldu. İnsanlar sokağa, meydanlara döküldü. Polis hepsine orantısız bir güçle saldırdı ve 5. günün sonunda saldırılar devam ediyor.

Meselenin ne olduğu önemli değil. Özellikle AKP yanlıları “3 ağaç için” diyor, “provakatörler” diyor, “ulusalcılar” diye öteliyor. Sebeleri ve o kalabalığın kimler olduğu elbette önemli olabilir. Mesele artık 3 ağaç değil, özgürlüktür. Polis şiddetir. Çünkü polis parkta kitap okuyan gençlere saldırdı. Ve o kalabalıkta Galatasaraylısı, Fenerlisi, Beşiktaşlısı kol kolaydı. Kimse yanındaki Kürt mü yoksa Türk mü sormadı ama Kürt’ü Türk’ü de kol kolaydı. Devamını oku →

Haziran 02 / 2013
Yazar Simto ALEV
Kategori Yorumsal
Yorumlar 1 Yorum